Yavaşlıyor traduction Anglais
388 traduction parallèle
Giderek yavaşlıyor.
She's coming around slower.
Cinnabar yavaşlıyor.
Cinnabar is fading.
Tren yavaşlıyor.
The train is slowing down.
Motorları yavaşlıyor.
His engines are fading.
Tren yavaşlıyor mu?
This train slowing down some?
Korumalar yavaşlıyor.
Body-guard's slowing down.
- Bakın, yavaşlıyor.
- Look. He's slowing down.
Bak, ben böyle yapınca yavaşlıyor.
You see, when I do this, it's slower.
Düşüncelerin yavaşlıyor.
Your thoughts are slowing down.
Gittikçe daha da yavaşlıyor.
Slower and slower.
Yavaşlıyor.
She's slowing.
Yavaşlıyor.
She is slowing.
- Yavaşlıyor.
- She's slowing.
- Süratle yavaşlıyor.
- She's slowing fast.
- Yavaşlıyor.
- She is slowing.
Yavaşlıyor.
He's dragging.
Dümdüz giderlerken Douglas yavaşlıyor... ve Thorndyke süpürücü dönüşle roketliyor.
As they come down the back straight, Douglas is slowing down... and Thorndyke goes rocketing by into the sweeper turn.
Kalp atışları yavaşlıyor.
He's losing heart tone.
- Yavaşlıyor mu?
It slows down.
- Burada iyice yavaşlıyor.
- The train's slowing down here.
Yavaşlıyor.
He slows down
İtfaiye araçları geliyor ve yavaşlıyor.
Fire trucks are coming in and slowing down.
Piyanon burada yavaşlıyor boş bir notası var.
Your piano has a sluggish action and a dull tone.
Yavaşlıyor.
He's slowing down.
Bir sebepten sistemlerimiz yavaşlıyor. Hemen dönerim.
For some reason, our systems are growing low. I'll be right back.
- Yavaşlıyor.
- It's decelerating.
Yavaşlıyor.
He's stoppin'.
- Aynı bölgedeyiz ve yavaşlıyor efendim.
This quadrant, sir, and slowing.
Motorlar yavaşlıyor.
Engines proceed slowly.
Beta dalgaları yavaşlıyor.
Beta waves are slowing.
Dirilme evresinden sonra, çürüme büyük oranda yavaşlıyor.
On revival, the rate of decomposition slows substantially.
İşte bak saatin giderek yavaşlıyor.
See? So your watch is getting slower and slower.
Yavaşlıyor.
He's slowing'down.
Yavaşlıyor.
It's slowing down.
Yavaşlıyor ve konumunu koruyor Kaptan.
It is slowing and holding its position, Captain.
Geceleri zaman ne kadar yavaşlıyor farkettin mi?
Ever notice how time slows down at night?
Fırtına yavaşlıyor olabilir.
The storm may be breaking.
Bunun anlamı büyümem yavaşlıyor, normale dönüyorum.
It means I'm slowing down, stabilizing, becoming normal.
Kalp atışım yavaşlıyor.
You idiot! My girlfriend, Bea.
Keşif gemisinde motor hasarı var. 0.615 itiş gücüne yavaşlıyor.
The scout has sustained engine damage forcing him to slow to.615 impulse power.
2.6 saniye sonra, savaş gemisi de tam olarak aynı hıza yavaşlıyor.
Now, just 2.6 seconds later the warship slows to precisely the same speed.
- Hood itiş hızına yavaşlıyor.
Best of luck, folks. Hood out.
Yavaşlıyor!
He's going low!
Kalp atışım yavaşlıyor.
My heart rate's dropping.
Kalp atışları yavaşlıyor.
The heartbeat slows.
- Yavaşlıyor.
- Slowing.
- Tumbleweed yavaşlıyor.
- Tumbleweed is slowing!
Yavaşlıyor.
Slowing.
Kalp atışları düzensiz ve yavaşlıyor.
Her heartbeat is irregular and falling.
- Yavaşlıyor, Bay Spock.
- Countermand alarm.
Yavaşlıyor.
We just wanted to say how we felt.
yavaşlıyoruz 16
yavaş 1319
yavas 21
yavaşça 402
yavaş ol 505
yavaşla 327
yavaş konuş 19
yavaş yavaş 157
yavaş git 31
yavaş ol biraz 20
yavaş 1319
yavas 21
yavaşça 402
yavaş ol 505
yavaşla 327
yavaş konuş 19
yavaş yavaş 157
yavaş git 31
yavaş ol biraz 20