Vick traduction Anglais

Hiç yardımcı olmuyorsun!

It's getting on my vick!

Vicky?

Vick?

Vicky, döndün mü?

Vick, you back?

Vick, Tony'i hemen oraya gönderiyorum.

Vick, I gotta send Tony over right now.

Onları buradan uzaklaştır, Vick.

Get them out of here, Vick.

Vick gittikten sonra uyuyamadım.

I couldn't sleep after Vick left.

Aman, Vick, şuraya bak!

Oh, Vick, look over here! Is that a police dog, or what?

Çalışıyorum, kafamı çevirdiğimde kimi görüyorum? "Selam Vick, gelsene."

I'm working, I turn around and there she is. "Hi, Vick. Come on in."

Bir gün, annemle sen disaridayken Bir legene siçak su doldurdum, içine koça Bir kasik Viçks attim ve Basima Bir havlu Örttüm,

One day when you and Ma were out, I got a big bowl of boiling water... whacked a big drop of Vick and put the towel over my head.

Tanrım, Vick!

- Oh, God...

- Vick, bebek nerede?

- Vick, where's the baby?

- Değil.

No, you're not, Vick.

Vick, sen neden tahlil yaptırıyorsun?

So, Vick, why are you getting tested?

- Vick, bir plan yapıyorum.

You know, Vick, I said I'm working out a plan.

Görüşürüz, Vick.

See ya later.

Vick...

Vick...

Tatlım. Vicky'i yemeğe çağırır mısın?

Hon, can you tell Vick to come down for supper?

Vicks krem ve jöle için şakırken.

Warbling for Vick's VapoRub and Dippety-Do!

Vick'in grubu için.

Let's hear it for Vick's crew.

- Vick, elinizden geleni yaptınız.

- Vick, y'all did your thing.

- Gitmem lazım, Vick.

- I gotta get up out of here, Vick.

- Sakin ol Vick.

- Chill, Vick.

- Galiba El ve Vick'le.

- I think he's with El and Vick.

- Selam, Vick.

- What's up, Vick?

Pekala, dün akşam DJ yarışmasında miydin, Vick?

All right. Were you at the deejay contest last night, Mr. Vick?

- O gece Banner'ın üzerinde neden Kevin Vick'le yaptığı kontratın bir kopyası olsun?

Why would Banner have a copy of his contract with Kevin Vick... on him that night?

- Kevin Vick'e mi döneceğiz?

Back to Kevin Vick?

Önceden Kevin Vick'le imzalamışsa, hayır.

Not if he already signed with Kevin Vick.

Bilmediğin şey, Banner'ın Vick ile kontratını yarışmadan üç gün önce imzaladığıydı.

What you didn't know was that Banner signed with Vick three days before the contest.

Vick'le kontrat imzalaması için ayaklarından bir balkona asılması gerekti.

And it took being hung over a balcony by his ankles to sign with Vick.

Tek istediğim onu dünyadaki Kevin Vick'lerden korumaktı.

All I ever wanted to do was... protect him from the Kevin Vicks of the world.

Hawks'ın ve onun oyuncusu Michael Wick'in evi Atlanta'nın radyosuna hoş geldiniz.

Hotlanta, home of the Hawks, the Atlanta Stomp, and that fine-ass Michael Vick!

Aman tanrım, Vicky, çok üzgünüm.

Oh my god, Vick, I'm so sorry.

Vicky!

Hey, Vick!

Seni seviyorum Vick.

Love you, Vick.

Vick, onlar sadece sana yardım etmeye çalışıyorlar.

Vick, they're just trying to help.

Selam Vick.

Hey, Vick.

Yine geleceğiz Vick.

We'll be back later, Vick.

Ama Vick ve o, taşındıktan sonra hiç konuşmadılar.

But Vick and him stopped talking as soon as she moved out.

Vick neler oluyor?

Vick, what's going on?

Vick'e olanlardan sonra dünyadan nefret ettim.

I hated the world after what happened to Vick.

Onları birlikte yemek yerken düşünemiyorum. Tabii içlerinden biri hizmet etmiyorsa. Vick'yi kastetmediğim ortada.

Well, I can't imagine them doing lunch, not unless one of them was serving it, and I don't mean Vicky.

Vick?

Vick?

İstediğini al, Vick.

Take whoever, Vick.

Kimse yaptığını umursamıyor Vick.

Nobody cares what ya do, Vick.

Vick'le takılmak isteyen?

You girls wanna see Vick do a layout?

- Yapma, Vick.

- Don't do it, Vick.

- Hadi, Vick.

- Come on, Vick.

Vick?

Oh God, Vick.

Vick!

Vic.

Vick!

It's so hot outside. Vick!