Vitro traduction Anglais
120 traduction parallèle
Hem tüp bebek veya evlat edinme seçenekler her zaman mevcut.
Plenty. I mean, I could always do in-vitro or adopt.
Bir yapay döllenme merkezinde mi?
In vitro fertilization?
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
In vitro fertilization is a procedure in which we implement fertilization and implantation of the embryo in the uterus.
Ben Dr. Sally Kendrick. Yapay döllenme konusunda bir uzmanım.
I'm Dr Sally Kendrick, a specialist in the exciting field of in vitro fertilization.
Bir yapay döllenme merkezinde mi?
In vitro fertilisation?
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
In vitro fertilisation is a procedure in which we implement fertilisation and implantation of the embryo in the uterus.
Ben Dr. Sally Kendrick. Yapay döllenme konusunda bir uzmanım.
I'm Dr Sally Kendrick, a specialist in the exciting field of in vitro fertilisation.
Burada denediğimiz şey için her seferinde 8000 $ veriyoruz.
We are trying this in vitro process for $ 8,000 each attempt.
Pek çok kez yapay döllenme yolunu denedik.
We tried in vitro fertilization a half a dozen times.
Suni döllenme.
In vitro fertilization.
Bir "Geçerli", "Tüp Ürünü", "Yapılmış Adam" olarak, farklı acı çekiyordu.
A "Valid," a "vitro," a "made man," he suffered under a different burden.
Tüp bebek yöntemi var.
There's in vitro fertilization.
Tedavi görüyor.
She's doing in vitro.
Chimera vitro pH ve ısı seviyesinde uygun ortam dışında.
Chimera in vitro pH and temperature level outside optimal range.
Çoktan tüp bebekler yaptık, Sayın Hakim.
We already do in vitro work, Your Honor.
Bu ihtimal daha da azalmadan harekete geçmelisiniz bence.
I would not suggest you wait much longer before you explore in vitro.
Ben bir doktorum.
I'm familiar with in vitro.
Bir kadının bu çalışmalar için yumurtalarını verdiği her an...
Every time a woman goes in for in vitro and harvests eggs...
Hayattayken hibe mi ne.
In vitro or something?
Anza, tüplerle yapılan bir deneyin sanal ortamda gerçekleştirilebilmesini sağlayan bir bilgisayar modelidir. O zamanlar devrim yaratan bir işlemdi.
Anza is a computer model which allows for virtual in vitro testing, which at the time was considered a revolutionary process.
Yardımcılarımın ilgilendiği kadarıyla Jessie vitro'da risk oranı yüksek bir tedavi gördü.
Jessie's being treated as a high-risk in vitro.
Senin bir vitrine ihtiyacın vardı!
You needed in vitro!
Kız kardeşi Alicia genetik olarak uyumlu bir denek gibi görülmüş.
His sister, Alicia was conceived in vitro to be a genetic match. Well, it's not unheard of.
Kendine bütün hormonları basmak zorunda kalan ve şu deney tüpü şeylerini yapan, çocuğu olmayan klişe kadınlar.
One of those cliché barren women... who have to pump themselves full of hormones and do the in vitro thing.
Korktuğumuz başımıza geldi, şu deney tüpü saçmaklıklarına başlamak zorundayım.
I have to start all the in vitro shit, as we feared.
Vay canına, sanırım tüp bebek olayı gerçekten işe yaramış.
Oh, wow, so I guess that in vitro thing really worked for them.
Bahçıvanımız Mr. Vitro, Birisi onu dövüp kolunu kafasını kırmış
Mr. Vitro, the gardener, somebody beat him up, broke his arm.
- Sal Vitro?
- Sal Vitro?
- Salvatore Vitro.
- Salvatore Vitro.
Hayır, Ben Mr. Vitro'yu istiyorum dedim.
I said, "No, I want Mr. Vitro."
Bir adamım var, Sanırım onunla karşılaşmışsın Bahçıvan Sal Vitro.
I got a guy, I think you may have run into him, gardener name of Sal Vitro.
- Ben Sal Vitro'nun arkadaşıyım.
- I'm a friend of Sal Vitro's.
Ee'si! Sanırım sen Sal Vitro bölgesinde çalışıyorsun.
So I'm guessing Sal Vitro used to do this yard.
Gelecek Salı günü Sal Vitro'nun doktor faturasını göndereceğim.
By next Tuesday I want Sal Vitro's whole orthopedist bill paid.
Sal Vitro o bölgede annemin taa Kresge'de çalışmaya.. başladığından beridir o işi yapıyordu.
Sal Vitro's been working the area since my ma was still working at Kresge's.
Vitro ve yeğenin o bölgeyi ortadan ayırsın Doğusu sizindir Batı bölgesi de onun olur Kırık kol içinse...
Vitro and your nephew split the area... east of Dyer is yours, west of Dyer goes to him.
Bu arada Vitro'da çimenlerini ve bahçene çok güzel bakacaktır Tony.
And of course Vitro'll do your grass too, Ton'.
Bütün prosedürleri, tüp bebeği, her şeyi.
All of the procedures, in vitro, everything.
Sanırım, suni dölleme ise yaramazsa evlat edinmeyi düşünmeliyiz. - Ne?
I think if the in vitro doesn't work we should reconsider adoption.
Bebek sahibi olmaya çalışıyorum, ve suni döllenme deniyorum.
I'm trying to get pregnant, and so I'm doing in vitro fertilization.
Yeni bir deneme yapmak isteyip istemediğimizi sordu.
He wants to know if we wanna do another round of in vitro.
Kızlık zarı bozulmamıştı bu yapay döllenmeyle uyumlu
Her hymen was intact, which is consistent with in-vitro fertilization.
Dölleme klinikleri döllenmiş yumurtayı dondurup taşıyıcı anne buluncaya kadar bekletirler.
Fertility clinics freeze fertilized eggs for their clients undergoing in-vitro fertilization.
Dan ve ben çocuk sahibi olma konusunda umutsuzduk, ve doktor tek umudun tüp bebek olduğunu söyledi.
Dan and I were desperate to have a child, and the doctor said our only hope was in-vitro.
İn vitro kullanmak zorunda kaldık.
We had to use in vitro.
Tek söylediğim tüp bebek düşünmeden önce, belki sen -
I'm just saying that before I have in vitro, maybe you should be willing to- -
Tedavileri oluruz, görüşmelere gideriz ne gerekiyorsa.
We'll get the treatments, we'll go for the In Vitro - whatever it takes.
Tüp bebek protokolünde günde iki kez menotropin enjeksiyonu yapılması gerekir.
Part of the protocol for in vitro fertilization is twice-daily injections of menotropins.
Başarı oranı sadece % 10 olmasına rağmen, birçok çift tüp bebek yapmayı deniyor.
Although there's only a 10 % chance of success, many couples have tried in vitro fertilization.
- Anlaşıldı.
- We have to try in vitro.
İki kez düşük yaptım.
Two miscarriages, in vitro.