Yedide traduction Anglais
740 traduction parallèle
- Sen beş gün içinde saat yedide bırakacaksın.
- You'II leave in five days at seven o'clock.
- Ben saat yedide geri dönmeliyim.
- I have to be back at seven.
Kokteyl servisine yedide başlayalım.
Guess I'd better have cocktails at 7 : 00.
Teftiş saat yedide. Kahvaltı on dakika.
Revelie at 5, you dress quickly... make up your bunks and get ready for inspection.
Sonra sola çevir ve yedide dur.
Then turn to the left and stop at seven.
Sola çevir ve yedide dur.
Turn to the left and stop at seven.
Sabah yedide, daha erken değil.
Seven o'clock in the morning and not a minute earlier.
Saat yedide.
Seven o'clock.
Ama evi sabah yedide terk etmeliyim.
But I have to leave home at 7.
Saat yedide.
Seven o'cIock.
Martin'in sekiz buçukta geleceğim deyip de yedide gelmesi komik değil mi?
It's funny Martin showed up at 7 : 00, when he told you he wouldn't be there till 8 : 30.
Yedide altı yapar.
That's six out of seven.
Tamam. Saat yedide.
We are agreed.
Ve en önemlisi bu pastacıya bir şey olursa yarın sabah yedide dükkânı kapalı kalır.
And, most important, if anything should happen to this pastry cook, tomorrow morning at seven his shop will be closed.
Bu akşam J.L.'in evinde yönetim kurulu toplantısı olduğunu hatırlatmak istedim. Tam yedide.
I just want to remind you there's a board of directors'meeting at J.L.'s house tonight at 7 sharp.
- Tam yedide.
- Seven sharp.
Saat yedide.
At seven o'clock.
Saat yedide gelecek.
He'll come at Seven.
Saat yedide, sen de gel.
You'll be there, seven o'clock.
Saat yedide sinemanın önünde buluşalım.
See you at the theater around 7 : 00.
Saat yedide?
7 : 00?
Murray Baba, bölgesel düzenlemelerden dolayı geceyarısı Noel kutlamalarının sabah yedide olacağını bildirdi.
Father Murray announces that, due to local regulations, the Christmas Midnight Mass will be at seven in the morning.
Akşam yemeği saat yedide.
Dinner's at 7.
Yedide uyandırırım seni.
I'll wake you at seven.
Saat yedide ofisime getirir misin onu?
Would you have her at my office at seven?
Kaptanınız sabah yedide ada komutanına rapor verecek.
Your captain is to report to the island commander at 7 : 00 this morning.
Bu sabah yedide suladım ben.
I watered them at seven this morning.
- Yedide geldim.
- About 7 : 00.
Pazar, Termini İstasyonu, yedide.
Sunday, the Stazione Termini, at 7 : 00.
- Sabah yedide yerimizde olmalıyız.
- We have to be in our places at 7 a. m.
Saat yedide yemekte olacağız.
We'll have dinner at 7 : 00.
O zaman bu akşam yedide geliyorum.
Then I'll come by tonight at seven.
- Tam yedide.
Exactly? - Exactly.
O arkadaş da hastaneye sabah yedide geliyormuş.
I knew this fellow came on at 7 : 00 a.m.
Trenim yedide hareket ediyor.
My train leaves at seven
Saat yedide de yemek yiyeceğiz.
Dinner at 21, 7 : 00.
Saat yedide coğrafyam var.
I've got geography at seven.
Yedide kapıda buluşalım.
I'll meet you by the gate at 7.
- Yedide?
- 7 o'clock?
- Yedide.
- 7 o'clock.
Jim düşünüyordu ki : "Onun gibi bir kız, yedide gelmiş..... beni bulamayınca gitmiş olabilir."
Jim thought : " A girl like that... would probably not have waited.
- Yedide!
- Seven.
- O halde, saat yedide
- Seven o'clock, then.
- Yedide çıkacaksın.
You go on soon.
Benimle burada saat yedide buluş.
Meet me here at seven.
Cuma gecesi Yedide aldım onu
Picked her up at seven On Friday night.
Cuma gecesi yedide Aldım onu
Picked her up at 7 On Friday night.
Her sabah yedide, bir subay ve iki mürettebat mahkûmların egzersizini denetleyecek.
At 7... 00 every morning, an officer and two crew members... will supervise the prisoners'exercise.
Yedide döner misin?
Shall I say you'll be back about seven?
- Saat yedide dönerim.
- Be back at 7 : 00.
Elisabetta yedide uyandır beni.
Elisabetta, call me at 7 : 00.