English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ W ] / Windy

Windy traduction Anglais

636 traduction parallèle
Tanrım, çok rüzgârlıydı.
Oh, and it was so windy.
Windy Bill de burdaymış.
And here's Windy Bill.
Windy, konvoya ben rehberlik edeceğim.
Windy, I'm gonna scout for that bull train.
Windy, eşyalarımı seninki ile Zeke'nin eşyalarının yanına koy, olur mu?
Windy, throw my bags in with yours and Zeke's, will ya?
Onu Joe'nun yerinde sürahisini kafasına dikerken kapana kıstırdım, Windy.
Well, Windy, I trapped him with his jug down at Joe's.
Hey Windy, uzun bir süreliğine görebileceğin son medeniyet burası.
Hey, Windy, here's the last you'll see of civilization for a long time.
Windy ile devam ederiz.
Back up. I gotta finish that with Windy.
Windy!
Windy, uh...
İhtiyar Windy Bill'in yanına gidip sümüklü böcek gibi ağır gitmemelerini söyleyeceğim, evlat.
Boy, I'm goin'back to old Windy Bill and get a slug of "come on."
Hoşçakal, Windy.
Bye, Windy.
Bu kaçıncı, Windy?
How many's that for you, Windy?
Zeke ihtiyar Windy bu kez başka bir yola gitti.
Well, Zeke... Ol'Windy's gone on another trail.
Windy, sen ve ben sen ve ben...
Windy, you and me was... Well, you and me was, uh...
Şık, etkileyici, tek gözü örten ve rüzgarlı günlerde dikkat edilmesi gereken.
Chic, piquant, perched over one eye... and has to be watched on windy days.
"Islak ve rüzgarlı"
"Wet and windy."
Bu soğuk ve rüzgarlı gecede hepimiz sıcak yataklarımıza gidelim.
Let's all go to our nice warm beds, on this cold, windy night.
# Dışarıda, rüzgâr uğulduyor ve çok sert yağmur yağıyor # # Çiçekler ve yapraklar düşüyor # # Kara, sonsuz gece içinde #
It is windy and rainy outside, flowers and leaves fall seriously
Felaket rüzgar var!
It certainly is windy!
Bu treni Windy Miller adıyla hizmete açıyorum.
I hereby christen you Windy Miller.
- Al, Wendy nerede?
- Al, where is Windy?
Windy Miller'ı hiç duymadınız mı?
You mean you ain't never heard of Windy Miller?
Windy Miller gelmeden dövüşü başlatamayız.
We can't start this fight till Windy Miller gets here.
Windy'yi hemen buraya getir.
Get Windy here in a hurry.
Windy orada, bak.
There's Windy now.
Sence bu da Windy'nin numaralarından biri mi?
Do you think that this is another one of Windy's tricks?
Windy, burada.
Windy, here he is.
Merhaba Windy.
Hello, Windy.
Windy haklı.
Windy's right.
Windy bize yardım ediyor olabilir... ama kendini düşünüyor da olabilir.
Maybe Windy is trying to help us... and then again, maybe he is trying to help himself.
Size soruyorum, sizce Windy kimi daha çok düşünüyor?
I ask you people, just who do you think Windy's more interested in :
Hayvan başına 2 dolar vererek... Windy kendince haklı olabilir.
All I'm saying is that the $ 2 a head that Windy's offering... that may be a lot of money to his way of thinking.
Koltuğa otur Windy.
Sit in the chair there, Windy.
Şuna bir bakayım Windy.
Let me take a look at that, Windy.
Sen Abilene'e dön Windy.
You go back to Abilene, Windy.
Windy, ben de seni arıyordum.
Windy, I been looking for you.
Merhaba Windy, burada ne işin var?
Hello, Windy, what are you doing here?
- Windy, sana güzel bir teklifimiz var.
- Windy, we're gonna give you an even break.
- Hayır ama burası Windy Miller'ın kasabası.
- No, but this is Windy Miller's town.
Kusura bakma Windy.
Sorry, Windy.
Windy Miller.
Windy Miller.
Biri Windy Miller'ı öldürmüş. Suçu üzerimize yıkacaklar.
Somebody just killed Windy Miller and we'll get blamed, sure as shooting.
- O halde sen ve Windy ortaktınız?
- Then you and Windy were a combine?
"Bu gün rüzgarlı bir son bahar günü olmasına rağmen, gemiyi denize indirmek için mükemmel bir gün."
"A rather windy autumn day, but a pretty good day for a launch."
Edinburgh'un ıslak, rüzgarlı caddelerinde araba sürerek hayatını kazanmak zor.
And it's a hard life driving a cab through these wet, windy streets of Edinburgh.
Berlin oldukça rüzgarlı, özellikle geceleri.
It is pretty windy in Berlin, especially at night.
Rüzgârlı bir nisan akşamında Washington Meydanı'nı asla göremeyebilirim.
I may never see Washington Square on a windy April night.
Yukarıda, ama ben gelemem.
It's up there. But I'm not coming, it's too windy.
Nice windy ride, too.
Nice windy ride, too.
Once on a high and windy hill... "Bir zamanlar, yüksek ve rüzgarlı bir tepede..."
Once on a high and windy hill
- Çok rüzgarlı ve kuru.
- It's so windy and dry.
Windy.
Windy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]