With traduction Anglais
1,463,981 traduction parallèle
Bu yüzden belki de onunla baş etmeliyiz ve beni tutuklamalısın.
Yes. So maybe we should get on with it, and you should arrest me.
Yeni sözleşmendeki "ahlak maddesi" ile bir kuruş para alamayacaksın.
With the "morals clause" in your new contract, you won't collect a penny.
Raymond Reddington adlı suçlu bir muhbirle çalışmak için kurulan bir görev gücünde ajansınız, öyle mi?
You're an agent with a task force created to work with a criminal informant named Raymond reddington?
Bunlar Reddington'ın sizle çalışırken öldürdüğü insanlar.
These are all people reddington murdered while working with you?
Pekala. Bay Reddington'la yaptığımız işten gurur duyuyorum.
I am proud of the work we do with Mr. reddington.
Ona doğru motivasyonu sağlayacak olursak.
If we provide her with the proper motivation.
O babamı öldüren ve bu yanına kar kalan adamdı.
He was the man who killed my father and got away with it.
Bu hikayeyi Reven'a anlattım. Ona işte bu yüzden polis olduğumu söyledim. Başka Tommy Markins'lerin cinayete kurban gitmesini önlemek için.
Told reven that story, told her that's the reason why I became a cop, to prevent other Tommy markins from getting away with murder.
İdari izinde olduğunu sanıyordum suçlularla oynadığını değil.
I thought you were on administrative leave, not cavorting with criminals.
Donald bu kurşunla nihayet Reven'i öldürdüğün günden beri aradığı şeyi elde etti.
With that bullet, Donald finally has what he's been looking for since the day you killed reven.
FBI'ın Raymond Reddington'la olan ilişkisini mi araştırıyorsun, burada?
You're investigating the FBI's relationship with Raymond reddington, here?
Reddington'un FBI'yla olan sözde anlaşması ulusal bir güvenlik meselesidir.
Reddington's supposed deal with the FBI is a matter of national security.
Annene seni hayatım pahasına koruyacağıma yemin ettim.
I swore an oath to your mother I would protect you with my life.
Burada kayda almak konusunda pek rahat değilim.
I am not at all comfortable with recording here.
İlk kez kadın giysileriyle geldiğinde, babanla neler oldu?
How was it with your dad, the first time you showed up dressed as a woman?
İlk tepkisi esprili olur.
She first reacts with humor.
Sanırım kendisini rahatsız eden düşüncelerle huzursuz.
I think she is restless with... with ideas that might be disturbing for her.
Onunla zor olduğunu söylemiştin. Ama anlatışından pek öyle anlaşılmıyor.
You said it was difficult with her, but the way you tell it, it doesn't sound like it.
Ben de eskiden onlarla oynamayı severdim suyun akışı değişir ta ki...
And I used to love playing with those things, changing the water course until...
Şekerle de aynen öyle.
It's the same with sugar.
Neden işimle tamamen utanmaz biçimde uğraşmak kifayetsiz sayılmıyordu da bu şey öyle sayılıyordu?
Why wasn't messing with my work in a way that was absolutely shameless considered inadequate but this thing was?
Artık yalnızca onunla pazarlık etmiyoruz.
We are no longer negotiating only with him.
Kendimizle de pazarlık ediyoruz.
We are negotiating with ourselves.
- Peki sizinle bağlantılı mıydı?
- But was it jointly with your...
- Benimle bağlantılıydı.
- It was jointly with me.
Üreme organlarımla bir kadın olmanın mümkün olduğunu öğrendim, evet.
I have learned that it is possible to be a woman with my genitals, yes.
ÜZÜCÜ ANCAK GEREKLİ BÖLÜMÜYLE GELİR.
IT COMES WITH THE SAD BUT NECESSARY PART.
"Vücuduna müdahale etme."
"Don't mess with your body."
Eğer hormonları, kalçaları olmayan bir kadın olma fikriyle yaşıyorsam ve bu fikir bana uygunsa neden memelere ihtiyacım var?
If I am living with the idea that I am a woman without hormones, without hips, and the idea is feasible to me, then why do I need breasts?
Ve memeler onunla çıkar.
And the boobs go with it.
Memeleri benim olsunlar diye, onlarla yaşayabileyim diye istiyorum.
I want the breasts so I can have them, so I can live with them.
Bu modern Japonlara takıntılıyım.
I am obsessed with these modern Japanese.
Bunu, bu yıl yaşadığım ve kendilerini çoğaltan
I compared it with some moments I have had
Ve bu her şeye yayılır. Vücuduma ve niyetlerime kadar uzanır. Vücut yapısı tarafından protezlere ve oradan da vücudumun talep ettiği bakıma uzanır...
And that extends to everything, it extends even to my body, to my intentions towards body construction with regards to the implants, to the care that my body demands.
Peki vücudunla ilgili sorun ne?
So, how is that matter with your body?
Memeleri düşündüğümde dört fiille mücadele ediyorum.
Regarding the breasts, I am struggling with four verbs :
Richard Harris kabul eder ve kabilenin bir üyesi olur. Ve kabul töreni göğüs derisine iki kanca takılması ve tavandan sarkan halatlarla dumanlı bir ateşin üzerine asılmasıdır.
Richard Harris'character accepts it and becomes a member of the tribe and the rite of passage consists of sticking two pegs in the chest skin and being hanged by ropes tied to the ceiling over a bonfire with smoke on top of him.
VE SAHTE OLANLARLA BAŞLADIM.
AND I STARTED GETTING ON WITH THE FAKE ONES.
Kendi fırçasıyla. "
With her brush. "
Pek çok transın vücutlarıyla sorunlu bir ilişkisi olduğunu biliyorum.
I know that many trans people have a very troubled relationship with their bodies.
- Los Três Amigos'ta çalışıyoruz.
- Yes, we still do, with Los Três Amigos.
Bu yüzden insanlar bana cesurca bir şey yaptığımı söylediğinde buna katılmıyorum.
So, when people tell me, "You did a very brave thing", I don't agree with this.
Sürekli fikirlerle oynarım.
I keep playing with the ideas.
Kartlarla oynuyormuşum ya da buna benzer bir şey yapıyormuşum gibi.
As if I was playing with cards or something similar.
Hangi yöne eğilim gösterdiğimi kontrol etme konusunda endişeleniyorum sonra oynuyorum...
I worry about checking which way I am leaning towards and then I play with...
Üzerine eğileceğim hiçbir fikrim olmadığında neyin karşılık vereceğini görmek için nesnelerle oynuyorum.
When I have no idea of what is making me lean, I play with things to see what responds.
Karikatür bantlarıyla sorunum sürekli kuralları açıklamaktı.
My problem with the strips was to spell out rules.
Yaptığım son karikatür bantlarına bakıyorum ve hepsi belli bir fikre uygunlar.
I look at the last strips I did and they are all in line with a certain idea.
Bir darbenin dile getirildiği baş kahramanlarını PMDB ve PSDB'nin oluşturduğu tuhaf bir karışım olduğu ve yüksek dozda evangelizm içerdiği fikri.
That a coup is being articulated. The idea that the protagonists of this coup are a weird mix of PMDB and PSDB, with high dosages of evangelicalism.
Emekli insanlarla olan bu...
This thing that happened with the retired people...
İyi şanslar sana.
Good luck with that.