Vogon traduction Anglais
33 traduction parallèle
Bir Vogon İnşa Filosu.
- A Vogon constructor fleet.
Ben Prostetnik Vogon Jeltz, Galaktik Üstuzay Planlama Konseyi'nden.
This is Prostetnic Vogon Jeltz of the Galactic Hyperspace Planning Council.
Vogon İnşa Filosundaki gemilerden birisinin içindeki kabindeyiz.
We're in a cabin of one of the ships of the Vogon constructor fleet.
Vogon İnşaat Filoları.
Vogon Constructor Fleets.
Vogon İnşaat Filoları :
Vogon Constructor Fleets :
Dinle, bu bir Vogon uzay gemisi.
Listen, this is a Vogon spaceship.
Vogon kaptanı.
- The Vogon captain.
Ama ben Vogonca bilmem.
- But I can't speak Vogon.
Olduğum yere gelmek için çok çalıştım ve yozlaşmış beleşçilere taksi servisi sunmak için kaptan olmadım.
I worked hard to get where I am today and I didn't become captain of a Vogon ship simply to turn it into a taxi service for a lot of degenerate freeloaders.
Eğer şanslıysak, bizi uzaya atmak için gelen bir Vogon'dur.
If we're lucky, it's a Vogon come to throw us out into space.
Önce Vogon kaptanı bize şiirlerinden bazılarını okur.
The Vogon captain might want to read us some of his poetry first.
Adı Ford Prefect'di. Şu anda açığa çıkmayacak sebeplerden dolayı, bir Vogon uzay gemisinin deposunda saklanıyorlardı.
'His name is Ford Prefect,'for reasons which are unlikely to become clear again at the moment,'and they're hiding in a Vogon spaceship.'
Önce Vogon kaptanı bize şiirlerinden bazılarını okur.
The captain might want to read us some of his poetry first.
Vogon şiiri elbette ki, evrendeki üçüncü en kötü şiirdir.
'Vogon poetry is, of course, the third worst in the Universe.
Vogon şiiri bunlarla karşılaştırıldığında daha hafif kalır.
'Vogon poetry is mild by comparison.'
Teyzem uzay gemisi muhafızlığının genç bir Vogon için iyi bir kariyer olduğunu söylemişti. Üniforma, kemerimde asılı olan sersemletici silah, sıkıcı iş, bilirsiniz işte...
My aunt said that spaceship guard was a good career for a young Vogon - you know, the uniform, the low-slung stun-ray holster, mindless tedium...
Böyle zamanlarda ; Betelgeuse'dan gelen bir adamla birlikte, bir Vogon uzay gemisinden atılıp uzayda havasızlıktan ölmek üzereyken, keşke annemi dinleseymişim diyorum.
You know, it's at times like this, when I'm stuck in a Vogon airlock with a man from Betelgeuse and about to die of asphyxiation in deep space, that I wish I'd listened to what my mother told me.
O pis Vogon kafesinden iyidir!
It's a whole lot better than that dingy Vogon crate!
İki vogon ilerde.
He's two carriages up.
Vogon inşa filosunun gemileri.
They're ships from a Vogon constructor fleet.
Um, Dünya halkı, burası Galaktik Uzayüstü Planlama Konseyi Vogon filosu.
Um, people of Earth, this is Prostetnic Vogon Jeltz of the Galactic Hyperspace Planning Council.
Vogon İnşa filosundaki gemilerden birinin mutfak kabinindeyiz.
We're in the washroom on one of the ships of the Vogon constructor fleet.
- Vogon da nedir?
- What is a Vogon?
Vogon'lar galaksideki en tatsız ırklardan biridir.
Vogons are one of the most unpleasant races in the galaxy.
Hiçbir koşulda bir Vogon'un size şiir okumasına meydan vermeyin.
On no account should you allow a Vogon to read poetry to you.
Vogon şiirleri evrenin en kötü üçüncü şiiri olarak kabul edilir.
Vogon poetry is widely accepted as the third worst in the universe.
100 Vogon destroyer gemisi olduğunu söylemekten memnuniyet duyuyorum.
I'm pleased to report that it's a fleet of 100 Vogon battle destroyers.
- Hayır, Vogon gezegenindeyiz.
- No, we're on the Vogon planet.
Ya da, um, uh, bir elektrik lambası yapmak için kaç Vogon gerekir?
Or, um, uh, how many Vogons does it take to change a light bulb?
Bilgisayarının şifresi Vogon şiirinin rastgele seçilmiş kelimeleriydi.
The log-on for his computer was a randomly selected word from a piece of Vogon poetry.
Hatırlıyorsan, Vogon filosu Dünya'yı uçurmuştu zaten.
If you'll recall, the Vogon fleet blew up the Earth anyway. It's a made-up story,