Yetişin traduction Anglais
136 traduction parallèle
Yetişin!
Help!
- İmdat, yetişin!
- Help! Help!
Lord Norfolk, yetişin!
My lord of Norfolk, rescue!
Yetişin Lordum, yoksa günü kaybettik.
Rescue, fair lord, or else the day is lost.
Bitmeden yetişin!
it is a bargain!
Yetişin, hu hu!
Help me!
Narbonne'da 21 : 13 trenine yetişin.
You catch the train for Narbonne at 9 : 13 p.m.
Bay Kosigin! Yetişin! Demek ki neymiş?
Help, Mr Kosygin, help.
Yetişin Bay Kosigin!
Hurry, Mr Kosygin!
Yetişin bayanlar ve baylar, gösteri başlamak üzere.
Draw up, ladies and gentlemen, the show is about to commence.
Yetişin şunlara.Kazanmalarına izin vemeyin
Keep up with them. Don't let them win.
Yetişin!
Run!
Yardıma koşun! Yetişin!
Oh Lord in heaven!
İmdat, yetişin!
Please, somebody, help me!
Yetişin!
Help me, somebody!
Yetişin adam öldürüyorlar, yetişin.
Help, they're killing people.
Lütfen, Tanrı aşkına. Birini öldürmeden önce yetişin!
Please, for God's sake, get out here before it kills someone.
Yetişin!
On your feet!
Eğer bir saat içinde gelmezsem, hemen gemiyle açılıp... yedinci dolunaydan önce Charak'a yetişin.
If I do not join you within an hour, then head for Charak before the seventh moon is full.
Koşun.. yetişin.. birini öldürmüşler..!
It's bad, it's bad, someone's been murdered.
Yetişin Xiao Dao için, altın madeni bulsun bir o zaman özgürlüğünü geri kazansın
Help Xiao Dao to find the gold mine, so that I can buy back my freedom.
"Yetişin adam denize düştü", şeklinde mesela.
Man overboard, I should think.
Çabuk olun, vaktinde yetişin.
Nay, send in time.
Polisi arayıp "Çocuklar kapımı boyamış, yetişin" mi diyeyim?
Call the police and say... "Children have painted my door, come quickly"?
Madem o kadar yetişin biri niye ikinize bir daire tutmuyor?
If he was such a grown-up why doesn't he get you two an apartment?
Acele edin, bitmeden yetişin.
Hurry up and buy some before it's all gone.
İmdat, yetişin!
Help, somebody!
- Yalnız başına sürüsünü otlatan çoban hakkında bir çocuk hikayesi. Bir gün çoban "köylüler yetişin kurt geldi" diye bağırmaya başlamış.
It's a children's story about a young shepherd boy who gets lonely while tending his flock so he cries out to the villagers that a wolf is attacking the sheep.
- İmdat, yetişin!
- Help, ho!
Yetişin, yetişin.
- Missus, quick, He's having a fit!
Kadına hava alanında yetişin.
Catch the broad at the airport.
- Çabuk yetişin!
Hurry up!
Havaalanına gidin ve uçağa yetişin.
You get to the airport... and you make that plane.
Yetişin! Yetişin!
There's trouble!
Komutan Liu, yetişin!
commander Liu, trouble!
Korumalar imdat, yetişin!
Help guards, help!
Hemen gidin de büyükbabanızla amcanız hepsini yemeden yetişin.
Hurry before Uncle Robert and Grandpa eat them all.
Kervana yetişin!
Catch up with the caravan!
- Arkadaşlar... çabuk yetişin!
- Friends... come fast. - What happened?
Yetişin!
Assistance!
Bensiz gidin. Öbürlerine yetişin.
GO ON WITHOUT ME, CATCH UP WITH THE OTHERS.
Siz ikiniz, yetişin bakalım!
Come on youse two.
Bitmeden yetişin.
Hey, you have to pay first!
Çocuklar yetişin!
He may fall in and drown!
Yetişin bakalım.
Reach.
Yetişin dostlar! İmdat! Yardım edin!
Help!
Yetişin!
Keep on!
- Olmaz, randevunuza yetişin.
No way, go have your date.
Trene yetişin
Master Wong, please do go now
Siz baloya yetişin.
You guys go on.
Kadına yetişin.
Catch the broad at the airport.