Yatık traduction Anglais
3,835 traduction parallèle
Marinanın alt taraflarındaydık, Chuck yaz rotasında bir yat kazanmıştı.
We were down in the marina, and Chuck had won a yacht over the course of the summer.
Kaç kızla yatıyorsun?
How many girls are you sleeping with?
Bir öğlen, Superior Gölü kıyısında tehlikede olan bir yat fark etmiş.
One afternoon, off the coast of Lake Superior, he spotted a yacht in peril.
Anlaşmamıza göre, geçici hesabına 500.000 dolar yatırdık.
Per our agreement, we've deposited $ 500,000 into an escrow account.
Yani artık askeri yatırım yapacağız.
So now we go for military funding.
Bir sağlık bölmesine yatırıp bu boku temizleriz.
Put you in a med bay, sort all this kak up.
Çıkar çatışması olarak görünen bir şekilde, Verbruggen'in parasının bir kısmı Armstrong'un takımının finansörünün yatırım firması tarafından yönetiliyordu.
Some of Verbruggen's money was managed in an appearance of conflict of interest by an investment firm owned by the man who bank-rolled Armstrong's team.
Kulakları barışa karşı sağır olan kızgın Tybalt'ın öfkesini hiçbirşey yatıştıramazdı
Alas, nothing could stay the rage of angry Tybalt, whose ears were deaf to peace.
Ve eğer yatırımımı lekeleyecek herhangi bir şey yaparsan şu bahsettiğin yere vurma olayın anlık, aceleci ve ancak Richter ölçeğiyle ölçülebilir boyutta olur.
And if you do anything to sully my investment, the ride down, which you mentioned, will be sudden, precipitous, and measurable on the Richter scale.
Hadi canım, Jeff'i 9 gibi yatağına yatırdık.
What? No.
Ortalık yatışana kadar benim evde kalsan iyi olur.
You should stay at my place until things calm down.
Gerçekseniz, iki hafta içinde seçeceğimiz bankaya 10 milyon dolar yatırırsınız yoksa şeyh küçük düşmekle kalmaz Florida'daki dostlarımıza büyük saygısızlık olur.
If you're real, you put $ 10 million in the bank of our choice in the next two weeks or not only will the sheik feel insulted, but our friends in Florida will feel deeply disrespected.
Milletvekili O'Connell'la Carmine Polito temas kurdu. ... yatırımcı Şeyh Abdullah'a kongre kararıyla vatandaşlık verilmesini istedi.
Representative O'Connell was contacted by Carmine Polito to ask if he could obtain rapid citizenship through an act of Congress for one Sheik Abdul / investor.
K lanet olası bir at yatıştırıcı, şampiyon.
It's a fucking horse tranquilizer, champion.
Uluslararası ilişkilere, diplomasiye zarar verecek, " dedi. Clinton müttefikleri yatıştırmaya çalışırken'sabotajı'kınadı
It's going to damage world affairs, diplomacy, etc. "
Ortalık yatışana kadar bir hafta kadar ortadan kaybolacağım.
I'm going to lie low for a week or so until things calm down.
Sizlerin, en değerli kaynaklarımız olduğunuza inanıyorum ve bu bağlamda sizlere yatırım yapmayı planladık.
I believe you're our greatest resource, and so to that end we planned to invest in you.
Benim bilgeliğim içinde ne manyaklık yatıyor asla anlamayacaksınız.
you will never understand what wisdom lies within my madness.
Kıyamet fobisinden dolayı her yere beş milyon dolarlık elmas, safir, altın ve platinle giden bir yatırım uzmanıyım.
I'm a hedge front manager who because of a phobia about Armageddon always travels with 5 million dollars worth of diamonds, sapphires, gold and platinum in hand
Öğrenciler paralarını kıtalararası bankaya yatırdıklarında paralarını savaşı finanse etmeye gönderdiklerini bilmeli.
Students should know that if they deposit their funds at the Continental Bank... that their money into financing the war.
Onu terk ettim çünkü ben büyük bir sinirsel yıkım yaşarken o ise başka bir adamla yatıp ben çocuğumla ilgilenirken, o onunla nasıl yeni bir hayat kuracağını planlıyordu.
I left that relationship because I was having a fucking nervous breakdown, and she was out there fucking some other guy, planning how she was gonna start a new life with him when I was here taking care of my kid.
Bu yüzden mi dünya çapındaki harabeye dönmüş hapishanelere milyonlarca dolarlık yatırım yapıyorsun?
Is that why you're investing millions in dilapidated prisons all around the globe? Vision?
Üzerinde tam 24 tane var, yani oralarda bir yerde 24 kız yatıyor demektir. Ve tek bir tanesini bulduğumda da cinayet davasını açarım.
Now this map has 24 on it, leading us to conclude that there might be 24 girls out there, and if we find a body, we're gonna charge him with murder!
Yatın artık.
Hey, lay down.
Yatırımmış, kıçım.
Investments, my ass.
Yat artık.
Go to bed.
Bayan Redmond, onların Opsiyonununa yatırım yaptık.
Miss Redmond, They have invested in the put option.
Fakat bana yatıyla gelir gelmez kendi kayıkhanemde bir kızı boğduğunu söylemeyin bana.
But don't tell me he arrives off his yacht and immediately strangles a girl in my boathouse.
Lola şu anda kafalar çok karışık ve yerde parçalanmış bir ceset yatıyor.
Lola, it's just confusion and one messy body down here right now.
Herkesin bildiği üzere, biz dünya genelinde 4,5milyar dolarlık yatırım yaptık.
As you all know, we have invested over $ 4.5 billion worldwide.
Avustralya'da 5 milyardolarlık bir yatırım niyetindeyiz.
And over the next five years, we intend to invest another $ 5 billion in Australia.
Meksika'nın önde gelenleri, Avrupa'dan yatırımları kendine çekerek Kuzey Amerika'nın üzerlerindeki nüfuzunu azaltmak istiyorlar. Kapı ardına kadar açık.
The Mexican leadership wants to blunt North-America's influence by attracting investment from Europe.
Ben artık yatıyorum.
I'm turning in.
Kızla yatıyorsun.
You sleep with that girl.
Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ilan kaynaklanan tutuklamalar bir telaş iddia edilen dolandırıcılık bir dizi Michov kardeşlerin içeren yatırım şirketi.
The Securities and Exchange Commission announced a flurry of arrests stemming from a series of alleged frauds involving the Michov brothers investment firm.
Suçlamalar çekirdek için Wall Street salladı yaklaşık 14 milyar dolar olarak yatırım Michov ile hesaba olan için.
The charges shook Wall Street to the core as nearly 14 billion dollars invested with Michov are unaccounted for.
Bir tüy kadar bir yönetim kurulu, ışık gibi sert yatıyordu.
Lay stiff as a board, light as a feather.
- Yat yere serseri kılıklı polis çakması...
Crazy ass dirty looking cop get on the ground.
Sonra beni yatırıyor ve bütün o sapık pozisyonlara getiriyor, bir pozisyon var ki...
So he lays me down, and he stretches me out in all these wacky positions, and there's one position...
- Evet. Sonra da bir kızla yatıp o defteri kapatırım diyordum. Evet, git oynaş biraz.
Yeah, maybe, like, almost fuck a chick and then chicken out.
Huzur içinde yat, Sıkı Kalça.
Rest in peace, rocky bottom.
Her partinin her parlamenteri işlerinde çok sıkı çalışıyor. Seçimleri kazanmak için sabredip ve yatırım yapıyor.
Every legislator of every party puts in a lot of hard work... patience and investment to win an election.
Kim hükümetin devrilmesini ister ki? Başbakandan aşağıya doğru herkesin hazırlık aşamasında olan yatırım projeleri var.
No one wants to dissolve the government... everyone from the CM downwards has their project-investments in the pipeline.
Ve bazı durumlarda yatıya kalan bir kız arkadaşım var.
And I have a girlfriend who, on occasion, sleeps over.
Para yatırma aldık.
You have received your deposit.
Balık, patates yedik ve beni eve götürdü, yatağıma yatırdı ve bir hikâye anlattı.
We had fish and chips and she drove me home and she tucked me up and she told me a story.
Belli ki bu, gizli gizli bununla yatıyor... ama bu adam onunla çıkıyor.
OK, so, apparently, she is secretly shagging him, but he's the boyfriend of her.
- Oğlun kızımla yatıyordu!
_ Your son's been screwing my daughter!
Bir yatı var ve açık deniz balıkçılığını seviyor.
He has a yacht and loves deep-sea fishing.
Yatış sürelerinin kısa olmasının nedeni bu ve suçların daha ayrıntılı olması.
That's why the cooling off periods get shorter, and the crimes become more elaborate.
Diğer kısım ise ; Çocukları banyo yaptırmak yataklarına yatırmak, ufak tefek yaralarını öpüp, iyileştirmek.
.. and then, I have another self that bathes my kids, puts them to bed, kisses their little cuts and bruises better.