English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ W ] / Wren

Wren traduction Anglais

288 traduction parallèle
Ayrıca bir subaya ilk ismiyle hitap edildiğini duyduğuma... oldukça şaşırdım.
I was also surprised to hear a Wren officer addressed by her Christian name.
Amirallik iki subay ve bir kadın subayı... bu görev için vazifelendirme kararı aldı.
The admiralty's sending a mission to discuss a master plot for convoys. Two regular officers and a Wren officer.
Minicik çalıkuşu bile yuvadaki yavrularını korumak için, baykuşla çarpışır.
The wren, the most diminutive bird, will fight her young in the nest, against the owl.
Mesela bir söğüt saksağanı ya da bir çalıkuşu.
Just think of the willow warbler, or the wren.
İspinoz, çalıkuşu, güvercin, leylek, ördek, karga, papağan... avustralya papağaını, alba...
Finch, wren, scrub-bird, lorikeet, freckled duck, galah, Kookaburra, parrot, cockatoo, alba... It's a jumbo!
" Küçücük bir çalıkuşu bile senin için büyük bir yük.
To you, a tiny wren is burden
Bak ne tür bir kaltak olduğumu düşündüğünü bilmiyorum ama bir adam çit kuşu gibi bir yuva inşa edebiliyor diye onunla idare ederim demek değil ki.
Look, I don't know what kind of tramp you think I am. Just because a man can build a nest like a wren doesn't mean I'll make out with him. Goodbye.
Bay Augustus Wren'i arıyorum.
I'm looking for a Mr. Augustus Ren.
69 yıl önce, sıcak bir öğle vaktiydi ve ben de çalıkuşundan daha büyük değildim.
'Twas a burnin'noonday 69 year ago, and me no bigger than a titty wren.
April, Auggie Wren'e merhaba de.
April Lee, say hello to Auggie Wren.
Wren, onlar işin içinde değil.
Wren, they're not involved.
Wren onu klonladı çünkü biri onun içindeydi.
Wren cloned her because she had one in her.
Eğer Wren bilgisayara ulaşabilirse bizi gerçekten sıkıştırabilir.
If Wren gets in the computer he could really screw us.
- Wren'in giriş kodunu bilmiyorum.
- I don't know Wren's access codes.
Bu Wren.
It's Wren.
Benim küçük kızımdın, küçük bir çalıkuşu gibiydin.
You were my birdie girl, looked like a little house wren.
- Bu adam Ren.
- The what? He's the Wren.
Onu dinleyerek, bu çalıkuşu hangi komşusunun hala hayatta olduğu biliyor.
By listening to it, this wren knows which of its neighbours is still alive.
# Çit kuşunun tüyü #
The wren with little quill
- Bir dakika, Wren.
- Hold on, Wren.
Bu benim kızım Kim, ben Marty, o Wren.
This is my girl Kim, I'm Marty, that's Wren.
Raven ve Wren'in kızı Charlie.
Raven and Wren's girl Charlie.
- Wren ve Marty, Charlie ve Kim'i görmek için.
- Wren and Marty to see Charlie and Kim.
"Sen mi şakıdın, çalıkuşu?"
"Did you warble, my little wren?"
Wren üzgün.
MAN : Wren's upset.
Emekli bir denizci olacaktır diye düşünüyorum, birkaç satıcı, bir WREN, belki.
I was thinking of creating a retired sailor, a few salesmen, a WREN, perhaps.
Korunun şu tarafını çok seven bir ibikli çalıkuşu var.
There's a sweet little crested wren that likes this side of the woods.
Ben Hawksmoor'um, sen Wren'sin.
I'm Hawksmoor, you're Wren.
Bir tanesine siyah kuş, diğerine çalıkuşu adını taktı
He called one a blackbird, another a wren.
Bir çalıkuşu gibi yemeğimi gagaladığımı söylerdi.
Said I pecked at my food like a Carolina wren.
Annenizden çocukluğunuzun çalıkuşu evine dönmesini zor istedim.
I could hardly ask your mother to return to the wren's house of your childhood.
Ağabeyim, kardeşi ve kızları Wren.
My brother, his sister, and their daughter, Wren.
Pimpirikli değilimdir.
MRS WREN : I'm not fussy.
Burası Sunnyvale değil ki.
- MRS WREN : This isn't Sunnyvale.
Ve ben de Claudia Wren.
And I'm Claudia Wren.
yeni bekçi inşaa edilirken, Mr Lyall, adada alışılmadık bir çalıkuşu buldu, teşhis için Londra'ya bir örnek gönderdi.
when the newly installed keeper, a Mr Lyall, found an unusual wren on the island, he sent a specimen to London for identification.
Gerçekte, suçlular tek başlarına kediler değildi, fakat Stephen Adası çalıkuşları nereye sevkedilirse edilsin alarm çanları çalıyordu.
In truth, Tibbles wasn't the only feline to blame, but the ease with which the Stephens Island wren had been dispatched was alarming.
Kediler adadan temizlendiler, ancak çalıkuşları için artık çok geçti.
The cats were removed from Stephens Island, but it was too late for the wren.
Wren Kiliseleri alevler içinde. Öyle mi?
Wren's churches in flame.
- Şehirdeki evimizi dekore ederken Ren'le burada kalacağız.
What? Wren and I are staying in the barn while we redo my place in the city.
Ben Ren.
I'm Wren.
Ren?
Wren?
Wren tarafından, İlk Kont'un kız kardeşi için yapıldı.
- It was designed by Wren. - Ah. - For the first earl's sister.
Sör Anthony Strallan, Leydi Wren'in partisindeydi.
Sir Anthony Strallan was at Lady Wren's party.
Ben Wren.
I'm Wren.
Agustus Wren.
- Augustus Wren. Pleasure.
Bu adam Ren. - Ne?
- This guy is the Wren.
Hem de Ren.
The Wren.
- Bu Ren.
It's, it's, it's the Wren.
Burayı sevmedim.
MRS WREN :
- Pekâlâ Dr. Ren.
Dr. Wren.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]