Wonk traduction Anglais
34 traduction parallèle
Şimdi bu "wonk wonk" dişi yaratığa gönderilen bir işarettir.
♪ # Eight and eight are sixteen
Evet işte bu,'Wonk wonk'a geleneksel cevap.
♪ Inchworm
Laf, laf.
Wonk, wonk.
Leedy bu adam Chang Triad'dan bir bilgisayar uzmanı.
So, this guy Leedy was the big computer wonk for the Chang Triad.
Sen de mi bununla ilgileniyorsun Tally?
You an issues wonk, too, Tally?
Vank!
Wonk!
Okula geri döndüm ve Caldicott un birisi ile konuştuğunu duydum.
I went back to school... and I overheard Caldicott talking to some wonk.
"Tosbik", "dört-göz", "buzağı". Hangisi işinize gelirse.
"Dweeb," "wonk," "spaz." It's all good.
Demek istediğiniz politikayla ilgisi olmayan çalışkan bir kişi bu görevi üstlenebilir mi?
You mean can a nonpolicy wonk do the job?
Ucube, gerzek, inek, embesil, lapa yiyen.
"Geek," "nerd," "wonk," "Dilbert," "paste-eater."
Biraz daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
wonk ot deen ew kniht I.taht naht erom elttil a
Tanrım, Burton, tam bir detaycısın.
Good Lord, Burton, you are a wonk.
Bir insan nasıl balığın tadına bakmamış olabilir ki?
What kind of wonk has never tasted fish before?
Toplarına kadar bir Washington fahişesinin içinde olduğunu biliyor muydunuz?
Were you aware he was ball-deep in some Washington wonk? - Suzy!
Zeki bir böcek ve yapışkan bir salyangoz toprakta.. .. onu bulmamışsa tabi.
Unless some brilliant bug and slime wonk finds it in the soil.
- Tam bir işkoliksin yani.
- So you're a wonk.
İşine bağlı biri olmak için işkolik olman gerekmez.
You don't have to be a wonk to be conscientious.
İşkolik.
Wonk.
Tam bir inek gibi.
Like a natural-born wonk.
Ne ötüyorsun?
What do you wonk?
sana söylemiştim sana söylemiştim
I told you, I told you, it would wonk
Şaşılık gitti.
Wonk gone.
Erkek arkadaşın bir inek, kahrolası bir inek, daha fazlası değil.
Your boyfriend's a wonk, a fucking wonk, nothing more.
Bardaki en genç istihbarat elemanı o olacaktır.
He'll be the youngest intelligence wonk at the bar.
Seni her görüşümde, Francis, Langley veya Pentagon'dan gözü dönmüş bir ineğin gizli yerlerine bir ya da iki santim daha gömülmüş gibi görünüyorsun.
Every time I see you, Francis, you seem to be buried another inch or two deeper in the recesses of some swivel-eyed wonk from Langley or the Pentagon.
- Şirket yavşağı.
- Corporate wonk.
Bob Wonk telefonda.
Got Bob Wonk on the phone.
Onların ağzını açık bırakmak istiyordum onlara bizim bitkin gözlerimizi sergilemeliydim.
I was trying to wow them, and I should have just been showcasing our wonk-eye.
CIA'da Boşluk-21 denen bir hücre kurmuş orada da kendi istihbarat operasyonlarını görüyor.
A frustrated policy wonk in the CIA who felt he could do better than his superiors. So he created a cell within the CIA called 21-void, implementing his own intelligence operations.
CIA'de rahatsız bir politika manyağı. CIA'in içinde kendi istihbarat operasyonlarını yürüten 21-Void adında bir hücre oluşturmuş.
A frustrated policy wonk in the CIA, who created a cell within the CIA called 21-Void.
CIA'da Boşluk-21 denen bir hücre kuran sinirli bir yasa yapıcı.
A frustrated policy wonk in the CIA who created a cell within the CIA called 21-void.
Hatırladın mı?
- Remember? Wonk! Dit-dit.
Bana işkolik derken haklıydın.
Basically, you were right when you called me a wonk.
- Politikacı nedir?
What's a policy wonk?