Wadi traduction Anglais
56 traduction parallèle
Nereye gitmek istediklerini bile bilmiyorlar. Şeytan alsın hepsini.
- Keep your eyes peeled for a wadi.
Safra Vadisi bir günlük yol.
Wadi Safra is another day from here.
- Burası Safra Vadisi mi?
- This is Wadi Safra, isn't it?
Sizi Ram Vadisindeki soframa davet ediyorum!
It is my pleasure that you dine with me in Wadi Rumm!
Oh, yakında Vadi Halfa'ya hareket edecek, evet, ama... biliyor.
He'll move up to Wadi Halfa shortly, yes, but he knows.
Savaş yorgunu ama muzaffer Amerikan piyadeleri ve İngiliz askerleri, Kuzey Afrika'daki Wadi Akarit zaferinden sonra kutlamalar için buluştular.
Battle-weary, but victorious, American GIs and Tommies... of the British 8th Army meet in an Allied victory celebration... at Wadi Akarit in North Africa.
Siz konvoyun geri kısmını devralın. Bir sonraki vahada buluşuruz.
Take the rest of the convoy and meet at the nearest wadi.
Wadi Halfa'ya kadar dayanmanız gerekecek.
Ja, it will have to wait until we get to Wadi Halfa.
Yönetici, Wadi Halfa'ya kadar herşeyle siz ilgilenin diyor.
The manager put the matter in my hands, so it'll be our responsibility until we reach Wadi Haifa.
- Derhal Wadi Halfa'ya gitmeliyiz.
The sooner we reach Wadi Halfa, the better.
Wadi Halfa'da kurşunu çıkaracaklar ve bir şeyim kalmayacak.
As soon as we get to Wadi Halfa they'll dig the damn thing out and I'll be as right as rain. Ah, ja!
Şey, bu adamla ilk defa karşılaştığımda, beni Nefud Vadisi'ndeki kum bataklığından çekip çıkardı.
Well, the first time I met this fella, he pulled me out of the quicksand in the wadi Nafud. Deep desert.
Bir Vulcan gemisi üç hafta önce Wadi isimli yeni bir türle temas kurdu.
A Vulcan ship made contact with a new species called Wadi three weeks ago.
Wadi gemisi solucan deliğinden geçiyor.
The Wadi ship is through the wormhole.
Ben Falow, Wadi Baş Surchid'i.
I am Falow, Master Surchid of the Wadi.
Wadiler'in misafirleriyiz.
We're guests of the Wadi.
Şu Wadi partisi bütün gece devam etti.
That Wadi party went on all night.
- Wadiler oyunları severler.
- Wadi do love games.
Hiç bir şey yiyip içmeyin.
Maybe it's the Wadi's way of providing nourishment.
Ama daha önce hiç Wadi teknolojisiyle karşılaşmadık.
But we've never encountered Wadi technology before.
Eğer Wadi'den bir yol bulabilirsek direk Kahire'ye gidebiliriz.
If we can find a way through the Wadi - This whole spur is a real possibility.
Vadiye götürün.
Take them to the wadi.
Kardeşimin ölümmü ile Pathan Wadi yeniden başlayacak.. ... polis Kolonisine ulaşacak.
Yeda forgot this fact.
Kendini yerleştirmeyi deniyorsun değil mi Pathan Wadi.
- Jumping too much. Hey Pathan!
Maanit, benim kibutzum, Filistinlilere ait olan... Baqa al-Gharbiye, Jat ve Wadi Ara... bölgesinde konuşlandırılmış olan... ilk kibutzdu.
Maanit, my kibbutz, was the first kibbutz to be wedged in between the Palestinians of Baqa al-Gharbiye, Jat and Wadi Ara.
Dr. Wadi Haddad.
Dr. Wadi Haddad.
Wadi Halfa'da feribot bekliyorduk. Ama feribot patladı ve 800 insan öldü.
We were trying to wait for this ferry in Wadi Halfa, the one that blew up and 800 people died
Köprünün güneyine çekiliyoruz.
We're staying in a wadi south of the bridge.
Mavi dağa sadece vadiden geçerek gidilir.
The only way to the Blue Mountain is through the wadi.
Wadi Haddad'ın mekanındaydın.
You were at Wadie Haddad's.
Wadi Haddad'ın mekanındaydın.
You were at Wadi Haddad's.
İlginçtir ki son petrol sondaj çalışmaları kurak mevsimde baraj kullanarak kurumuş dereleri yeniden doldurabilecek oldukça geniş tatlı su akiferlerini gün yüzüne çıkarttı.
Well, interestingly, recent oil explorations have uncovered a number of very large freshwater aquifers, which could sort of recharge the wadi in the dry season using a dam.
Öncelikli olarak Kuzey Denizi'nden 10000 kadar somonu yakalayıp canlı bir şekilde Yemen'e ulaştırmak, bana nasıl yapılır sormayın sonra onları derenin içinde yapılmış sıcaklık ve oksijen kontrollü tanklarda muhafaza etmek yağmur mevsimi geldiğindeyse bu tankların açılıp yukarı yönlü akıntıyla somonların 10 kilometre kadar göç etmesi sağlanıp şeyhinizin de sonrasında onları canının istediği şekilde tutması sağlanmış olur.
Well, firstly, we would need to trap 10,000 salmon from the North Sea, for the sake of argument, get them to the Yemen alive, don't ask me how, where they would be deposited in temperature and oxygen-controlled holding tanks built into a wadi that would, hallelujah, open during the rainy season, allowing the salmon to migrate upstream for, say, 10 kilometers, which would allow your sheikh to hoick them out of the water to his heart's content.
Tabii kuruyan dereyi, baraj vasıtasıyla tüm sene boyunca beslemezsek.
Well, unless we feed the wadi all year round using the dam.
Bu arada, elimde nehrin akıntı yönünün tersine inşa edilecek depolama tankları inşası için kontrat teklifi veren şirketler var.
Actually, these are the companies that have bid for the contract to build the holding tanks at the downstream end of the wadi.
Derede çamaşır yıkayan erkekler gördük!
We've seen men down in the wadi washing the clothes!
Yakındaki bir dereye.
To a wadi near here.
Burası Wadi Mujib, Ölü Deniz'e giderken. Çek şunu önümden.
This is the Wadi Mujib, on the way to the Dead Sea.
Hadi bizim düğün alayımız Patel vadisine geldi bile.
Come on time is running out, our'marriage convoy has reached Patel wadi.
Güneydoğudaki keçi yolundan ineceğiz. Sonra Vadi'nin içine girip batı sırtındaki yamaçtan tırmanacağız.
Down the goats track to the south-east re-entrant to the wadi, up the slope to the west ridge.
Vadi'de ağır yaralanan bir askerimiz var!
We've got a man down in the wadi!
Hareket eden bir şey görürsen, mıhla.
I want eyes on them, I want eyes on the wadi. If anything moves, fucking smash it.
Pearson, onu muayene ettirmek için Smudge'u götürdü.
Down the wadi. Stu Pearson took Smudge to check him out.
Kilo 5 Bravo da vadinin içinde.
Kilo Five Bravo, in the wadi.
Vadinin içindeler.
Down the wadi.
Vadinin içine iniş yapmayın amına koyayım!
... not land in the fucking wadi.
- Tariq ile Saray Muhafızları üç gün içinde Ganoub Vadisi'ne çekilecekler.
Tariq and his Elite Guard... their annual retreat to Wadi Ganoub is in three days.
Seyahat demişken ordu Ganoub Vadisi'ne çekildiğinde, oraya gitmeyi düşünüyor musun?
Hmm. Speaking of travel plans, this military retreat to Wadi Ganoub... are you, uh... are you planning to go?
Pathan, sen düzenlemeleri yapıyorsun..
The mourning of my brother's death will start from Pathan Wadi and will surely reach the Police Colony. This is a promise that I make.
.. çünkü ekibim ona ulaşmak üzere tutuklama emri verildi.
And listen, that Pathan, whom you cuddle in your lap the force must have already reached his Pathan Wadi, by now laced with arrest warrants.
Ben seni buradan sürükleyeceğimi söylemedim değil mi? İyi..
You try to pose yourself as the ganglord of Pathan Wadi, right?