Uçümüz traduction Anglais
1,003 traduction parallèle
Üçümüz gerçekdışı bir şey yaşıyoruz, doğa ile dalga geçiyoruz.
We're unreal, the three of us, trying to play jokes on nature.
- Üçümüz birlikte harika günler geçirdik.
- We've had wonderful times, we three.
Üçümüz işleri daima çok iyi halletmişiktir.
If I may remind you... the three of us have always brought off things very well together.
Üçümüz birlikte devam edemeyiz.
The three of us can't carry on together.
Üçümüz birlikte.
The three of us, unless we've got something better to do.
- Üçümüz suçlarımızı diyelim... kabul ettik.
We three have admitted, shall I say, our guilt.
Sen de. Üçümüz.
The three of us.
Üçümüz de çocuktuk.
The three of us?
Üçümüz de.
The three of us.
Üçümüz birlikte büyüdük.
The three of us grew up together.
Üçümüz, bize işi sağlayan bir de çalıntı malları satan adam.
The three of us, the one who put us on to it, and the fence.
Üçümüz birlikte büyüyorduk.
I was growing up with you and Adam,
Üçümüz birlikte büyüyüp bu yaşa geldik.
Ever since we were little, we've all been here together. The three of us.
Üçümüz, üçümüz!
Three. Three!
Üçümüz kuleden ayrılacağız ve bir çiçek vadisi üzerinde süzüleceğiz.
The three of us will leave the tower, and soar over a valley of flowers.
Üçümüz birlikte akşam yemeği yiyeceğiz.
We'll all three have supper together.
Üçümüz için de geçerli bu.
It's gonna take the three of us.
Üçümüz savaşın içinde bulunduk :
Three of us have seen action :
Üçümüz için bir ziyafet çekelim.
In dinner for the three of us.
Üçümüz hepsiyle savaºamayiz.
We three can't fight the whole bunch in their end of the town.
Üçümüz uyum içerisinde yaşayabiliriz.
We will live all three in good understanding.
Üçümüz rakibini yeneriz, ama sen koca adamsın.
The three of us could lick the guy, but you're a big boy now.
Üçümüz ona sahibiz.
You see, the three of us, we own her.
Üçümüz arabanın yanında duruyorduk.
Well, we were standing over by the car, the three of us.
Üçümüz, kimsenin bilmediği bir yerdeyiz.
The three of us, out in the middle of nowhere.
Üçümüz için özel bir kabinimiz var.
We got us a stateroom, real exclusive. You, me, and one other.
Üçümüz sen burada karar verene kadar, mutfakta içeceğiz.
The three of us will drink in the kitchen, since you'll decide things here.
- Üçümüz birlikte dans edelim.
- Let's the three of us dance together.
Üçümüz de oturup kaşınacağız.
We all three just gonna sit there and scratch.
Üçümüz bir şeye kapıldık mı coşuyoruz.
The three of us, we get carried away.
Üçümüz burada yaşıyoruz.
We three live in it.
" Üçümüz nezaman buluşacağız yine
" When shall we three meet again
Üçümüz birlikte olacağız.
There'll be three of us.
Üçümüz.
The three of us.
Üçümüz sıkışabiliriz.
All three of us can squeeze up...
Üçümüz de.
All three of us.
Üçümüz çok mutluyduk.
We were happy, the three of us.
Üçümüz birlikte "Gaumont Palace"'da film izlemeye gidelim!
We'll all go to the movies tonight!
Üçümüz için de iyi olacak.
There will be plenty for all three of us.
Üçümüz. Hatırlıyor musun?
A threesome, do you remember?
Üçümüz içmeliyiz.
The three of us must have a drink.
Üçümüz yine birlikteyiz.
We three... together again.
Üçümüz tekrar birlikte olacağız.
We three will be together again.
Üçümüz polise gidiyoruz! - Şimdi görürsün!
We're all going to the police station!
Üçümüz polise gidiyoruz! - Önemli olan barışmanız. El sıkışın.
You two have to make peace.
Üçümüz arasında.
Three ways :
Üçümüz bu tırabzandan aşağı kayardık.
The three of us used to slide down this banister.
Üçümüz için mi?
- The three of us?
Üçümüz için mi?
For three?
Üçümüz de Esposito'yuz.
All, Esposito...
Anlaşma üç hafta önce imzalandı... Üçümüz de yine aynı bu komitenin önüne oturduk ve anlaşmanın gözden geçirilmesini istedik.
Three weeks before the treaty was ratified three of us sat in this same committee and urged its re-evaluation.