Wonderboy traduction Anglais
46 traduction parallèle
"Harika Çocuk." Bunu sen mi yazdın?
"Wonderboy." You put that on there?
- Harika çocuk!
- Wonderboy!
"Harika çocuk."
"Wonderboy."
Harika çocukmuş.
Wonderboy.
Max Mercy'nin, Harika Çocuk'un ağır bir sopa olduğu iddiasına karşılık, Komisyon bir açıklama yaptı.
In response to Max Mercy's accusation that Wonderboy was a loaded bat, Commissioner Gates made a statement.
"Harika Çocuk"!
"Wonderboy"!
Bu çocuklar lanet bir daktilo tarafından seçildi, vahsi bir çatışmaya... ve lanet bir ibne süper çocukla.
These boys were pinned down by a typewriter, a fucking firefight at the LZ... and a goddamn fag wonderboy.
Bu Harika Çocuk gerçek mi acaba?
Is Wonderboy here for real?
Harika Çocuk'u tercih ederim.
Herc... Huh. I think I prefer Wonderboy.
Şu Harika Çocuk Herkül yüzünden oldu. Herkül.
It was this wonderboy, Hercules.
Harika Çocuk!
Wonderboy! Hercules!
Harika Çocuk her canavarın hakkından geldi.
Wonderboy is hitting every curve you throw at him.
Harika Çocuk'un da zayıf noktasını bulmalıyız.
We simply need to find out Wonderboy's.
Harika Çocuk'un zincirinin zayıf halkası neymiş?
What is the weak link in Wonderboy's chain?
Harika Çocuk'un kellesini isterim.
If I say, "l want Wonderboy's head on a platter", you say...
Harika Çocuk. Bırak onu.
- Wonderboy, you are too much.
Harika Çocuk neden?
Wonderboy, what... Why did you...
Tebrik ederim Harika Çocuk.
Congratulations, Wonderboy.
Harika çocuğu, en sonunda karanlık tarafa çektin.
You finally wooed the Wonderboy into the dark side.
Hayır, yeni editörünü etkilemek için, 7 gün 24 saat, durmadan çalışıyor.
No, she's been working 24-7 to impress that wonderboy editor.
- Muhteşem çocukla problemler mi var?
- Trouble in paradise with Wonderboy?
Dostum, adam sözleri değiştirmiş.
Wonderboy changed the lyrics, man.
Harika çocuk.
Wonderboy.
Ben, sonunda bu şanslı piçi buraya getirdim işte ; hepsi bu...
Me, I bring Wonderboy home here and the rest is history...
Ne buldun harika çocuk?
What do you got for us, wonderboy.
Wonderboy, sen benimsin.
Wonderboy, you are mine.
Harika çocuk gelip aldı.
Wonderboy came and took him.
Bizim harika çocuk umarım Wall Street'in oralarda değildir. Çünkü Donnelly oraya doğru yollandı.
Wherever wonderboy is, I hope it's not near Wall Street, because that's where Donnelly's heading.
- Wonderboy ile?
- With Wonderboy?
Wonderboy nasıl?
How's Wonderboy doing?
Gözlüklü geçen gece sana ve muhteşem çocuğa göz kulak olmam için yolladı.
Glasses sent me out looking for you and wonderboy last night.
Muhteşem çocuk ve ben uluslararası bir olay hallettik.
Wonderboy and I jump-started an international incident.
Bodie ve Wonderboy klavyelerinin altına gizlenmişken hem de?
What, Bodie and Wonderboy hunched over their keyboards?
Wonderboy, gel şöyle.
Get in line. Wonderboy, right here.
Lev, Wonderboy'u kapatıyorsun.
Lev, Lev, you're blocking Wonderboy.
Wonderboy!
Wonderboy!
Wonderboy! Wonderboy, artık dursan diyorum!
Wonderboy, just stop, okay?
- Buradaki Harika Çocuk sağ olsun.
- Thanks to Wonderboy over there.
Wonderboy.
Wonderboy.
Wonderboy, sona git.
Wonderboy, down at the end.
Evet Wonderboy.
Yeah, Wonderboy.
Wonderboy, ağzından çıkar onu.
Wonderboy, get that out of your mouth.
- Hoşça kal Harika Çocuk.
Bye-bye, Wonderboy.
Sağ ol.
- Wonderboy, you are perfect. - Thanks.
Binlerce teşekkür Harika Çocuk.
But at least I've got one swell consolation prize... a friend of yours who's dying to see me. Thanks a ton, Wonderboy.
Tamam artık millet.
Wonderboy!