Yumruk traduction Anglais
5,956 traduction parallèle
- Sadece bana yumruk at.
- Just punch me.
Yumruk at bana!
Punch me!
Adamım, 3 kez "bana yumruk at" dedin.
Dude, you said "punch me" like three times.
Nereye yumruk ve tekme indireceğini biliyormuş.
She knew where to land the punches and kicks.
Yüzümden yumruk yiyebilirim de.
I think I might be getting punched in the face.
Sarhoştun ve davet edilmediğin halde, benim nişan törenime geldin ve nişanlıma yumruk savurmaya başladın, ve onun babasını yere serdin.
- You show up smashed and uninvited to my engagement party and start taking swings at my fiancé and you end up knocking out his father.
Önce o yumruk savurdu.
He swung at me first.
Kayınbabamla ilk tanıştığımda yüzüme yumruk attı.
First time I met my father-in-law, he punched me right in the face.
Yüzüme yumruk attı ama eliyle değil, fakirliğiyle.
He punched me right in the face... with his poverty.
Bobo, sinirlendiğinizde yumruk atabilmeniz için burada.
Now, Bobo is here to punch when you're feeling frustrated.
Sadece tek bir yumruk attım.
It was one punch.
Muhtemelen yüzüne yumruk da yiyeceksin.
You're probably gonna get punched in the face.
Fakat Murph, sınıf arkadaşlarından biriyle yumruk yumruğa kavga etti Apollo saçmalığı yüzünden.
But Murph got into a fistfight with several of her classmates over this... Apollo nonsense.
Şu koca deliğin suratına bir yumruk atsak ya?
How about throwing a punch in this hole?
Ama birine yumruk atmak ona göre, öyle mi?
But punching someone in the face, that... That's him?
sana yumruk atar,.. dilini koparır Marsa yollarım.
I'm going to shove my fist right down it, tear out your tongue, and mail it to Mars.
- Ben de suratına yumruk attım.
- So I punched him in the face.
Whitey deyince karşılığında alacağınız tek cevap ağzınıza bir yumruk olur.
The only thing you're gonna get by calling him Whitey is a fucking smack.
Sağ yumruk Adem elması olarak.
I want you to punch them right in the Adam's apple.
Sadece bana yumruk mu attı yüz, Brad içinde?
Did you just punch me in the face, Brad?
O suratıma yumruk attı.
He punched me in the face.
Kariyerim boyunca vuruldum, bir araba tarafından sürüklendim dövüldüm, hırpalandım, yumruk yedim ve tekmelendim ancak her zaman bunların üstesinden geldim.
In my career I've been shot at, dragged by a car, clubbed, beaten, punched, and kicked, but I've always come out on top.
Bugün oraya buraya yumruk atan bir tek sen değilsin.
Well, you're not the only one running around punching people today.
Daha önce benim için yumruk atan biri olmamıştı.
I've never had anybody go on a punching spree for me before.
Eğer bir zencin piçine yumruk attığım içi kamu hizmeti cezası aldıysam tek bir şey vardır.
If was just community service I got for sucker-punching a yuppie, it would have been one thing.
Bu da zengin piçine yumruk atmama sebep oldu ne kadar sarhoş olduysam o kadar derine gitti dertler.
That lead to punching the yuppie, as the more I got wasted, the deeper I drifted into my mind.
Çok yumruk yeme.
Don't get hit too much.
- Biraz daha yumruk yersen akacak.
- Take many more, it's gonna flow.
- Çok yumruk yemişsin, baba.
- You got hit a lot, Dad.
- Ama şimdi başlamadan önce çok fazla yumruk yiyorsun.
Only now you're taking way too many hits - before you get off. - Hey.
Burada olmaktansa birkaç yumruk yemeyi yeğlerdim, ama...
I'd rather take a couple punches than be up, be up here, but, um...
- Şöyle bir şey var ringin içinde veya dışında, ben söylemeden tek yumruk bile atamazsın.
-'Cause the thing is, you're not gonna be able to throw a punch, in or out of the ring, until I tell you to.
Ellerini indir. Şu anda yumruk atmayı kafaya takma.
Drop your hands, Don't even worry about punching right now.
Geçmişte ne zaman Kolombiyalı dövüşçülerden bahsetsek Roy Jones neredeyse hep iyi yumruk atan dövüşçüler oluyorlardı.
In the past, Roy Jones, when we spoke about fighters from Colombia, almost always, they were big punchers.
Çoğunlukla astronomik derecede yumruk güçleri olur ancak bunu karşılayacak yetenekleri olmaz.
Most of them come with an astronomical amount of punching power, but not skills to match that.
Yumruk atıp, yememeniz lazım.
You're supposed to hit and not get hit.
Billy yumruk atmıyor ve kendi canına da okutturuyor.
Billy is not hitting, and getting the hell knocked out of him.
Billy Hope'un bir yumruk blokladığını hiç görmemiştim.
I have never seen Billy Hope block a punch.
Billy Hope omzundan ne güzel bir üçlü yumruk kombinasyonu çıkardı öyle!
- Nice! What a good three-punch combination out of the shoulder roll right there, from Billy Hope.
- Yumruk at ve hareket et.
- Punch and move.
Escobar o iki yumruğun tadına da baktı ve şimdi yumruk atamıyor Hope onu karşısına alıyor ve sinir etmeye çalışıyor.
Escobar tasted both of those big punches, and now he's not throwing, as Hope lines him up and tries to tee off.
Billy Hope'dan muhteşem bir sol yumruk.
Yes! Tremendous left-hand shot by Billy Hope.
Çantasıyla öyle bir yumruk attı ki onu yere serdi.
... box and whacked him so hard.
Allah'ın belası kapıya yumruk üstüne yumruk attım. Artık yumruk atamayıncaya kadar ağladım.
I pounded and pounded on that damn door, cried till I couldn't no more.
Yumruk at.
Throw a punch.
Bu bir sağ yumruk.
That's a straight right.
Güçlü yumruk.
It's a power punch.
Yumruk atmak için kalçalarına ve kalçaların için de dengeye ihtiyacın var.
You need hips to throw a punch and balance to throw your hips.
Miller daha yumruk bile atamadı.
Miller hasn't even thrown a punch yet.
Sol yumruk!
There's another left.
Bir sol yumruk daha!
Another left!