Watson traduction Anglais
3,457 traduction parallèle
Watson, ne düşünüyorsun?
Watson, thoughts?
Algılama sadece yetenek değildir, Watson.
Detection is not just a skill, Watson.
Sizde Joan Watson olmalısınız, değil mi?
And Joan Watson, right?
Tash, Holmes ve Watson'la tanış.
'Tash, meet Holmes and... Watson. Hi.
Watson.
Watson.
Bravo, Watson.
Kudos, Watson.
Fena hamle değildi Watson, yine de saç örneği daha iyi olabilirdi.
Not a bad gambit, Watson, though a hair sample would be better.
Gayretini takdir ediyorum, Watson.
Watson, I admire your enthusiasm.
Millet, Bayan Watson'a merhaba deyin.
Everyone, say hello to Miss Watson.
Jurgi, lütfen büyük buluşunu Bayan Watson'a anlatır mısın?
Jurgi, would you please explain your breakthrough to Miss Watson?
- Benim yöntemlerimi biliyorsun, Watson.
You know my methods, Watson.
Ben Joan Watson.
This is Joan Watson.
- Artık para musluğu kesildi Watson. - Yani artık onun tarafını tutmayı bırakmalısın.
You're off his teats now, Watson, you can stop taking his side.
Şu an hevesli bir dedektifsin Watson.
You're an aspiring detective now, Watson.
- Watson, insan yüzü bir penise benzer.
The human face, Watson, is like the penis.
- Orada olmamız için bir fırsatımız var Watson.
We have an opportunity here, Watson.
Babanın arkadaşına gidip ne yaptığımızı söylemeyecek misin? Artık bu senin davan Watson. Ona sen söyle.
Hey, aren't you going to tell your father's friend what we're doing?
Tuhaf şeyler Watson.
Stranger things, Watson.
Selam, ben Joan Watson.
Hi. I'm Joan Watson.
- Watson.
Watson?
Biraz sabret Watson.
Well, patience, Watson.
Pekâlâ, Watson senin gibi değil.
Yeah, well, she's not you.
Watson'ın içgüdüleri ona bu adamın bir katil olduğunu söylüyor.
Miss Watson's instincts have been telling her that the man is a murderer.
- Fikirler güzel bir kıza benzer.
Opinions are like ani, Watson.
Bayan Burrell, ben Joan Watson.
Ms. Burrell? Joan Watson.
- Bayan Watson.
Ms. Watson?
Dün akşam Bayan Watson, sizin ayrıca metrodaki zanlı olduğunuzu ortaya attığında kafam karışmıştı.
Last night, when Ms. Watson suggested you that you might also be the pusher, I was confused.
Sonra Bayan Watson, eşinizin daha önce de sizi terk ettiğini hatırlattı.
Then Ms. Watson recalled that your wife had left you once before.
Bugünkü başarından bir nebze de olsa zevk almış olmalısın Watson.
You enjoyed a modicum of success today, Watson.
Ben Joan Watson.
Um, I'm Joan Watson.
Elektrik kıymetli Watson.
Power is at a premium, Watson.
Ortağım, Bayan Watson'ın birkaç kara kuşağı var.
My associate, Ms. Watson, she holds several black belts.
Bu ortağım Joan Watson.
This is my associate, Joan Watson.
Bayan Watson ve ben konfeti çalmak için gelmedik.
Ms. Watson and myself are not here to steal confetti.
Cok iyi Watson.
Very good, Watson.
Bayan Watson dünkü sevkiyat kayıtlarının bir kopyasına sahip.
Ms. Watson has a copy of yesterday's dispatch log.
Bayan Watson, lütfen söz konusu olayları okur musunuz?
Ms. Watson, would you please read the events in question?
Watson'a mesaj attım.
I've texted Watson.
New York'tan ayrılıyorum, Watson.
I'm leaving New York, Watson.
- Üzgünüm, Watson.
I'm sorry, Watson.
Watson sormuştu.
Watson asked me.
Watson, planlar değişti.
Watson, change of plan.
Watson, dönmüşsün.
Watson, you're here.
- Watson...
Watson... No.
Az konuş Watson, çok iş yap.
Less talking, Watson, more tending.
Siz Watson kadınları ve topuklular.
You Watson women and your heels.
Watson, hayatım, bana yaptırabileceklerinden korkuyorum.
My dear Watson, I'm afraid of what he might force me to do.
Watson... bayağı verimli işti.
Watson... it's been quite a productive errand.
O arabaya binmemeliydin, Watson.
You should never have gotten in that car, Watson.
Aslında bayağı uzun bir geceydi Watson, ama verimli oldu.
Actually, it's been a long night, Watson, but a productive one-
Ya Watson?
What about Watson?