Vücudunun traduction Anglais
1,941 traduction parallèle
Bu arada, şüphelinin Bay Salamanca olduğunu ve vücudunun orta kısmında silah yarasının olduğunu gördüm.
At this point, I identified the suspect as Mr. Salamanca and observed what appeared to be a gunshot wound in his midsection.
Şimdi vücudunun üzerine kapatalım.
So the only thing to settle on is the body.
Ona sadece ıkınmasını söyle ve vücudunun gerekeni yapması için dua et.
Well, just tell her to push when she feels like it and trust herbody to do most of the work.
Yani, vücudunun her zerresini biliyorum. Avcumun içini bildiğim gibi hem de.
I mean, I know every inch of your body like the back of my hand.
Vücudunun üstü, köpük halteri sallayıp o çatlaklara sebep olacak kadar güçlü.
He definitely has the upper body strength to swing the foam barbell hard enough to cause those fractures.
30'larındayken, vücudunun kötüleşmeye başladığı doğru mu?
Hey, is it true that the 30s is when your body really starts going south on you?
Vücudunun belli bir düzeyde sana ters giden şeyler olduğunu söylediğini biliyoruz uykusuzluğun ve panik atakların.
We know on some level that your body had been trying to tell you something was very wrong. Your, your insomnia, the, the panic attacks.
Sanki vücudunun dışındaymışsın gibi hissettirir ama bazen de bunu, bizi korkutan bir şeyden kaçmak için yaparız.
It feels like you are outside your body, but we do it sometimes to get away from something that we feel is frightening.
Gezici hücreler, yani tüm vücudunun 20 yaşında gibi görünmesini sağlamanın en hızlı yolu.
They're migratory, which means it's the fastest way to get your entire body back to its 20-year-old shape.
Kedisinin adı mı, yoksa vücudunun sokulamadığın yerleri mi?
Her cat's name or which of her body parts you can't sneak up on?
Vücudunun saf ve temiz olduğunu yada hala bir striptizci mi olduğunu bilmem lazım?
I need to know if you are pure in body, mind and soul or if you're a stripper?
Unun ve yağın vücudunun içine yol aldığını hissedebiliyor musun?
You feel that flour and that butter coursing through your body, huh?
- Tamam hastanın merkezi sinir sistemini vücudunun geri kalanından ayırmak istiyorsun.
You want to separate a patient's central nervous system from the rest of his body.
Beyin sapına aldığın travma sonucu beyninle vücudunun geri kalanı arasındaki iletişim kesildi.
You sustained a traumatic injury to your brain stem, which has cut off your brain's ability to communicate with the rest of your body.
Düğün iki hafta sonra mı? Hamilesin derdim ama Chase'in vücudunun sperm üretecek kadar gelişmiş olduğunu düşünmüyorum.
- Wedding in two weeks? but I don't think Chase's body is mature enough to produce sperm.
- Vücudunun sistemi bunu kaldırmaz.
- His system isn't ready for that.
Vücudunun soğumasına yardımcı olacağım.
I need to help... To cool you off now, please.
Vücudunun iyileştiği gibi, kendisi de komadan şimdiki durumuna geldi.
As his body recovered, he went from coma into his present state.
Vücudunun her yerinde kırmızı benekler var.
She has red spots all over her body.
Elektrikli araba alarak başlamak güzel bir şey... Ama kendi vücudunun artığından gübre de yapmalısın.
Electric car's a good way to start, but you can make fuel from your own bodily waste.
"Yan kafa kemiğine alınan darbe saldırganın üst vücudunun çok kuvvetli olduğunu göstermektedir."
"The damage to the right parietal bone... demonstrates the assailant had extraordinary upper body strength."
vücudunun demire ihtiyacı var.
Your body needs iron.
Bununla ilgili aklımda en çok yer eden işten döndüğünde, vücudunun nasıl koktuğu idi.
What I remember the most about it was the way... The way his flesh smelled when he'd come home from work.
Saldırıdan önce vücudunun ürettiği testosteronun..
They'll replace the testosteron your body would have produced before the..
- Onlara Brian'ın vücudunun başka bir parçasını kesebileceğinden şüphelendiğimizi ve bunu yapmadan...
After i told them we were worried brian Was gonna chop off another body part
Ya bir ay sonra hala vücudunun tam olmadığını hissedip, bacaklarını, diğer elini ya da kollarını kesmek isterse?
W-what if a month from now, He still doesn't feel that his body's right, And he wants to chop off his legs
Peki ya vücudunun sırrı?
What about the secret to your body?
Vücudunun tamamen iyileştiği görüldü.
His body, it seemed, had made a complete recovery.
Korkarım vücudunun içindeki yaralar çok ciddi. Ayrıca yüzündeki dokular çok zarar gördü.
Now, I'm afraid your internal injuries are quite serious, and your facial tissue has been through some serious trauma.
Tek kusurun, vücudunun buz gibi olması.
Your only flaw is that your body's so cold
Sana verdikleri kloral hidrat vücudunun savunma sistemini zayıflatmış.
The chloral hydrate they were feeding you was weakening your defenses.
Ateşi rakibi tarafından alınmış, geriye sadece vücudunun iriliği kadar şansı kalmış bir adamın şansı gibi bir şans.
Of the man whose fire is stolen by an opponent... whose only advantage is the luck of superior size?
Bir dokunuşu, vücudunun tek bir temasının ardından her yerin alevler içinde yanar.
One touch, one mere touch of her body, and your limbs will melt in the fire.
Virüs onun omurilik sıvısını vücudunun yenileyebileceğinden daha hızlı bir şekilde tüketiyor.
The contagion burns through her spinal fluid faster than her body can replace it.
Vücudunun daha az bir kısmının kadına dokunmasını sağladığın için ne düşüncelisin.
Oh, that's considerate to have slightly less of you actually touching her.
Efendim, Albay Young'ın vücudunun toparlanmak için zamana ihtiyacı var.
Sir, Colonel Young's body needs time to recover.
22. yy.da Dünyalılar, insan vücudunun gizli kaynaklarını kullanmayı öğrendi.
In 22 century the Earth discovered how to use hidden resources of the human body.
Takuma'nın kalbi, vücudunun büyümesini kaldıramaz.
Takuma's heart won't be able to withstand his body's growth.
Vücudunun resmini çekmem lazım.
I need to take a picture of his body.
Eve gelecek benden nefret ettiğini haykıracak sonra da isyan krizlerine girerek vücudunun olmadık yerlerine piercing yaptıracak, oradan enfeksiyon kapacak, antibiyotikleri dayayacağız.
She'll come home, she'll scream that she hates me, then in rebellion she'll get some part of her body pierced that's inappropriate.
Çocukluğunda geçirdiği bir kazadan dolayı vücudunun sol tarafında yanıklar vardı.
She carried some burns, as a result of an accident when she was a child, down her left side.
Vücudunun üstünü kesebilirim.
I can chop up her body! .
Yaratık yumurtadan çıkmış ve askerlerden birisinin vücudunun içine girmiş.
It hatched, and the creature went inside the body of one of the soldiers.
Vücudunun işleyişi duruyor. Hayır, yalan söylüyorsunuz.
Your body's shutting down.
Vücudunun duruşuyla.
The line of your body.
Clark'ın vücudunun şu sırada bana gelmekte olduğunu söyleyin.
Okay, just tell me that Clark's body is on the way to me right now.
Yani vücudunun herhangi bir yerinde gizli kamera yok?
So you don't have a camera hidden somewhere on your body?
Vücudunun her hücresinden her uzvuna kadar gerçek kimliğimizin saklı olduğu genetik kodlar gizlidir.
Your physical features, from every orifice to every limb, all carry the genetic code of who you are showing our true identities.
İraden kırıldığı zaman vücudunun sana ait olmadığını fark edeceksin.
And the way to break your will is to help you realize that your body does not belong to you.
Odamda birilerinin vücudunun şiştiğini dinlemek istemiyorum.
- I don't want to sit in my office and listen to someone talk about their water retention.
Bir defa vücudunun nerede bittiğini ve suyun nerede başladığını bilmediğin garip duygu halini atlattıktan sonra
Once you got past the weird sensation of not knowing where your body ends and the water begins.