Withers traduction Anglais
157 traduction parallèle
Bay Withers!
Mr. Withers!
Bay Withers, Ben Howard Joyce.
Mr. Withers, I'm Howard Joyce.
Bay Withers, umarım kocam gelene kadar hiç kimseyi...
Mr. Withers, I hope you understand that I couldn't see anyone...
- Güzel kürek kemiği.
- Nice withers.
Hayalleri olmayan bir adam çabuk yaşlanır.
A man without his dreams withers and grows old.
Zeka geliştikçe içgüdüler de yavaş yavaş kaybolur.
As intelligence improves, instinct withers away.
Kuruyup solan her bir gülün yerine, Bir yenisi gonca verir
For ev'ry rose that withers and dies, Another blooms in its stead
Pat Withers, son sınıftayım.
I'm Pat Whithers, senior.
Başını tekrar yıkasak iyi olur.
Better wash his withers down again.
Evet. geçen kişi Withers'di.
Yes. It was Withers.
Şimdi, Withers'i kim öldürmek ister?
Now, who would want to kill Withers?
Withers'i kim öldürebilir?
Who'd kill Withers?
Söylediğimi işittin, "Withers'i kim öldürebilir?"
You heard me say, "Who'd kill Withers?"
Fakat bir şekilde Withers'in bu öğleden sonra ilk saatlerde karşılaştığı kötü sonu işitmişsindir.
Unless you happened to hear that Withers met a very violent end earlier this afternoon.
Ya da sen ve Withers birlikte kaybolabilirsiniz.
Or you and Withers might both disappear.
Sen Withers'i öldüreceğini söyledin.
You said that you'd kill Withers.
Withers'in bedenini oraya koyacağız.
We're gonna put Withers'body into it.
Withers'i öldürdüğüne ilişkin bana bir kanıt göstermelisin.
But you're going to give me evidence that you murdered Withers.
Seninle Withers arasında bir mücadele izi olmalı, bu durumda polise gitmen hiç de güvenilir olmayacak.
There must be traces of a struggle between you and Withers, then it will hardly be safe for you to go to the police.
Şimdi, sıkıca Withers'in paltosunun kol düğmelerinin çevresine sar.
Now, attach them firmly round the buttons on Withers'coat sleeve.
Şimdi, Withers'in bedeni orada.
Now, Withers'body is in there.
Hiç kimse Withers'in buraya geldiğini bilmiyor.
No one knows that Withers came here.
Kuşkusuz, Bay Withers'in kayboluşuyla ilişkimizin asla polisin dikkatini çekmeyeceğinden emin olamayız.
We can't be certain, of course, that our connection with the disappearance of Mr. Withers will never come to the attention of the police.
Adım Justin Withers, bu binayla ilgilenen kiralama bürosundan.
I'm Justin Withers, from the rental office which handles this building.
Bay Withers.
Mr. Withers.
Bay Withers, başka bir daireniz yok mu?
Mr. Withers, maybe you have another apartment.
Hangi erkeğe dokunsam yaşamını kurutuyorum.
Every man whose life I touch withers.
Gençlik çiçeği yakında solacaktır.
The flower of youth withers too soon.
ROMA İMPARATORLUĞUNUN YÜKSELİŞ VE DÜŞÜŞÜ Googie Withers
.
Goncanın içindeki her şey çürüyor.
Everything withers in the bud.
Yaz günlerimiz geçip gidiyor
Our summer day Withers away
seni susturmadan önce ne yapmak istediğini öğrenebilir miyim?
Well, before it withers, you know what you can do with that.
Bu Bayan Withers. Dadïm.
This is Miss Withers, my nurse.
lyi misiniz Bayan Withers?
Are you all right, Miss Withers?
Çok ayïp Bn. Withers.
Naughty, naughty, Miss Withers.
Withers!
Miss Withers!
Evet Bn. Withers.
Yes, Miss Withers.
Agzïmï kapadïm ve Bn. Withers'ïn bütün gazï solumasïnï bekledim.
I covered my mouth and let Miss Withers here breathe in all the gas.
Bir erkek çocuk dünyaya getiren kadın, sonradan çiçek gibi kuruyup soluyor.
As one gives birth to a male child, she fades and withers like a flower.
Fakat Los Angeles gibi sıcak iklime sahip yerlerde... durgunlaşıp ve ölüyor.
But in warmer places like Los Angeles... it withers and dies.
Erken olgunlaşsa da defne... gülden önce solar.
Early though the laurel grows... it withers quicker than a rose.
Dünyevî servet ; ruhları çürütür, kalpleri soldurur, insanı kibirli ve adeletsiz yapar, bencilliklerinde acımasız hale gelirler.
Worldly wealth corrupts souls and withers hearts. It makes men contemptuous, unjust, pitiless in their egoism.
Teşekkür ederim, Bayan Withers.
Thank you, Mrs. Withers.
Söylenecek başka bir şey kalmadı, Bayan Withers.
There is nothing more to be said, Mrs. Withers.
Gidebilirsiniz, Bayan Withers.
You may go, Mrs. Withers.
Peki ya çocuğun bakıcısı Bayan Withers?
And the child's nurse - - Mrs. Withers?
Waverly, Tredwell ve yeğeni Jessie Withers. Kendisini olabildiğince gürültülü bir şekilde kovdurttu. Böylece Rogers'ı tuzağa düşürüp çocuğu anıt mezardan alacaktı ve ormandaki küçük kulübeye gideceklerdi.
Waverly, Tredwell, and his niece, Jessie Withers, who gets herself sacked as noisily as possible so that she can arrange the decoy Rogers, pick up the boy from the mausoleum, and drive him away to the little cottage in the woods.
- Özellikle şurası, tam omzunun üstü.
- Particularly this part here just above the withers.
İstihbarat memurum, Dedektif Withers.
Well, Detective Withers, my intelligence officer.
Sanırım yeterince polis koruması aldım, Dedektif Withers.
I think I've had enough police protection, Detective Withers
"Onlar ağacın meyvesinden tanındığını,..." "... adaletsizliğin ağacı çürüttüğünü,... "... meyvesinin kuruyup, büzüştüğünü ve... "
"They knew that the tree is known by its fruit, and that injustice corrupts a tree that its fruit withers and shrivels and falls at last to that dark ground of history where other great hopes have rotted and died where equality and freedom remain still the only choice for wholeness and soundness in a man or in a nation."