Woody traduction Anglais
2,160 traduction parallèle
- Woody, Delinda'nın düğünü için bir eşe ihtiyacım var.
- Woody, I need a date to Delinda's wedding.
Woody'yi gördün mü?
You see Woody?
Woody burada mı?
Woody's here?
Tamam, Woody'yi boş ver.
Well, forget about Woody.
Peki ya Woody?
What about Woody?
Woody'ye en geç yarın gece döneceğimi söyle.
Tell Woody that I'll be back by tomorrow night at the latest.
Hey, Sam, az önce lobide Woody'le karşılaştım.
Hey, Sam, just ran into Woody in the lobby.
Ayrıca, Montecito'da gerçek bir katil varken, jetle geri getirmek için Woody ve Jordan'a nasıl hayır diyebilirdik?
Besides, if there is an actual murderer at the Montecito, how could we say no to giving Woody and Jordan a ride back on the jet?
- Hem neden problemim olduğunu düşündün?
What problems do you think I have? Woody is here.
Tamam, Woody'i unut.
All right, listen to me. Forget about Woody.
Jordan ve Woody'ye cinayet araştırmasında yardım edebilirsin.
Well, you can help Jordan and Woody with their murder investigation.
Woody, demek buradasın.
Woody, you're here.
Birlikte güzel zaman geçirdik.
Woody, we had a good time together.
Hoşça kal, Woody.
Bye, Woody.
Danny McCoy
Danny McCoy. WOODY : Hey.
Woody, n'aber?
Woody, what's up?
Woody?
woody?
Woody?
Woody?
Evet ama, olay gerçekleşmeden, Woody ve Chet her şeyi bırakıp yaban domuzu avlamaya gitmişlerdi. Ve bundan yaşlı eşlerini haberdar etmediler.
Yeah, but woody and chet have been known to drop everything and go boar hunting when the opportunity presents itself, and they don't tell their old ladies.
Zaten Woody'nin babası birazdan anahtarlarla gelir ve... siz de etrafa göz atabilirsiniz.
But woody's dad'll be showing up soon with the keys and... you can look for yourself.
Şansımıza, Woody çok fazla ot içmişti ve bizim hırsız olabileceğimiz hiç aklına gelmiyor, tanıdığı insanlardan olduğumuzu zannediyordu.
Luckily for us, Woody smoked a lot of weed, and it never crossed his mind that we were burglars. He just assumed we were people he knew.
Buzdolabını, oturma odasına taşırken Woody bizi yakalarsa, tutuklanacağımızdan emindik.
We thought we were busted for sure when Woody caught us rolling his fridge through the living room.
Hey Woody.
Hey, Woody.
Woody'den aldığımız herşeyi satmıştık ; hala Joy'da olan klima hariç.
We sold everything we took from Woody except for the AC, which was still at Joy's.
Woody'nin apartmanıda durduk, fakat ev sahibi bize, birkaç yıI önce buradan taşındığını söyledi.
We stopped by Woody's apartment, but his landlord told us he'd moved out a couple of years before.
Aa, bayan, biz Woody Maruzak isimli birisine bakıyoruz da...
Uh, ma'am, we're looking for a guy named Woody Maruzak.
Randy, kokuyla savaşmayı denerken, ben de Woody'e listemden ve orada olma sebebimden bahsettim.
While Randy tried to fight the smell, I explained to Woody about my list and why I was there.
Bu, normalden daha uzun sürdü, çünkü Woody'nin beyin hücrelerinin hepsi henüz tam gelişmemişti.
And it took a little longer than normal'cause not all of Woody's brain cells have quite grown back yet.
Aslında, uyuşturuculara teşekkürler, Woody'nin hayatında hatırlamadığı büyük bölümler vardı.
In fact, thanks to the drugs, there were huge sections of Woody's life he didn't remember.
Bunu alamayacağımı söylemek zorundayım Woody.
I got to say, I don't get it, Woody.
Liseden nefret ediyordum ve sunumlardan da nefret etmeye eğilimliydim, fakat şansıma, Woody'nin küçük gösterisi sıkıcı değildi.
I hated high school, and I tend to hate presentations, but to my surprise, Woody's little show didn't suck.
Ama ben onlardan değilim Woody.
Well, not me, Woody.
Woody'le geçen bir haftanın sonunda
When we finished our week with Woody,
Biliyor musun, Woody?
You know what, Woody?
Woody'nin bana verdiği listeyi kontrol ettim ve bir şeyler aldım.
I went through the checklist Woody gave me and got some things.
Evimi ipotek ettirmiştim.
Home make-Woody loan and a...
Woody Harrelson koleksiyonundan.
IT'S FROM THE WOODY HARRELSON COLLECTION.
Woody Allen filmi.
It's a Woody Allen movie.
Woody?
- Woody?
Çavuş Kaya-Tarak size özel parçalarınızda büyük bir ağaçlık verir.
Sergeant Rock-Dick gives you a major woody in your private parts.
Woody.
Woody.
Woody Guthrie.
Woody Guthrie.
- Bir tabak daha alır mısın Woody?
- Woody? - Yes, ma'am.
- Olur. - Daha şarap alır mısın Woody?
More wine, Woody?
Woody, bunu yaparsan hiç şaşmam.
Well, Woody, I wouldn't be surprised if you did just that.
- Al bakalım Woody.
- There you are, Woody.
- Woody burada.
He's pissed about you standing him up at the wedding.
Böyle bir cinsi hiç görmemiştim.
WOODY : Man, I've never seen a poly like this.
Woody!
Woody!
Ne yapacağımı bilmiyorum Woody.
I don't know what to do, Woody.
Woody haklıydı.
Woody was right.