Yandı traduction Anglais
4,938 traduction parallèle
Canım yandı.
It hurt.
Orada bir arabanın farları yandı.
Over there was a car with the blinkers on.
Ve çok canım yandı.
And I was really hurt...
Yandın sen, polis çağıracağım.
I got you, I'm gonna get the cops.
Yandı, bitti, kül oldu.
Burnt out, washed up and bummed off.
Game Day yandığı zaman Arthur'la birlikteydim.
I was with Arthur when Game Day went up.
Bu ortaya çıkarsa yandığımın resmidir. Kimin umurunda?
When this gets out, I'm screwed.
Adamın yandığını görmek istemesi için epey gerekçesi var.
Well, he certainly has grounds for wanting to see the man incinerated.
Canları yandı.
They're hurt.
Işığı yandığında.
Little light goes on.
Canım yandı.
I'm hurt.
Yandık! Artık evleri gerçekten temizlememiz gerekecek.
Which sucks'cause now we have to really clean the houses.
Canım yandı.
Ouch.
Bir süreliğine yandı.
It burned for but an instant.
Hayır, canım yandı.
No, that hurt.
Tamam ışıklar tekrar yandı.
Yeah, lights just came on.
Yandık.
Oh, no!
İşaretçi yandı.
Beacon's hot.
Vücudumun % 75'i yandı ama başardım.
75 % of my body is burned, but I did it.
- Benim canım yandı ama!
- Finley! - I got hurt!
Will'in rüşvet skandalında kimler yandı?
Who got burned in Will's bribery scandal?
Bir sürü insanın canı yandı.
All the people that got hurt.
Canın yandı mı?
Are you hurt?
O gün bir sürü canın yandığını görmüş.
She saw a lot of hurt that day.
Benim de canım yandı, biliyorum.
I've been hurt and I know.
- Ampul yandı, evet.
- Light bulb, yes.
Beni acımasızca gönderdikten sonra en azından bir defa canının gerçekten yandığına inanmak istedim.
After sending me away so cruelly, I want to believe that at least once it really hurt you.
Yandım, yandım!
It stings, it stings!
Sen bilemezsin... Bana bunları söylerken canımın ne kadar yandığını.
You have no idea... it hurts that you can believe something like that about me.
Yandılar...
They melted in a...
Canımın ne kadar yandığını biliyor musun?
Do you know how swollen my testicles are?
Jimmy, nasıl böyle güneşte yandım ben?
Aah! Jimmy, how did I get so sunburned?
Canına yandığımın trafiği gıdım gıdım gidiyor ya.
For crying out loud, the traffic is not moving at all.
Yandım!
Ow, ow, ow, hot, hot!
Canının yandığının farkındayım, ama barışırken, her ikimizin de hata yaptığı varsayımıyla barıştık ve biz yeniden başlamaya hazırdık.
I realize that you're hurt, but when we got back together, we got back together based on the assumption that we both made mistakes and we were ready to start fresh.
Tamam, kafamda bir ışık yandı ve soruyorum.
Okay, I'm gonna go out on a limb and ask :
Boyle. Hayır! Sal'in yerinin yandığına inanamıyorum.
boyle... ( jake ) no!
Yandığına inanamıyorum. Hepsi yandı.
i can't believe it's gone, jakey, all of it.
Hay canına yandığım!
Bless her heart.
Yangın harika olduğu kadar da bana yakın sanırım biraz önce saçlarımın arkası yandı.
AS AWESOME AS THIS FIRE IS UP CLOSE, I THINK MY BACK HAIR JUST WENT UP IN FLAMES.
Benim de canım yandı.
I'm hurt too.
Üzgünüm Paul, gerçekten biraz canın yandı.
Sorry, Paul, that actually hurts a little bit.
Her şey yandı.
Burnt the lot.
Yandım!
That's hot!
Çok sıcak! nasıl oldu bu'yakında... şimdi nasıl oldun? Yandım!
Hurry up!
Yandım!
It burns!
- İşte şimdi yandık.
- Now you've done it.
Yandık.
Uh-oh.
Artemisia Yunanistan'a dönmeye yemin etmiş yandığını görmek için.
Artemisia vowed that day to return to Greece, only when she could watch it burn.
Yandık, Morty.
Holy crap, Morty.
Canım yandı.
Ow, that hurts.