English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ W ] / Wit

Wit traduction Anglais

1,403 traduction parallèle
İçimde, öfke ve tiksintiyle kaynıyorum.
Inside, I boil wit rage and disgust
12 adımda öğrenme programlarını düşündün mü?
Have you considered a 1 2-step program? Wit.
Burada olsaymış, hakkında karar verecek olanları... gözlerindeki kıvılcım ve poposundan taşan zekasıyla yok edermiş.
And if he were here he would destroy those who would judge him with sparks from his eyes and wit from his ass.
Yani, tabloyu geri yerine koymak suçu bırakmak ve Faye'e karşı dürüst olmayı.
To wit, to return the painting, give up crime, and make an honest woman out of Faye.
Her neyse, kıvrak zekâm beni acı sondan kurtardı.
Anyway, my quick wit saved mefrom a grizzly fate.
Bu espri.
That wit.
Del, seni salak.
Del, you numb-wit.
Chiron, saçmaladığının farkında mısın?
Chiron, thy years wants wit.
Senden daha üstün ve avantajlıyım. Hem senden daha zarifim. Elbette benden daha çok etkilenecek.
Thy wit wants edge and manners to intrude where I am graced and may, for aught thou knowest, affected be.
Ya bu şekilde olur ya da umut içinde bekler durursunuz.
Come. Our empress, with her sacred wit, will we acquaint with all that we intend.
Aklı olan biri, kimseye miras bırakamayacağım göre neden bu kadar altın gömdüğümü merak edebilir.
He that had wit would think that I had none to bury so much gold under a tree, never after to inherit it.
Belki evet belki hayır.
Well, more or less, or ne'er a wit at all.
Onu da alıp gitmek!
Begone wit him!
Takas edecek hiçbir şeyimiz olmamak.
Wit no-nutten mula to trade.
Böyle kadro. Ahmak kardeşinden Salome...
Casting her half-wit sister as Salome...
Basit şeyler söylüyorsun çünkü zekan daha iyisi için yeterli değil.
You try and say pithy things, but your wit is a hindrance.
Aptal bir sevgilisi var.
She has a half-wit boyfriend.
Ama bu ormandan gitmem gerektiğini bilecek kadar zekiyim.
If I had wit enough to get out of this wood, I have enough to serve mine own turn.
Herhalde bir rüya gördüm. Ama, nasıl bir rüyaydı, Tanrı bilir!
I have had a dream past the wit of man to say what dream it was.
Ah, evet, efsanevi 007 espirileri.
Ah, yes, the legendary 007 wit.
"Pinafore" un kıvrak zekası?
The wit of the "Pinafore"?
- Sanırım biraz da geri zekalı.
- I think she's a bit of a half-wit.
Lanet olası yarım akıllı, dilsiz yetim kaldı bana.
I get a goddamn mute orphan half-wit.
Bu çok zekice bir tespitti gerçekten... nükte ve ironiyle yoğrulmuş.
That's an intelligently biting remark... wrought with wit and irony.
Aklın büyün gücünün gösterildiği iyi bir oyun, İnsan doğasının en eksiksiz anlatımının, kusursuz nüktesinin, seçilmiş en iyi dil aracılığıyla tüm dünyaya sunumu.
Good drama, in which the greatest powers of the mind are displayed, in which the most thorough knowledge of human nature, the liveliest wit, are conveyed to the world through the best chosen language.
En azından kendini zekan ve dil bilgin ile onlardan ayırabilirsin.
At least you can distinguish yourself there with language and wit.
Zekana, hareketlerine, öfkene.
Your wit, your intelligence, your anger, your fiestiness.
Kendine gel! Seni yarım akıllı.
Snap out of it, you half-wit.
"Zekâ dediğimiz gerçek kelimelerin dans ettirildiği esprilerde bulunur."
"Wit has truth in it ; wisecracking is merely calisthenics with words."
Espri yeteneğinle beni yatıştırmaya çalışıyorsan vaktini boşa harcamamanı tavsiye ederim.
If you're trying to disarm me with your wit, I recommend you save your time.
Elimdeki bu sicim seni korkudan perişan etmeli.
This cord should terrify you. Not a wit.
Son single'ında arka vokalinde Chablis'in 1968'deki şarkısı "Riff Wit It"'i kullandın. F-Note Plak onun kayıt haklarına sahip.
Be advised that on your last single, you sampled the backing vocal from the Chablis'1968 song, "Riff Wit It" for which F-Note Records controls the recording rights.
Bütün olanlardan sonra, zavallı bir Kızılderili üçkağıtçıyı yarım akıllı bir kaykaycının sözlerine dayanarak cinayetten tutuklayacak mısın?
You're gonna arrest some two-bit Indian hustler for murder, based on the desperate testimony of this skateboard-riding half-wit.
Pekala, buradan çıkmamız lazım. Babam iyi olacak.
I'm still a half-wit.
Aldınız mı ağzınızın payını?
Freedom and wit, boys. Four lovely ladies.
Senin derdin ne?
What's wrong wit'you?
- Onun adı Elektro Zurg, sersem şey!
- Zurgatronic, ya lack-wit!
Komutan'ın dili oldukça sivri.
The Administrator's tongue is sharper than his wit.
Bu son şansınız. Hepimiz bugün öğleden sonra yaşadıklarımızı unutmak istiyoruz.
To wit should another macabre spectacle like the one that presented itself this afternoon take place you will be cut loose.
Listeye alınmış mıyız? Liste mi?
So, whuddup wit'the gig?
Kapa çeneni! Kapa çeneni seni küçük şeytan!
Shut up, you nit wit.
Ooh, oldukça zeki bir espiri.
Ooh, what a delightfully piquant wit.
Ve buna çok özel bir şey... güçlü ve keskin bir zeka ile mizah ekledi.
And He adds to it something very unique which is a very strong dry wit, a Humor to everything.
Hey Wit, seni piç kurusu!
Hey Wit, you old bastard!
Wit!
Wit!
Tebrik ederim, Wit.
Congratulations, Wit.
O yüzden Wit ve Julie'yi mümkün oldukça çabuk evlendirmek istiyoruz.
So we'd like Wit and Julie to get married as soon as possible.
Wit'in ailesi gibi sararıp soldum!
All pale and faded like Wit's family!
Hey Wit, o kızla gerçekten yatacak mısın?
Hey Wit, are you really gonna sleep with that girl?
Bunu hep yapmak istemiştim.
My wit is more suitable.
Zeki yargıçları severim.
I like a judge with wit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]