Verdi traduction Anglais
44,090 traduction parallèle
Hükümet kırmızı alarm emri verdi.
The government issued a red alert.
Benim amirlerim de deniz suyu kullanmama talimatı verdi.
My superiors also issued instructions not to use seawater.
Cumhurbaşkanı Gang Seok Ho emir verdi.
President Gang Seok Ho issued this order.
Söz verdi bana.
He made me a promise.
Canlı olarak döneceğine söz verdi.
He promised that he would come back alive.
Geri döneceğine söz verdi anne!
He said he'd come back fine, Mother!
Arayıp ihbar etmekle kalmadı aynı zamanda plakayı da verdi yani noktaları birleştirmeleri, adamın peşine düşmeleri ve hata yapmasını beklemeleri çok sürmedi.
Not only did he call in and report it, but he gave them the plate number, so it wasn't long before they connected the dots, started to tail the guy, and wait for him to slip up.
Bana... Kulubunu verdi.
He just... gave me the club.
Birisi verdi bana. Evinin önünde seninle gördüğüm adam mı yoksa bu sabah seni bırakan çocuk mu? Geri ver.
No, he gave it to me.
Tılsım farkında olmadan verdiğin emre yanıt verdi Usta Jim.
The amulet responded to your unconscious command, Master Jim.
Hayat sana bir gün için yeterince fazla dert verdi.
It seems life has thrown enough at you for one day.
Şimdi de bana doğru düzgün anlamadığım bir ton ödev verdi.
And, now, she's given me a mountain of homework I hardly understand.
Değerli öğrencin yeni evime zarar verdi ve artık evden çıkamıyorum.
Your prize pupil did a number on me new home and now I can't leave the house.
Senden saklamayacağım, Toby bana nane bile verdi.
Full disclosure, Toby even gave me breath mints!
Draal bugünkü öpüşme sahnesi için verdi. Ve adamım, Tobes!
Draal gave it to me for the kissing scene today... and, oh, man, Tobes!
İnsanlar kararını verdi.
The people have spoken.
Yürüyüş için kim oy verdi?
Who voted for hiking?
Bize en kolay görevi verdi, şimdiden berbat mı ettik?
He gave us the easiest mission and we already screwed it up?
Angor Rot'un bir Horngazel'i ele geçirmesine izin verdi.
She allowed Angor Rot to obtain a Horngazel.
Hayır, bir adam verdi bana. "O adam."
No, a man gave it to me. That man. No way.
Bana... Kulübünü verdi.
He just... gave me the club.
O kadar acı verdi ki...
It hurt so much.
Fakat bu... Sana kredi kartı verdi, bana da evin tapusunu...
He gave you a credit card and me the deed to the house.
Gözlerimin önünde uyanıverdi, hayata geri döndü!
He just woke up right in front of my eyes.
Bunu bana Ray verdi.
Ray gave that to me.
Onu hatırlamam için bana dişini verdi.
He gave me her tusk to remember her.
Max ona verdi biridir.
Max is the one that gave it to him.
Şimdi aldığımız habere göre, Feola yedekte bekleyen savunma oyuncusu Zito'ya sağ kanattaki Garrincha'ya ve Mazzola'nın yerini alacak olan 17 yaşındaki Edson Nascimento'ya onay verdi.
And we've just received word that feola will give the nod to defensive midfield reserve, zito bent-legged right winger, garrincha and 17-year-old edson nascimento who comes in to replace mazzola.
Bu çarpıcı sana kim kusur verdi?
Who did this stunning work on you?
Başkan ona madalya verdi. Çok güzel olmalı, değil mi?
The president gave a medal He must be very cool, right?
Ed bana rüşvet verdi.
Ed bought me off.
O kadar çok ağladım ki Teddy kendininkini bana verdi.
I cried so hard Teddy gave me his.
Akıl hocam bana bunu verdi.
My mentor gave me this.
Turner'ın oğlu kelleni kurtarmamız için bize 10 akçe verdi.
The Turner boy gave us.. 10 pieces of silver to save your neck.
O temelde şunu söylüyor : O SEC'e delil verdi. Ve bunu takip etmediler.
Well, he's saying that basically, he handed the SEC the evidence and they didn't follow up on it.
Gözcü Jack ihanet edip, değer verdiğin her şeyin listesini verdi.
Jack's Eye turned. Gave'em a list of everything you valued.
Bir arkadaşım bana bazı cep telefonu kayıtları verdi.
Friend of mine gave me some cell phone records.
Sonra, aptal kuzenim bir Narkotik muhbiri olmaya karar verdi ve bütün nakliyatı kaybettik.
Then my idiot cousin decides to become a DEA informant, and we lose an entire... Shipment.
Koçlar izin verdi.
The coaches say that it's fine.
Tanrı sana bir yetenek verdi ve sen onu çöpe attın.
[Umber's voice distorts and overlaps]
Bana sürekli çocuk muamelesi yapması bıkkınlık verdi.
I'm sick of him treating me like a kid all the time.
FBI'a kim haber verdi sence?
Who do you think called the FBI, huh?
Sana bir seçenek verdi.
He gave you a choice.
Biliyor musun, aslında çok olgun bir karar verdi.
- You know what, he actually made a really mature choice.
Daniels ve Tennessee dışındaki bütün mürettebat üyeleri trajik güneş patlaması kazasında can verdi.
All crew members apart from Daniels and Tennessee... Tragically perished in a solar flare incident.
Pussy bana ilham verdi.
Pussy inspires me.
Doc bana, yaşamak için bir ay verdi. Bu bana yaklaşık bir hafta veriyor, öyleyse evet.
Doc gave me, oh, a month to live, which gives me about a week now, so, yeah.
intikam yemini ederek seytani kucaklama karari verdi.
Vowing revenge... she made a choice to embrace evil.
Ama Tanrıça ona acıdı ve tekrardan hayat verdi bu sayede katilini ve diğerlerini adalet karşısına çıkarabildi.
She took pity on him and gave him the power to possess the living, so he could bring his killer and others to justice.
İnsanlığı deneyimlemeye karar verdi ve kendisine bir vücut oluşturdu.
Decided it wanted to experience humanity and gave itself a body.
Hükümet Madoff'un mülkünü açık arttırma emri verdi.
Over the course of the summer and fall of 2009, the government auctioned off Madoff's property.