Yaşında traduction Anglais
36,139 traduction parallèle
Sadece fikir yürütüyorum ama Emma kaç yaşında demiştin?
I mean, I'm just spitballing here, but how old is Emma, again?
14 yaşında..... Alphonse Capone, diğer göçmenler gibi hayatta kalmak için yerel Gangster'ların ayak işlerini..... yapmaya başlar.
At the age of 14, alphonse Capone starts running errands for local gangsters but he's just one of many immigrants struggling to survive.
Sonra LACMA'daki Kubrick sergisinde hoş, Asyalı bir kızla tanıştım. Kız hamile kalıverince kırk iki yaşında ikinci şansıma eriştim.
Then I meet this cute Asian chick at the Kubrick exhibit at LACMA and suddenly she's knocked up and I get this second chance at 42.
Daha dün, yedi yaşında bir çocuk koala yaşam alanına düştü.
Why, just yesterday a seven-year-old, fell into the koala enclosure.
- On bir yaşında adet gördün diye koca kadın oldum sanma hemen.
- But just because you got. Your period at 11 does not make you a woman.
3 yaşında falandın ve "uzay boşluğu" demiştin.
You were about 3, and you said the words "outer space"
Hasta, 26 yaşında, psikolojik tedavi görmesi için hastaneye yatırılmış bir erkek.
Aah! The patient is a 26-year-old male admitted for psychiatric hospitalization.
Kesinlikle görme tembelliği ve altın bir yüreği olan tombul 4 yaşında birine göre değil.
They are certainly no place for a pudgy four-year-old with a lazy eye and a heart of gold.
Kızınız kaç yaşında?
How old is your daughter?
Bakalım, şimdilerde..... bir yaşında falan olurdu.
Let's see, she would be about one now.
On üç yaşında çocuklara taş kokain verip onları diğer Afrikalı Amerikalı çocukları öldürsünler diye sokağa salan gangsterleri nasıl tanımlarsınız bilmem.
I don't know how you would characterize the gang leaders who got 13-year-old kids hopped up on crack and sent'em out onto the street to murder other African American children.
Maddy 7 yaşında.
Maddy is seven.
Dinle, çok tatlı bir yaşlı adamla tanıştım adam genişlemeyi düşünen birkaç yatırım uzmanıyla çalışıyor. Hepsi de 1000 yaşında falan.
Listen, I found this sweet old man who runs a bunch of friendly money managers looking to expand, and they're all, like, 1,000 years old.
- Lisedeyken 100 yaşında falandı.
He was like a hundred in high school.
Chris neredeyse 64 yaşında.
Chris is almost 64 now.
13 yaşında bir kıza güvenemezsin.
You can't trust a 13-year-old girl.
Erkek kardeşim var, on yaşında.
A brother, 10.
Ve kızlar hala yatıya kalmayı çok seven 70 yaşında bir çalışan olarak tanıyorlar.
And the girls still think he's your 70-year-old co-worker who likes sleepovers.
Elli yaşında falansın sen.
What? You're like 50.
"Malcolm, 17 yaşındaki Sally'yi masasına domalttığında..." "... aklına kızın vaftizi geldi. "
"As Malcolm bent the 17-year-old Sally over the lip of his tanker desk, he thought back to her baptism."
22 yaşında bir öğrenci.
She's a 22-year-old student.
Lisa Barclay, 35 yaşında bekar anne, Boynton Beach'de 13 yaşındaki oğluyla yaşıyormuş.
Lisa Barclay, 35, single mom, lived with her 13-year-old son in Boynton Beach.
İzler Sharon Landon'a ait, 33 yaşında ve Delray Beach'te yaşıyormuş.
They belong to Sharon Landon, 33, of Delray Beach.
34 yaşında, Boca Raton'da bir dairede yaşıyor.
34, lives in a condo in Boca Raton.
Lynelle Barker, 36 yaşında. West Palm Beach sakini.
Lynelle Barker, 36, of West Palm Beach.
Lynelle'in Stuart adında 20 yaşında bir kardeşi var.
Lynelle has a 20-year-old brother named Stuart.
Seni o kısımlarla sıkmayacağım. Lakin beni bir iblisle ilk kez bir odaya kapattıklarında henüz 12 yaşındaydım.
I won't bore you with that particular narrative, but the first time they locked me in a room with a demon I was 12 years old.
Diana Walters, 43 yaşında.
Diana Walters, 43 years old.
29 yaşında.
Twenty-nine.
O sekiz yaşında.
What... I mean, she's 8.
36 yaşında dizleri çürümekte olan bir tutucuyum.
I'm a 36-year old catcher with bad knees.
Sonuçta lise mezunu, 23 yaşında bir kızım.
I mean, I'm a 23-year-old girl with a high school education.
Steve Winwood'un bu şarkıyı 18 yaşında yazdığını biliyor muydun? Bu hoş.
You know Steve Winwood wrote that song at the tender age of 18?
Özellikle geçen sene, Peter'ın telefonunda 18 yaşında bir stajyerin çıplak fotoğraflarını bulduğum zaman.
Especially last year, when I discovered those naked pictures of that 18-year-old intern on Peter's phone.
- İsmi ne? Kaç yaşında?
- What's his name?
17 yaşında..
Tom, the boy... he's 17...
Hasta, 15 yaşında sağlak bir kız çocuğu.
Patient is a right-handed 15-year-old girl.
Kadın. Öldüğünde 28 yaşındaymış. Tam olarak 1996 yılı sonları ya da 1997 yılı başında.
Female, 28 years old at time of death, which we can pinpoint at late 1996 or early 1997, positively identified as Julie Elizabeth Sullivan.
- Sekiz yaşında, Frank.
- She's... she's eight, Frank.
O kadına atacağı mesajları kazara bana attı. 13 yaşında çocuk gibi gülücüklü falan hem de.
He accidently sends me a text meant for her, with emojis, like a 13-year-old.
William Mullen 82 yaşında sağlak, genel mahkeme yargıçlığından emekli. Kendisine Yargıç Billy denilmesini istiyor.
William Mullen is an 82-year-old, right-handed retired Circuit Court judge who prefers to be called Judge Billy.
Ben 82 yaşındayım. Tanrı aşkına, o daha 50 yaşında. Anlıyor musunuz?
I'm 82 years old, for Christ's sake, and she's... she's 50, you know?
Ama benim, senin baban yaşında bir sevgilim var.
I have a junior suite.
Acımı dile getiriyorum 12 yaşındaki bir kızı bekleyecek değilim Bunun hakkında bir şey bilmek.
I'm expressing my pain, not that I'd expect a 12-year-old girl to know anything about that.
Her şeyden önce, Ne, o sınıfa hâlâ ders verdiğinde 12 yaşında mısın?
First of all, what, were you 12 years old when he still taught that class?
Dördü 18 yaş altında olan bu çocuklar, DNA verileri hepsinin suçsuz olduğunu kanıtlayana kadar altı ile on bir yıl arasında yetişkin cezaevlerinde yattılar.
These children, four of them under 18, all went to adult prisons for six to eleven years, before DNA evidence proved they were all innocent.
Annem ve babam 11 yaşımdayken trafik kazasında hayatlarını kaybettiler.
Both of my parents died in a car accident when I was 11.
Taşıyıcı anneniz sizin çatınız altında yaşıyor ve döllenmiş embriyonuzu beslemek için sadece bilimsel olarak ayarlanmış diyeti takip ediyor.
Your way. Your gestator lives under your roof and eats only a scientifically-formulated diet to nurture your fertilized embryo.
Mara Tres'in New York şubesinin liderisin ayrıca uğraşılacak bir adam değilsin, eğer burada seninle yüz yüze duruyorsam ve hala yaşıyorsam aklında benim için sığ bir mezardan başka bir şey var demektir.
You are the leader of the Mara Tres New York branch, and you are a man who does not mess around, so if I'm standing here face-to-face with you, and I'm alive, then... you have something in mind for me other than a shallow grave.
New York'ta yaşıyor, Joe... benim korumam altında.
She's been living in New York, Joe... under my protection.
Hayatı en güvenli şekilde yaşamaya çalışıyor olabiliriz,... aslında hepimiz etrafımızda pek çok ölümcül olabilecek eşyayla bir arada yaşıyoruz.
We may think we're playing it safe, but we all spend most of our lives surrounded by some pretty deadly stuff.