Zagar traduction Anglais

Bir zagar.

It's a dachshund.

Zagar, şimdi onu öldürebilirsiniz.

Zagar, you can kill him now.

Müfettişler ızagarımın temizliği hakkında başımın etini yiyor,

Corporate's Been All Up In My Grill About Hygiene.

Frank Zagar adına kayıtlı.

It's registered to Frank Zagar.

Özel Ajan Zagar'ın onu nakletmeye çalışıyor.

Special Agent Zagar's working on his relocation.

Operasyonu Ajan Zagar yürütüyor.

Agent Zagar was his handler.

Tamam, Ajan Zagar'la konuşmak istiyorum.

All right, I need to speak with Agent Zagar.

Şu anda her şeyin Ajan Zagar'ın kontrolü altında olduğuna inanmak zorundasınız.

You're just gonna have to trust that Agent Zagar has the situation under control now.

Arabasını kenara çektirmiş. Ajan Zagar'a benzeyen biri memura silah çekmiş devriye arabasının arka koltuğuna kelepçeleyip bırakmış.

He pulled him over, he gets jumped by a guy resembling Agent Zagar, who then cuffs him to the cage in the backseat of the patrol car, leaves him there.

Grover ve Zagar polisten neden kaçsın ki?

Why would Grover and Zagar evade HPD?

Zagar biliyor mu sence?

You... do you think Zagar knows?

Ajan Zagar ve FBI, Grover ve ailesini naklederken iki ajanı da öldürüldü mü diyorsun yani?

So you're telling me that Agent Zagar and the FBI's relocating Grover and his family, and now two agents show up murdered?

Zagar'ın desteğini Barnes mı indirdi sence?

You think Barnes is taking out Zagar's detail?

Barnes o uçaktaysa ve Moloka'i'ye gidiyorsa Ajan Zagar'ın Grover ve ailesini oraya götürdüğünü düşünmeliyiz.

If Barnes is on that plane and he's heading for Moloka'i, we got to assume that's where Agent Zagar is taking Grover and his family.

Zagar ve adamlarını atlatmamız imkansız.

There's no way in the world we're gonna be able to outrun Zagar and his men.

Sivri zağar gibi dolaşırsın dışarıda.

You will be wandering in the street like a stray dog.

Başkan zile basınca koşar mısınız zağar köpek gibi hepiniz?

Do all of you coming running like a dog when the mayor pushes a button?