Xo traduction Anglais
387 traduction parallèle
Böylece berabere biter.
Xo-xo... From hopeless position a draw.
- Onu, benim için ikinci kaptana verdin mi?
- Did you give it to the XO for me?
- Peki, ikinci kaptan, kaptana verdi mi?
- Did the XO give it to the old man?
Demek ikinci kaptan onu kaptana vermedi.
The XO didn't give it to the old man.
3 bira, bir şişe XO.
Three beers and a bottle of XO.
Bu sabah, müdürün küllüğünde dışkı bulundu.
This morning, a turd was found in the XO's ashtray.
Çünkü bu gemideki hiç kimse bu küllüğe ulaşamaz.
No one else on this ship can hit the XO's ashtray!
Bırak öyle kalsın.
Now let him be, XO.
Kaptanın doğum günü için Komutan'dan emir aldım.
I have orders from the XO on the captain's birthday.
Komutan köprüde.
XO on the bridge.
İster inan ister inanma, Komutan'lar onlarla.
Believe it or not, the XO's with them.
Bir tanesi İkinci Subay.
One as XO.
Duyduğuna şüphem yok, İkinci Subayımın apandisti patladı.
As you no doubt heard, my XO has appendicitis.
Komutan Teğmen Hunter yeni İkinci Subayımız.
Lieutenant Commander Hunter is our new XO.
- İkinci Subay, gemiyi indirin.
- XO, take her down. - Take her down.
- İkinci Subay indi.
- XO down.
- İkinci Subay indi!
- XO is down.
- İkinci Subay nerede?
- Where's the XO?
Ben aşağı iniyorum.
I'm going below. - XO.
İkinci Subay, komuta sizde.
XO, take the conn.
Komuta İkinci Subay'da.
XO has the conn.
- Ne var? İkinci Subay, ADM geliyor,... ama telsiz sinyali almak için çok derindeyiz, efendim.
XO, incoming EAM, but we're too deep to receive any radio communication, sir.
- Tüzük 08150H6'ya göre İkinci Subay'ı isyan teşebbüsünden tutukla.
I order you to place the XO under arrest on the charge of mutiny!
Emrediyorum : İkinci Subay'ı isyan teşebbüsünden tutukla.
I say again, I order you to place the XO under arrest on the charge of mutiny!
Kaptan, lütfen, İkinci Subay haklı.
Captain, please, the XO is right.
- İkinci Subay'ın emirleri...
The XO ordered... Fuck the XO!
Bu geminin dümendeki İkinci Subayla batmasına izin vermeyeceğiz.
We're not gonna let this go down with the XO at the helm.
İkinci subay da onayladı.
The XO agreed with those orders.
- Komuta İkinci Subay'da.
- XO has the conn.
Yeni İkinci Subay'ınız Bay Zimmer.
Mr. Zimmer is the new XO.
Telsiz / İkinci Subay :
Radio, XO. Vossler?
Vossler? İkinci Subay / Telsiz :
XO, Radio.
Martin G Pascal, Stingray'in ikinci komutanı ( XO ) efendim!
Martin G Pascal, Executive Officer of the Stingray, sir!
- Bir XO için genç değil misin.
- You're kind of young for an XO.
XO, rota 1-7-6, tam yol ileri.
XO, come to 1-7-6, ahead full.
XO, gemiyi hareket ettirelim, rota 0-2-7, ve şu havayı temizle.
XO, let's get this boat moving, course 0-2-7, and vent this smoke.
Emirleri biliyorum, XO.
I know my orders, XO.
Farkındayım, XO.
I'm aware of that, XO.
XO Pascal konuşuyor.
XO Pascal here.
Sicil numarası XO 7Y39
Serial number XO7Y39
Senin karşı çıkmandan sonra Johansen'in, seni kaptanla birlikte kilitlediğini söylemiştin.
You said that after your outburst, the XO Johansen locked you up with your captain.
Bu Teğmen Starck.
This is my XO, Lieutenant Starck.
Komutanım şuna bakın.
XO, take a look at this
Sevgiler. Doug. "
XO, Doug. "
Baş subayımın böylesi bir hatasını cezasız mı bırakayım? Bu adamlar için iyi örnek olur mu?
Were I to let such a failure of duty by my own XO go unpunished what kind of message is that to the men?
Siz 2. Tabur'un 2. subayısınız.
You're XO of 2nd Battalion.
Subay eğlenceli sanırdım.
- And I thought XO was a fun job.
Hollanda'da seni tabur komutanı yaptılar.
In Holland, they bumped you to Battalion XO.
Hasar tespiti yapın!
lnitiate damage control. Find my XO.
Ben İkinci Subay.
This is the XO.
- İkinci Subay.
- XO.