English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ W ] / Wifi

Wifi traduction Anglais

161 traduction parallèle
Diz üstü bilgisayarın çantasında şunu buldum.
It's a case for a WIFI card.
- KİE kartı kutusu
WIFI?
- KlE'nin menzili ne kadar?
Tim, what's the range of WIFI?
Kablosuz erişim sunucusunda bulduğumuz e-mektubun aynı. 10'da buluşmak üzere sözleşiyorlar.
Same e-mail we got off the WIFI server setting the meet for 10 P.M.
Sunucuda bu yoktu.
That wasn't on the WIFI server.
Burada kendi kişisel yüksek hızda WiFi internet bağlantınız olacak. Şifreniz tabii ki korumalı.
So you have your own personal, high-speed, WiFi Internet connection throughout the suite.
Burada kablosuz ağları olduğunu bilmiyordum.
I didn't know they had WiFi in here.
Girişin dışındaki depoda olan kablosuz ağ bağlantısını kullanıyorlar.
Piggybacking off a WiFi node at the warehouse outside the main gate.
Kablosuz ağlara girmek ve hassas verileri çalmak için kullanılan bir hackleme cihazı.
It's a hacking device to tap into WIFI networks and steal sensitive data.
Adamlarımız, Dietrich cihazı aldıktan bir hafta sonra okul güvenliğinin veri tabanına izinsiz giriş tespit etmişler.
Our guys detected a WIFI breach at the high school security data base a week after Dietrich bought the device.
Karen Camden üç hafta önce kablosuz özellikli bir PDA satın almış.
Karen Camden purchased a WIFI PDA three weeks ago.
Sadece kablosuz ağ sinyalini geliştirdim.
All I did was set up an amplified WiFi signal.
Eğer öyle yaptıysa, yakın bir yerden, kablosuz bağlantı kurmuş olmalı.
You know what, if he did, then he's in the area using a WIFI signal.
Ve canlı yayın yapcağını varsayarsak, güçlü bir kablosuz bağlantıya ihtiyacı olacak.
And assuming she's sticking to live uploads, she's gonna need a strong WIFI connection.
Emlak çözümlemelerim sırasında kablosuz bağlantıya bakıyordum.
When I did my real estate analysis, I was looking at WIFI connectivity.
Bu önemli noktalarla, evleri aynı haritada gösterip, kablosuz bağlantıyı da eklersek, bir sonraki hedefi olabilecek beş adet nokta tespit ettim.
Overlaying those hot zones over our map of houses and factoring in for WIFI connectivity, I've isolated five locations where she'll likely strike next.
Bir kafeden açık hat üzerinden bağlanmışlar.
We just traced it to a donut shop with free WiFi.
- Wi-Fi sorunu mu var? - Sadece dene.
- Problem with the WiFi?
Bu mesaj, parazit gibi kullandığın Wi-Fi'ımızı kullanmana bir son verdiğimi bildirmeye yönelik bir uyarıdır.
This recorded message is alerting you that I am putting an end to your parasitic piggybacking upon our WiFi.
Eğer sorunu çözüme kavuşturmak istiyorsan telefon şirketiyle irtibata geçip kendi paranla Wi-Fi bağlatabilir ya da benden özür dileyebilirsin.
If you want to remedy the situation, you can contact the phone company, set up your own WiFi and pay for it, or you may apologize to me.
Eğer biraz özel olsun diyorsan, koğuşumda kablosuz bağlantı var.
Or if you'd like a little privacy, I have WiFi in my dorm room.
Kablosuz bağlantı.
Wifi.
WiFi'den bahsediyor.
He means the WiFi.
WiFi kablolu modeme yer altından gelir.
WiFi runs to the cable modems, they're underground.
Telefonumda internet var.
I got wifi on my phone.
- Artık kablosuz internet var, Artie.
- Artie, we've got WiFi.
Kahretsin. WiFi hızı düşük.
Damn, Wi-Fi's low.
Mikrodalga fırın çeşitleri ve bilgisayarınızın kablosuz bağlantısı radyo dalgalarını kullanır.
Every mobile phone is its own little radio transmitter. Things as varied as microwave ovens and the WiFi for your computer all work by radio.
Silahın dürbününde kablosuz bağlantı mevcut. Kablosuz mu?
This scope is WiFi enabled.
Kadını internet üzerinden mi öldürdü?
WiFi? He killed this lady online?
Wifi!
Wifi!
Bakın, Sato Sistemleri yapımı bütün cihazları kuvvetlendirici ile yönetebilirim dolayısıyla küçük bir WiFi noktası oluşturabilirim.
Look, I can rig any device made by Sato Systems, into an amplifier, thereby creating, like, a mini wifi hot spot.
İnternetimiz yine çökmüş.
Our wifi's down again.
Wifi'si olan.
You got your Wifi.
Şu Gavinslist boyacı ilanı var ya WiFi yönlendiricisi vasıtasıyla IP adresinin izini sürdüm.
That Gavinslist ad for painters? I tracked down the IP address through a WiFi router.
Kahve iyi, bedava kablosuz net var, hücre arkadaşı yok.
Good coffee, free wifi, no cellmates. Relax.
Ofisimde elektrik de kablosuz net de var haber arabalarıysa yok.
I got power at my office. And wifi. No news vans, though.
İhtiyacınız olabilecek her şey temin edildi : Mutfak, telefon, Wi-Fi.
Should have everything you need, though- - kitchen, phones, WiFi.
Burada kablouz internet var mı?
Do you have wifi here?
Sam, kablosuz internet var mı?
Sam, do we have wifi?
Kablosuz bağlantı yüksek frekans falan.
WiFi... UHF, EHF.
- WiFi ile görüntüyü aktarıyorum.
Tapping into the WiFi now.
Bu sadece... mobil ofisim var, kablosuz internet, uydu gibi... artık masaya çakılı kalmak zorunda değilim.
It's just a you know I got a mobil office, wifi, a satellite kinda thing... I just, you know, don't have to be rooted to a desk anymore.
Wifi şifresi "tıraşsız" Salı günü taco günümüz.
Wi-fi password is "unshaven." Tuesday is our tofu taco day.
Buradaki Wi-Fi harika.
The wifi works great.
Tamam, Wi-Fi.
Okay, wifi.
Buralarda WiFi yok mu "Mezbaha" * filmini kontrol etmem gerekiyor da.
There isn't any WiFi in here and I really want to check out the movie times for "Slaughterhouse."
Bilgisayar açılıp bir kablosuz ağa bağlanınca, coğrafi konumlaması devre dışı bırakılmamış ise.
If it's turned on, and it's logged into a WiFi network, and its geotags haven't been disabled.
Kampüsteki kablosuz ağları tarıyorum.
I'm scanning WiFi networks on the campus.
WIFI bağlantısı yaptım.
All right, I got the WIFI tap.
Wi-Fi benim.
I am the WiFi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]