English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ V ] / Vaş

Vaş traduction Anglais

1,951 traduction parallèle
Ve bu noktada başkana önerim, her bir eyaletin savaş esnasında oluşan borçlarını kongrenin ulusal bir banka vasıtasıyla toplamasıdır.
And to that end I have recommended to the president that Congress adopt all the debts incurred by the individual states during the war through a national bank.
Çekim kuvvetinin gücüne kapıldıkça zaman giderek ya-vaş-lar.
So, the further down I get in the gravitational field, the slo-o-ower and slo-o-ower time goes.
Beyazların hakim olduğu bu düzende, bana vasıflı olduğumu söyleyen o kâğıt parçasını reddettim.
I didn't want no piece of paper from the white master saying I was qualified for his world.
Birinci Birlik, Saddam'ın şehri ve çevresinde askeri operasyonları idare edecek ve, Amerikan egemenliğinin sağlanması için devriyeler vasıtası ile hayati önem arz eden kritik bölgelerde, yağmalama, güvenlik sıkıntısı gibi etkenlerin önüne geçerek, emirleri uygulayacaktır.
"First recon will conduct military operations in and around Saddam City, " to include patrols that establish the American presence, " stop the looting, and restore a sense of security
Bu yüzden, bence metal Çin hükümetinin bazı sosyal sorunları çözmesine yardımcı çünkü gençler nefret ve duygularını metal vasıtasıyla ifade edebiliyorlar.
I think the Chinese metal Government helped to some... social problems, because the youth Board now know their hatred and emotions.
Tengkorak'ın müziği vasıtasıyla ne anlatmaya çalışıyorsunuz?
What are you trying to express by Tengkorak's music?
Ama "Siyonizm'i Yok Etmek" adlı bir şarkı vardı. Bu şarkı vasıtasıyla neyi ifade ediyorsunuz?
But there is a song'Destroy Zionism'hot.
Çünkü biz yeni grupları keşfetmeye, müzikleri indirmeye, ve dinlemeye internet vasıtasıyla başladık. Özellikle de ona ulaşamadığımızda. Ona hiçbir şekilde ulaşma imkanımız yoktu.
We found new bands on the internet, downloaded and listened to the music, we could not buy.
"Elçileri vasıtasıyla Mösyö Talleyrand, görüşmelere devam edilebilmesi için öncelikle bir miktar paranın Fransız Fransız hükümeti ve bakanlarına verilmesi gerektiğini ; kendisine verilmesi gereken meblanın da 250,000 dolar olduğunu bildirmiştir."
"Through his agents, Monsieur Talleyrand indicated that for negotiations to proceed a sum of money was first required for the pockets of the French... for the pockets of the French government and its ministers ; That the price would be $ 250,000 for himself."
Talleyrand Hollanda elçiliğimiz vasıtasıyla diğer bir elçimizin büyük bir saygıyla kabul edileceğini birdirmiş.
Talleyrand let it be known through our Dutch embassy that another envoy would be respectfully received.
İş vasıtasıyla.
Through his work.
Lissy Dr. Harriet Voight vasıtasıyla bana geldi...
Lissy was referred to me by dr.
Bay Monk üstün vasıflı bir dedektiftir.
Mr. Monk is a highly decorated detective.
Karaya çıktığımda ben sadece Birleşik Devletler Deniz Kuvvetlerinin vasıflı bir komutanıyım.
When I'm on land, i'm a decorated Commander in the United States Navy.
Tamamen vasıfsızım.
Completely unemployable.
- "Bütün gece boyunca içip sarhoş olarak birbirlerine bağırıp çağıran üç tane vasıfsız baş belasını dinlemek zorunda kaldım".
- "I was forced to listen to the three classless bores who call themselves the owners get drunk and yell over each other all night".
Vasıfsız baş belaları mı?
Classless bores?
Ben vasıfsız baş belası değilim.
I am not a classless bore.
- Evet, gördüğünüz üzere biz vasıfsız değiliz.
- Yeah, as you can see, we're not white trash.
Başlık muhtemelen : "Dünyanın en negatif adamı diğer insanları kendini fazla homo gibi hissetmemek için vasıfsız olarak adlandırıyor" olurdu.
The headline might be : "Most negative man in the world calls other people white trash to make himself not feel so faggy".
Ben katılmak istiyorum. Vasıfların neler?
It's the only way to get home.
Bu harika vasıflı mıyım yani artık?
That's crazy. What... am I even qualified?
Suikastçı binaya kopyalanmış bir güvenlik kartı vasıtasıyla girmiş.
The shooter walked into the building using a hacked security card.
Bu gizli örgüt vasıtasıyla Savunma Bakanı Ellery Shipley ordudan atılmış eski Amerikan askerlerini toplayarak yandaşları olan diğer komplocuların kirli işlerini yürütmüştür.
It is through this covert unit that former Secretary of Defense, Ellery Shipley, recruited disenfranchised American soldiers to carry out the handy work of his fellow conspirators.
İstersen Carrington'a sorabilirsin ama sana tek söyleyeceği o kişinin, herkesin güvenliği için sadece ya kör kişiler vasıtasıyla ya da gölge aracılarla bağlantı kurduğu olacaktır.
You could ask Carrington but he'll tell you the old man could only be reached with double blind contacts and shadow intermediaries for everyone's security.
Alice senin özgüvenini ve liderlik vasıflarını geliştirmende yardımcı olmaya çalışıyor.
Alice is trying to help you develop some self-esteem and leadership qualities.
Nitekim, bu demeci verdiği gün Lenin'e bir mektup yazıp işgalci Emperyalist güçleri saf dışı edebilmek için ilk taksit olarak 5 milyon altın, cephane ve harp vasıtaları istedi.
In fact, on the same day he gave that interview, he wrote a letter to Lenin and asked for "5 million gold coins, ammunition and instruments of war as the first instalment of aid towards defeating the imperialistic occupational forces."
Saib Bey vasıtasıyla validem Zübeyde Hanım'a.
To my mother Zübeyde Haným c / o Saib Bey :
Bu gerileme, benim agresif kemo ve radyasyon tedavilerimin kombinasyonu vasıtasıyla oldu.
- That's full remission. Thanks to my aggressive combination of chemo and radiation protocols.
Ben kişisel olarak, adamlarım vasıtasıyla Rusya'da bir sentetik elyaf fabrikası kurulması için görüşmelerde bulundum. Anlaşma 15 Haziran 1941'de imzalandı. 10 milyon marklık ilk parti altın 1 Temmuz 1941'te gönderilecekti [4].
I personally had, through my men, negotiations with them of putting up a synthetic fibre mill in Russia and the treaty was signed on 15 June, 1941, and the first ten million marks in gold should be shipped on July 1, 1941.
Yahudilerin ne karneleri ne de paraları vardı. Biz de arkadaşlarımız vasıtasıyla sigara karnelerini, biraz patates ve bir parça ekmekle değiş tokuş ettik.
They neither had food rationing cards nor did they have any money, so we in our turn made use of friends who exchanged their cigarette ration cards for the odd potato or some bread.
Bazı parçacıkların fakat tümünün değil nasıl kütlelerine vasıl olduklarını.. .. açıklayan teorisel bir mekanizma aklına gelmiş.
He came up with a theoretical mechanism that could explain how some but not all particles attain mass.
Genel izafet teorisi, kutsal bedenleri diğer bedenlerle .. bu güç vasıtası ile etkileşimde .. olduğunu zarifçe açıklar.
His General Theory of Relativity beautifully describes how every celestial body interacts with every other body through this force.
Bunlara Amerikan iş gücünün en vasıflıları denemez.
This isn't exactly the cream of America's work force.
Vasıf?
Skill?
Belki de çerçevenin kendisidir. Siyah maddenin her molekülü birbirine, iki bağlı mikroorganizmadan biri vasıtasıyla yapışmış. Potasyum yada rubidyum.
Now each molecule of the black material is cemented by one of two bonding agents - uh, potassium or rubidium.
Dolly Bell'i çekerken, fakir şehir insanının en harika vasıflarını keşfettim.
While making DOLLY BELL,
On beşinde otobüsü... yirmisinde ise ağır vasıtayı.
A bus when he was fifteen and a train when twenty.
Tu te vas alejando
Tu te vas alejando
Vasıta?
Machina?
Jenny çok daha vasıflı bir yazardır ben ise çok daha sıradan bir yazarım.
Jenny's more of a feature writer... and I'm more of a straight news writer.
Kurallara aykırı olarak nakil vasıtaları ve silah kullananlar şiddetle cezalandırılacaklardır!
Like this! Attention : those who use transportation or weapons to break the rules will get a severe or painful punishment!
Sadece özel gücüm vasıtasıyla konuşabiliyorum.
I could only speak to her through the special power.
Tecrübem var. Ayrıca yönetici vasıflarını da taşıyorum.
I've got experience, I'm clearly executive management material.
Sasaki-san yöneticilik vasıflarınız nasıl?
Sasaki-san, how about administrative work?
Doktor Barnado vasıtasıyla.
Through Doctor Barnado's.
O uydu vasıtasıyla savunma ağımızın ana bilgisayarına sızabildiler.
They were able to access our defense mainframe via that satellite.
"Yahova der ki sizler hakkında olan iyilik ve barış duygularım ve kötülük içermeyen düşüncelerim vasıtasıyla sizlere umut vereceğim."
"For I know the plans I have toward you, saith the Lord,... thoughts of peace and not of evil, to give you an expected end"
Her gece ona bir öpücük yolluyorum... o da bunu ay vasıtasıyla alıyor.
The satellite of love. Throws a kiss into up every night y... she receives from the Moon.
Bir toplantıda ortak arkadaşlar vasıtası ile tanıştık.
We met through mutual friends... - at a gathering.
Umarım kutlamaya gidiyorsun.
¯ Vas to celebrate?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]