Yarışsa traduction Anglais
33 traduction parallèle
Aşk bir yarışsa eğer kazanan o muydu bilmiyorum.
If love is a contest, I'm not sure she's the winner.
Altın madalyayı alan Cho Oh-ryun ile bir su kaplumbağası yarışsa.
If the gold medalist, Cho Oh-ryun, and a sea turtle raced in water.
Jim. İç ve dış işlerde korkunç başarısız sicile sahip bir partinin pes etmeye eğilimli başkan yardımcısına karşı yarışsa da,
Oh, Jim, even running against this cut-and-fold Vice President, with his party's record of abysmal failure at home and abroad,
Ve bu bir yarışsa, bir ring varsa, ben varım.
And if there's a race, if there's a ring, my hat is in.
İç ve dış işlerde korkunç başarısız sicile sahip bir partinin pes etmeye eğilimli başkan yardımcısına karşı yarışsa da,
Oh, Jim, even running against this cut-and-fold Vice President, with his party's record of abysmal failure at home and abroad,
Ama yarışsa kazanırdı.
If she had, she would have won.
Daksha yarışsa da yarışmasa da yarın sana kazandırabilir.
He may win tomorrow whether Daksha runs or not.
Hayat bir yarışsa, bitiş çizgisine doğru beni o yendi.
If life is a race, then she has beaten me to the finishing line.
Bu bir yarışsa sen kaybediyorsun. Çünkü aptal bir kaplumbağa gibi dikiş atıyorsun.
If it's a race, you're losing, because you suture like a dumb tortoise.
Senin hevesin şehvetten önce köreldi, diye ; Oysa baksana ona, bugün besinin alıp yatışsa da, Yarın bileniyor yine ; yine erişiyor önceki gücüne.
Be it not said thy edge should blunter be than appetite... which but today by feeding is allayed... tomorrow sharpened in his former might.
Dünyada 5 tane ya da daha az kalmışsa, yarım milyona dek çıkar.
If there are 5 or less in the world, it goes up to half a million.
Günaydın. Bugün bizi izleyen yarım milyon üniversite öğrencisi sorularını sormak için bekliyorlar. Bu tahmin ettiğimizden çok daha fazla sistem biraz yavaş çalışsa da bizden ayrılmayın.
We seem to have roughly half a million students and faculty... online today waiting with questions, which is a little more than we expected... so if the system runs a little slow, bear with us.
Evet, ama bulunduğu pozisyon, yani yüksek rakımda böyle bir yarıkta sıkışmışsa yenilemeyecek kadar kısa sürede donmuş olabilir.
Yeah, but the position he was found in, stuffed in a crevice at high altitude, he may have frozen fast enough to avoid being eaten.
İlk melezlerle Almanların evliliğinde çocuk sahibi olunmamışsa Alman tarafının tepkilerine bakılarak yarı Yahudi ya tahliye edilir, ya da yaşlı gettosuna gönderilir.
Marriages between mixed-firsts and Germans, if they have had no children depending on repercussions on the German side either the half-Jew is evacuated, or to the old-age ghetto.
Birinin karnı yarılmış ve karaciğeri alınmışsa ne kadara gider? - Mönüsü var.
If someone was disemboweled and their liver taken, what would that go for?
Başka kalmışsa, yarın getiririm.
If there's any left, I'll bring it tomorrow.
Eğer, El Hattal, gece yarısına kadar Hamad'ın kumlarına ayak basmamışsa, kafanı, Bağdat ipeğine sarılı olarak, amcama göndereceğim.
If Al-Hattal is not turned out onto the sands of the Hamad by midnight, I send your head to my uncle, wrapped in Baghdad silk.
Dünyaca ünlü bir biyolog olduğunda ve o Henderson seni hala veteriner sanıp gecenin bir yarısı, buzağısı sıkıştığı için seni ararsa ve bir metre kar yağmışsa yavaş yumurtalar için dua edeceksin.
And he calls you in the middle of the night...'cause his calf is stuck, and there's three feet of snow... you might just wish for slow eggs.
Şayet dopamin seviyeleriniz yarı yarıya azalmışsa buna hiç şaşırmam.
I wouldn't be surprised if your dopamine levels were cut in half.
Eğer sıçan yarışları ayarlanmışsa bir anda bir oda dolusu cinayet nedeni olan adam olur.
Well, if the ratting matches were fixed, suddenly we've got a roomful of losers, all with motive.
Djamila yarım gün çalışsa da, çocuk olunca tam bir eziyet oluyor.
Djamila works part-time and with the kid it's a pain.
Eğer bu işi Liza yapmamışsa, birinin yarıştan önce bu işi yapabileceği 4 saatlik bir zaman söz konusu.
If liza didn't do it, there was a four-hour window... Before the exhibition for whoever did.
Eğer bir şirket çalışanlarının yarısı işten çıkarıImışsa, eski bir çalışanın yarattığı karışıklık hakkında kimse fazla soru sormaz.
If a company's just laid off half its staff... no one asks many questions when it looks like an ex-employee broke in to make a mess.
İçine bir araba ve yarım ev koymamışsa boşanırken yine de kazıklandın demektir.
Well, unless she could fit a car and half a house in there, you still got screwed in the divorce.
O kadar uzun bir süre acı içinde kalmışsa mahkeme kararıyla belki üç yüz belki yarım milyon dolar eder, bilemiyorum.
If she was in a lot of pain for that long, I don't know, maybe 300,000, half a million dollars to get a sustainable verdict.
Bir yarışma için yapılmışsa bu karar, sen olsan ne yapardın?
That decisive moment for the whole unit... What if it were up to you?
Ya yarılamamışsa?
What if he were not?
Eğer departman tedarik için toplamda 240 milyondan fazla tedarik yapmışsa işe yarıyor.
It can be enacted if the department's total spend with the supplier is over 240 million.
Hangi cadının saçından yapılmışsa sadece onun üzerinde işe yarıyor.
It only works on the witch whose hair it's made of.
Yarın biraz yapacağım, tabii kalmışsa.
I'll take a little tomorrow, if they have not eaten it all.
Eğer Aşçı Quagmire bir tabak herhangi bir şey hazırlamışsa yarışmayı kazanacak.
Well, that's it. If Chef Quagmire has prepared a dish of any kind, he wins this competition.
Eğer katilimiz alabileceği her şeyi almışsa, yarım milyondan fazla para yapmıştır. Bir şüpheli var mı?
If our killer harvested everything possible, they could have made more than a half million dollars.