English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yarasalar

Yarasalar traduction Anglais

722 traduction parallèle
Fareler, böcekler, yılanlar, yarasalar, bilirsiniz.
Rats, roaches, snakes, bats, you know.
Yarasalar!
The bats!
Yarasalar yeraltından geliyordu!
The bats came out of the ground!
İçerisi leş gibi, yarasalar 2000 yıldır iyi çalışmış.
Pretty foul down there. 2,000 years of busy bats.
Vampir yarasalar hakkında çok şey biliniyor.
A great deal is known about the vampire bat.
Her zaman cesur yarasalar gibi kaçarsın.
You always run away like bats out of hell.
Dikkat, yarasalar var. Yarasalar mı!
- Watch out for the bats, Jane.
Yarasalar genellikle insanlardan uzaklarda uçar.
Usually bats fly away from human beings.
Yarasaları görmek istedik.
We wanted to see the bats.
Yarasaların kanat çırparken çıkardığı o hoş ve yumuşak ses.
And that lovely soft fluttering of bat wings.
Yarasaları ben daha çok severim. Ama kertenkele de güzeldir.
The bats are my favorites, although the lizards are good, too.
Çan Kulesinde yarasalarım var. Gerçekten.
I've bats in my belfry.
Yarasalar, ağaçkurtları, böcekler, ve her tür mahlûkat işte.
- Delighted. Bats, woodworms, beetles, all sorts of wildlife.
Tuhaf iniltiler, yarasalar, kemikler ve genç canavarlar perili evlerde merdivende bir hayalet, bir vampir ısırığı var.
♪ Screams and moans and bats and bones ♪ And teenage monsters in haunted homes ♪ The ghost on the stair The vampires bite
Yarasalar ve Sırları.
The Bat, its Mysteries.
Yarasaların kış uykusuna yattığını sanırdım.
I thought bats fell into a deep sleep throughout the winter months.
Yarasalar konusundaki fikirlerini duydun mu?
Did you hear how he held his own on the subject of the bats?
- Yarasaları görelim.
- Let's see the bats.
Yarasalar, kamyon, sigorta kutusu hiç fiziksel delil yok...
The bats, the truck, the fuse box, the absence of physical evidence...
- Yarasalar.
- Bats.
Manark IV'ün kum yarasaları, saldırdıkları ana kadar taş kristali gibi görünürler.
The sand bats of Manark IV appear to be inanimate rock crystals, doctor, until they attack.
Kalesinden kaçtım, ama kılık değiştirmiş yarasalar,
I escaped from his castle, but he followed me with the others disguised as bats, giant bats,
Yarasalar gerçekti.
The bats were real.
Yarasalar.
The bats.
Ve yarasalar, karanlığın var ettiği yaratıklar, tıpkı kendi gibi....
And bats, being creatures of the dark, like himself...
Vampir yarasalar... kan mı içerler?
Don't vampire bats... drink blood?
Vampir yarasalar hayvan kanı içer.
Vampire bats drink the blood of animals.
Birdenbire ortaya çıkan yarasalar.
Bats appearing out of nowhere...
Ancak klasik inanışa göre... Arılar, yarasalar kurbağalar, kan fareler dolu, yaratıklar çekirgeler ve tabii ki ilk doğanın ölümü ve son olarak karanlık.
But there is no doubt that the classical tradition is the curse of boils, bats, frogs, the curse of blood, the curse of rats, hail, of beasts, the locusts of course... the death of the first-born,
Dr. Dunwoody'nin yarasalar yüzünden Londra'da öldüğü yıla kadar yani 5 yıl kadar daha süreyi daraltırsak elimizde 37 dava kalıyor. Bu dört ölümden ikili üçlü çalıştıklarım iki vaka.
Now, ruling out all the cases that are over five years old - the year that Dr Dunwoody, our bat victim, resumed his practice in London - that leaves us 37 cases on which I worked with any two of the four now-dead men.
Ya da bir işe yarasalar.
Or do something useful.
Yarasalar kanatlı olmasına rağmen kuş değildir. Azı dişleri olmasına rağmen de canavar değillerdir.
Bats have wings, but they aren't birds yet, they have fangs, but they aren't beasts.
Biliyorsun yarasalar müziği sever.
You know how bats love Hair!
Sivrisinekle mücadele ettiğimiz alanlarda DDT ilaçları yerine yarasaları kullanmak. Yan etkileri olmadan.
By introducing them into areas infected with mosquitoes, they'll be able to do the same job that DDT does, without the side effects.
Yarasalar asker değildir
Bats are not soldiers
Odamdaki pervazın üzerinde yarasalar gördüm.
- What did you dream? - Horrid dream.
Sonra ambarı hızlıca kapatırsınız, artık tüm yarasalar içeridedir.
Then you close the door real quick and all the bats are inside.
Vampir yarasalar da hastalık dünyasına kendi katkılarını yapmışlardır.
The vampire bat has made its own contribution to the world of disease.
Sempati için sorulduğunda, adam bana tuğla yarasalar verdi.
When asked for sympathy, man gave me brick bats.
Dün, dinozorlar... sonra filler, ve şimdi de yarasalar.
Yesterday, dinosaurs... and then elephants, and now, bats. Well, why not?
Buna bir paralel bulmak istiyorsanız en yakını nektarla beslenen, fırça dilli yarasalar olacaktır.
If you wanted to find a parallel for that, the nearest would be the brush tongue of nectar-feeding bats.
Ben yarasaları severim.
I love bats.
Yarasalar, kurt adamlar, ejderhalar, canavarlar...
Bats, werewolves, dragons, demons...
Yarasalar ve ejderhalar?
The bats and the dragons?
Kristal yarasaları, uçun!
Crystal bats, fly!
Neden çocuklarını suistimal etmiyorsun, suları zehirlemiyorsun, yarasaların canına okumuyorsun?
Why don't you abuse your kids, poison the well, fuck bats?
Yarasalar!
Bats!
Yarasalar gidiyor olmalı.
Hmm, must be going bats.
Arılar, yarasalar -
Oh, such as the curse of boils, of bats... - Frogs?
- Evet, ve yarasalar.
- Yeah, and bats.
Yarasalar mı?
Bats?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]