English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ W ] / Walkers

Walkers traduction Anglais

518 traduction parallèle
İp cambazlarını sevmem.
"I don't like tight-rope walkers."
Korkusuz ip cambazlarını
And the fearless tightrope walkers
Özellikle geceleri, Hücredeki mahkumların horultuları ve iniltileri, Yürüyenlerin ayak sesleri,
Especially the nights, the mutter and groan of the men in the cell blocks, the tramp of the walkers, the block guards going their rounds.
Walker'ların boşanmasından alınan para nerede?
What happened to the fee for the Walkers'divorce?
Bütün yayalar için harita, battaniye, tayın ve pusula.
Maps, blankets, rations, compasses for all the walkers.
Adalılar iyi yürüyüşçüdür.
Islanders are good walkers.
Atalarım yalancı, iyi yürüyüşçü ve çok duyarlı yurtseverler olarak ünlüdürler.
My ancestors were famous as liars, walkers and patriots.
Zira... Acayip hayaletler ya da uyurgezerler koridorlarda geziniyor.
Take my word for it very strange ghosts or sleep-walkers are wandering the halls.
Haven, o duyduğunuz meşhur Tennessee Walker atlarını yetiştirir.
Haven breeds those famous Tennessee Walkers you've heard about.
- Bay Triplette Walker'ları çok iyi bilir.
- Oh, he knows all about Walkers.
Ama insanlar uyurgezerler gibi kötü kaderlerine ilerleyecekler.
But, like sleep-walkers, people walk towards their doom.
Onun bu cömert jesti sayesinde harika bir anım ve fahişelere asla azalmayan bir düşkünlüğüm oldu.
Thanks to that generous gesture... I'm lucky to have a good first memory... andan unfailing fondness for street walkers.
Mordor'un dokuz süvarisine karşı dokuz piyade.
Nine walkers against the nine Riders of Mordor.
İmparatorluk devleri bize doğru yaklaşıyor.
We've spotted Imperial walkers.
Kuzeyde İmparatorluk devleri.
Imperial walkers on the north ridge.
Uzayda ve ayda dolaşmış... dünyanın çevresinde dönmüş astronotlar görüyorum.
I see space walkers and moon walkers and Earth orbiters galore.
Evlere isimlerini verenler ödül kazanmalarıyla ünlü balo katılımcılarıydı.
The people that the houses are named after were ball walkers who became known for winning.
William ve Mary'ye ip cambazlığını öğretiyorum.
I'm teaching William and Mary how to be tightrope walkers.
Bir de bakmışsın bir dahakine o boktan bastonlardan biriyle gelmiş.
Next thing you know, he's gonna be coming in one of these fucking walkers.
70 yaşındakileri, 80 yaşındakileri, 90 yaşındakileri hepsini getirin.
Bring them all on. Your 70-year-olds, your 80-year-olds, your 90-year-olds. Bring them in their canes and walkers and wheelchairs.
Can yeleğim ve tırmanış ayakkabılarım var.
I got a dry jacket and a pair of reef walkers.
Sen ne yapıyorsun?
I'm dating a woman who happens to be sponsoring one of these walkers. What are you doing?
15 dakika sonra Walker'ların evinde yemekte olmalıyız.
We should be at the Walkers'house in 15 minutes.
Sırada Jon D and the Walkers var!
We gotjon d And the walkers.
Tanrı, yanına ip cambazı yolladı, oynayın diye, ha?
God gave you tightrope walkers to play with, huh?
Walkerlar konuşmak isteyebileceğinizi söyledi.
The Walkers told me that you might be willing to talk to me.
Böyle çatkapı geldiğim için özür dilerim... ama Walkerlar anlayış göstereceğinizi söyledi.
I'm really sorry to come over unannounced like this, but the Walkers said that you'd understand.
Walkerlar yollamış buraya.
The Walkers sent him by.
Walkerlar sizin hakkınızda çok iyi konuştu.
The Walkers spoke very highly of you.
Benim görevim, Walkerlar'ın öfkesini temsil etmek... kederlerini değil.
It should be set that my task is to represent the Walkers... only in their anger, not their grief.
Sizin adınıza, Walkerlar'ın adına... bize katılmaya karar veren herkesin adına, dava açacağım.
And then in your name, the Walkers'name... in the name of whoever decides to join us, I will sue.
Ottolar'ın, Walkerlar'ın...
They'll be deposing the Otto's, the Walkers,
Walkerlar kabul etti, Ottolar kabul etti...
The Walkers have agreed, and the Otto's have agreed...
İp cambazı, akrobat olarak biliniriz
Tightrope walkers and acrobats
İp cambazı, akrobat olarak biliniriz
♪ Tightrope walkers and acrobats
İkiniz Beyaz Saray'ın resmi köpek gezdiricisi olmak ister misiniz?
How would you two be interested in being official White House dog walkers? What do you think?
Beyaz Saray'ın resmi köpek gezdiricileri olmamızı istedi.
And he did ask us to be the official White House dog walkers.
Resmi köpek gezdiriciliğine ek olarak benim Gizli Gençlik Danışmanlarım olmanızı istiyorum.
So in addition to being official dog walkers I'd like you to be my Secret Youth Advisers.
"... Beyaz Saray'ın resmi köpek gezdiriciliğine ek olarak.
" - -in addition to being the official White House dog walkers.
Hareketli miydi? Bir grup hızlı yürüyüşçüyü yemeden, Haklar'ı öldürmeyi başardık.
We killed it just before it devoured some power walkers.
Hayır, Haklar değil, hızlı yürüyüşçüler.
Not the Haklar, the walkers.
Ben Snapper Carr, Metropolis savaş alanından canlı bildiriyorum. Uzaylı çarpma alanının çevresini temizlemeye devam ediyor.
This is Snapper Carr, reporting live from ground zero in Metropolis where the alien walkers continue to clear the area around the impact site.
Adam, köpek terbiyecisi arayan üç kişi biliyorum.
Adam, I know three people looking for dog walkers.
Grandmaster Flash ve Furious Five. Ve tabii ki ilk British Walkers ayakkabılarım.
Grandmaster Flash and the Furious Five... agnd, ofcourse, my first pair of British Walkers.
- Ateşte mi yürüyorlarmış?
- Fire walkers?
Bir sürü baston, şal ve birkaç yürüteç.
What sort of pieces? Basically a lot canes and shawls, a couple of walkers.
Kalabalık aileler, bebek arabalılar ve yaşlılardan ziyade genç ve bekar kitleyi çekmek istiyorsanız o zaman sizin için üç kelimem var.
YOU WANT TO LOSE THE FAMILY CROWD, THE STROLLERS AND THE WALKERS, AND GO FOR THE YOUNG SINGLES? WELL THEN, I HAVE THREE WORDS FOR YOU.
Mesela otobüs durağındaki sahnede, hep arka planda İmparatorluk güçleri ve dev kertenkeleler olsun istemiştik, fakat paramız yetmemişti.
For instance, in the scene at the bus stop, we always meant to have imperial walkers and giant dewback lizards in the background, but simply couldn't afford it.
Biz sabah yürüşcüleriyiz her zaman buraya gelir ve yürümenin keyfini çıkartırız, görünüm ve atmosferi harikadır.
We are the morning walkers who come all the time here and enjoy the walking, scenic beauty, and atmosphere.
"Onlar orada, kendi mahallelerinde yaşıyorlar." Ve diğer bir sinema. Yayaların şehri, yürüme sineması.
16, 00 : 53 : 46 : 16, A city of walkers, 04, 00 : 53 : 49 : 04, a cinema of walking.
Köpekleriyle dolaşanlar köpeklerini kaybettiler.
Dog walkers plough unsuspecting dogs under cars.
walker 186

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]