English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ W ] / Wailing

Wailing traduction Anglais

720 traduction parallèle
Senin tüm ağlamaların, sanatımın bir gösterisini Profesör'e... vermekten alıkoyamayacak, beni.
All your wailing won't prevent me from giving the professor... a demonstration of my art.
Şimdi olmaz Penny, bugünlük yeterince gözyaşı döküldü.
Oh, now, Penny, we've had enough wailing for one day.
Öleli 20 dakika oldu ve ağlamak, sızlamak 20 yıl sonra bile onu şu andakinden daha ölü yapmaz.
He's been dead 20 minutes, and weeping and wailing won't make him any deader 20 years from now.
Şampanyayla sarhoş olduğun o geceye ne demeli? Çıplak çıplak dama tırmanıp kollarını aya doğru açıp ağıt yakar gibi feryat etmiştin.
And the night you got drunk on champagne and climbed out on the roof and stood there naked with your arms out to the moon wailing like a banshee.
[Siren Sesi]
[Siren Wailing]
[Siren Devam Eder]
[Siren Wailing Continues]
Oranın halkı yakında eski sera çevresinde cansız ışıklar gördüklerine ve kireç kayanın içinde kayıp ruhlara benzer sesler duyduklarına yemin ederler, evet, bunun bir parçası olmak istemem..
There's folks hereabouts swear they seen corpse lights round the old greenhouse and heard'em wailing like lost souls in the lime rock, yeah, I want no part of it.
- Ağlayan kadınınız ne zaman ortaya çıkıyor?
- What time's your wailing lady due?
Bir bebek ağlıyordu. Yanındaki kadının ucuz parfümü midesini bulandırmıştı.
A wailing infant shook with tears, and the woman beside him reeked with the stink of cheap perfume.
Çocuğun ağlamasını kes.
His wailing's driving me nuts. But...
Ağlama duvarı, hemen köşeyi dönünce Keith.
The wailing wall is just around the corner, Keith.
Buraya gelip sızlandın da ne oldu?
What good does it do to come wailing to me?
- Bir avuç inleyen ruh.
- A bunch of wailing banshees, huh? - All right.
Yas tutuyor numarası yapmayı bitirdiniz mi?
Have you wailing women finished your act?
İyi misin, Bob?
[Siren Wailing ] [ Siren Continues]
İnsanların donanma hakkında ki şikayetlerini veya... onun haklılığını anlatan hikayelerini dinlemek için değil.
We're not here to listen to a lot of wailing about the navy... or to hear people try to justify his behavior.
Herhangi bir baskı ve zırlama da istemiyorum.
I want no wailing or urging.
Ağlayıp sızlamaya başla.
You start wailing and fussing.
Ben loo-loo-loo yapmıyorum, majeste, villo villo diye inliyorum.
Oh, I'm not loo-loo-looing, sire, I'm willo willo wailing.
Parlak yıldızımızın sönmesi hepimizi derinden üzdü, ama ağlamak da derdimize deva olmaz.
All of us have cause to wail the dimming of our shining star... but none may help our harms by wailing them.
Ağlayan kemanlar, sahte Chianti ve karaborsa biftek olan bir yer mi?
Wailing violins, false Chianti and black-market steak?
Aç çakalın biri uluyor.
A hungry jackal wailing.
İnlemeyi kes, dede..
Quit wailing, Gramps.
Colossa'nın güneyindeki lanetli bir adada figan eden şeytanlar var.
South of Colossa lies an accursed island inhabited by wailing demons.
Evet.
And ghosts walked sighing and wailing in the forest so people didn't dare enter after the sun had set. Oh, yes.
O koltuğa oturursam ve hayaletlerin uğultusu kulaklarımda çınlarsa lanetleneceğim. Bakın.
Damned if I'll sit on that seat and have ghosts wailing around my ears.
( Pinkie ağlıyor )
( Pinkie wailing )
Kes ağlamayı.
Cork up the wailing'.
Ne çamurluk ama.
( siren wailing ) ( both nervously chattering ) Oh, what fender.
Çavuş, bu insanları tutuklayın.
( SIRENS WAILING )
Hıçkırıyorlar sanki.
It sounds like wailing.
Büyük olasılıkla ağlayıp figan feryat eder, perişan olurdu.
She'd probably go to pieces, all that weeping and wailing.
Larry... Acil durum!
( GASPS ) Larry... ( WAILING ALARM )
Daha iyi ama bütün gece ağladı.
Better, but I heard wailing all night long.
( Wailing )
( Wailing )
Ele geçirin.... Evren....
Master them.... ( WAILING ) The universe....
Umarım bu karga sesliler hazırdır.
I hope those wailing banshees are ready.
- Susturun şu sızlanan fahişeyi!
- Keep that cheap, wailing slut quiet!
Sizler caz çalmaya başladığınızda saksofonun ağlaması, annem ve babamın yanında hiç kalıyor.
The wailing of the saxes when those fellas go mad cannot compare with what I got from Mommy and Dad.
Feryat figan.
Tears and wailing?
[Siren ötüyor]
[Siren Wailing]
[Siren sesleri]
[Siren Wailing]
Diğer yandan, ağlayıp yas tutsaydık hiç hoşlarına gitmezdi.
On the other hand... they would have hated tears and wailing.
Boynum sanki ağlıyor.
My own neck... It sounds like it's wailing.
Ağlama Duvarı.
The Wailing Wall.
Ama ben ağlamak yerine güleceğim.
But instead of wailing...
Jimi gitarına asılırken ben de saksofon çalardım.
So while Jimi was wailing away on his guitar, well, I'd be blowing the sax.
Cehennemin kendisini gördüm. Yüksek sesle ağlıyordu. Torunum için.
I could see the host of hellfire wailing for my grandson!
Bir kadin ciglik atti ve bir adam feryat etti.
Some woman screaming, then a man wailing.
Sizi bilmem ama sirenlerin ötmesini kurşunların havada uçup, herşeyin kırılıp dökülmesini bir hayli tahrik edici bulurum.
I don't know about you guys, but with the sirens wailing, the bullets flying, all hell breaking loose I find that sort of stimulating.
Bu kamp alanı şu an kapatılmıştır.
( police siren wailing ) MAN ( over speaker ) : This camp area is now sealed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]