Violetta traduction Anglais

- İyi akşamlar, Rosa, Violetta.

- Good evening, Rosa and Violetta.

Violetta'nın karakteriyle tamamen özdeşmiş.

She fully identified with Violetta's character

Başlamak üzereyiz Violetta.

For God's sakes, Violetta, we're about to start.

İşte tasarımcı ve eşi. Violetta, defile sonrası sevincini yaşıyor. Violetta, Cort, çok güzeldi!

Here's the designer and his wife, Violetta, revelling in post-show euphoria.

Violette adında bir kadınla alakalı. Bir sosyete orosbusu.

IT'S ABOUT THIS WOMAN, VIOLETTA.

Hayaletlerim, Medea, Violetta, Norma...

My phantoms, Medea, Violetta, Norma...

Violetta hakkında söyleyeceğim her şeyi söyledim.

I said everything I have to say about Violetta.

Nasıl oluyor da Violetta klasik liseye gidebiliyor?

How come Violetta goes to Classical?

Violetta`yı mı arıyorsunuz?

Looking for Violetta?

Violetta, ben Accio.

Violetta, it's Accio.

Manrico ve Violetta gibi gevezelikle değil, eylem yaparak.

With action, not with a lotta yap like Manrico and Violetta.

Kim derdi ki Violetta...

Who'd guess Violetta...

Daha sonra Violetta bizi Roma`ya davet etti ilk konseri için ağzına kadar dolan konservatuara.

Then Violetta invited us to Rome for her first concert at the occupied Conservatory.

Violetta...

Violetta...

Violetta, annem nasıl?

Violetta, how's Mom?

Hoşçakal Violetta, yarın görüşmek üzere.

Bye Violetta, see you tomorrow.

Violetta Grimaldi asla seninle birlikte olmayacak!

Violetta Grimaldi will never be with you!

- Violetta de lütfen.

- Please, call me Violetta.

- Violetta.

- Violetta.

Violetta, ne oldu?

Violetta, what's up?

Violetta, n'oldu?

Violetta, what's up?

İsmi Menekşe'ydi.

He said her name is Violetta.

Menekşe, ömrümde gördüğüm en güzel kızdı.

Violetta was the lmost beautiful girl I had ever seen in imy whole life.

Babamın emriyle Menekşe, bana özel ders vermeye başladı.

Then father told Violetta to tutor me,

Menekşe Hanım.

Miss Violetta.

Menekşe'yle beraber olmalıyım.

I must make love to Violetta.

Menekşe de benim gibi mastürbasyon yapmaktan hoşlanıyordu.

Violetta likes to imasturbate just as I do,

O ay süresince Menekşe bana sevişme sanatını öğretti.

In that month Violetta taught ime a lot in love making,

Fakat bir sabah Menekşe'nin ortalıktan kaybolacağı hiç aklıma gelmezdi.

But I never imagined that one imorning, Violetta disappeared.

Menekşeye tam 100 gümüş para ödedim.

I spent a hundred taels to hire Violetta to teach you.

Ve Violetta beraber Paris'ten ayrılacaklarını söylediği anda Dan'in kocaman gözyaşları elimin içine düşüyordu.

And as Violetta is singing that they'll leave Paris together..... Dan's big tears are falling into my hand.

Evet, "Violetta'nın aryasını" söylemek istiyordu.

- Yes. Yes, she wanted to sing Violetta.

Zamanının en mükemmel Violetta'sı idi.

And she was, of course, a very fine Violetta.

Violetta veremden ölecek olan bir kadın.

Violetta's supposed to be dying of tuberculosis.

Verdi, Violetta, Alfredo!

Verdi, Violetta, Alfredo!

Fırından Violetta'yı hatırlıyor musun?

You remember Violetta, from the baker's shop?

- Yarın ben yaparım, Violetta.

I'll do it tomorrow, Violetta.

Violetta!

Violetta!

Ama, Violetta!

But, Violetta!

Eve git, Violetta.

Go home, Violetta.

Club Violetta'nın önünde bekleyen şüpheli adamlar var.

There are suspicious men standing out front of the Club Violetta.

Teşekkür ederim, Violetta. En azından hâlâ bana saygı gösteren birileri var.

At least someone has some respect around here.

Violetta, dersi sonra tamamlar mısınız lütfen?

Violetta, could you finish the tutoring later, please? - Of course.

- Violetta, aşağıya in, şoför seni bırakır.

I spent a year without you with him.

Violetta.

Violetta.

Violetta'yı gören var mı?

Has anybody seen Violetta?

Bambaşkaydı.

Violetta, Cort, it was great.

Violetta, merkezden uzaktayız.

We're a long way from the centre.