English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Z ] / Zanaatkar

Zanaatkar traduction Anglais

55 traduction parallèle
Ben usta bir zanaatkarım.
I'm a master craftsman.
Bakalım zanaatkar güzelliğinin hakkını vermiş mi.
Let's see if the artisan has done justice to your beauty.
Deneyimin meyvesi güzelliktir ama sadece usta bir zanaatkar böylesine bir güzellik yaratabilir.
The fruit of experience is beauty, but only a master craftsman can create such beauty.
Olumlu bir yapısı var ve mükemmel bir zanaatkar.
Oh, he's a contented enough soul, and a brilliant craftsman.
Globe Theatre binası için usta ve zanaatkar arıyorlar.
At the court of philip of spain. Oh, yeah, and they want Master joiners and craftsmen
Sonuçta, hangi kız tanrının çocuğunu... sivilce izli bir zanaatkarınkine tercih etmez?
After all, what girl would not prefer the child of a god to that of some acne-scarred artisan?
Sen zanaatkar oğlu değilsin.
You're no craftsman's son.
Uzun zaman önce, taş işleyen bir zanaatkar varmış. Ve kilise onu, bir pencere yapması için tutmuş.
Long time ago, there was a craftsman who worked with stone, and he was commissioned by the church to build a window.
Bu tahta kutuyu yapmak için bir sürü teknisyen, desinatör ve usta zanaatkarın bir araya gelmesi lazım
It takes a team of technicians, designers, and skilled craftsmen to produce this... wood box.
Sadece makineler değil, binlerce zanaatkar ve bilim adamı kaçırılıp Sovyetler Birliği'ne götürüldü.
Not just machines, thousands of craftsmen and scientists were kidnapped and taken to the Soviet Union.
Ben sanatkarım, zanaatkar değil.
I'm an art worker, no manual work
Yerel bir zanaatkar tarafından yapılıyor.
It's made by a local craft artist.
Bir zanaatkar çalışmasının beğenilmesinden memnun olur.
A craftsman is always pleased to hear his work is appreciated.
Zanaatkar olduğunuzu söylemedin.
DIDN'T TELL ME YOU WERE A COOPERSMITH.
Ben bir zanaatkarım, tıpkı bir ortaçağ zanaatkarı gibi.
I'm a craftsman, like a medieval craftsman.
Evet ben Porsche'u olan bir ortaçağ zanaatkarıyım.
Yeah, I'm a medieval craftsman with a Porsche.
Böyle bir zanaatkar hünerini haydutlar üzerinde heba ediyor.
A craftsman like you wasting your skills on outlaws.
Yetenekli bir zanaatkar olarak Homo Erectus'ta yeni bir zeka evrimleşti.
Homo erectus had evolved a new type of intelligence. But his bigger brain came with hidden costs.
İyi bir zanaatkar iyi tahta kullanarak iyi kayaklar yapabilir.
Of course, a good craftsman will make good skis using good wood.
Bir çeşit zanaatkar.
He's some kind of artisan.
40 usta zanaatkarı gece boyunca çalıştırdık.
We had 40 master craftsmen working through the night.
- Muhtemelen bir zanaatkar el aletleri kullanmaya yatkın...
- A tradesman of some sort. He's handy with his tools.
Biz görünmeyen, bilinmeyen ve yenilmeyen bir zanaatkar kardeşliğiyiz.
We're an unseen, unknown, unvincible fraternity of craftsmen.
Kiros gezegeninin zanaatkar kolonisi silahsız bir toplum yarattı.
The artisan colony of the planet Kiros created a society without weapons.
Ona "Şeytanın Zanaatkarı" diyorlarmış.
They called him the devil's craftsman.
Daha alçak gönüllülükle, zanaatkarın.
I would say they are the hands of a craftsman.
Biz zanaatkarız Silas.
- We're artisans, Silas.
Zanaatkarız.
Artisans...
Bu ülkenin sorununun yeterince zanaatkar olmaması olduğunu söylüyorlar.
Now they say in this country the problem is we haven't got enough tradesmen.
Merhaba, seni koca zanaatkar.
Hello, you gorgeous craftsmen.
Zanaatkar için, bu onların hayatı.
For artisans, it's their life.
Andrew da oyunculukta usta bir zanaatkar.
And Andrew's kind of a master craftsman of acting.
Bu zanaatkarı izlemeyi sevdiğinden ufaklık olabildiğince sık ceza almak için her tür haylazlığı yapmaya başladı.
And since he loved to observe this craftsman... the little boy started to get up to all sorts of mischief... to ensure he would punished as frequently as possible.
Bir zanaatkarın ürünü, alışveriş arabaları çizer.
That's a Plepler, he paints shopping carts.
Bir zanaatkarın ürünü, alışveriş arabaları çizer.
That's a plepler, he paints shopping carts.
Zanaatkar elinden çıkmış banyo ürünleri yapıyorum.
I make artisanal bath products.
Zanaatkar mı?
Artisanal?
Zanaatkar hassasiyetiyle hazırlanmış et tabağımı yediler bile.
They already relieved me of my artisanal meat platter.
Zanaatkar satıcılar tarafından
And risk it be worn "ironically"
Hem de zamanın en iyi zanaatkarından.
He was the best artist at the time.
Skovox Zanaatkarı.
Skovox-Artificer.
Zanaatkar-Zanaatkar-stop - onayla-geçersiz-son-girdi-kodu.
Artificer-Artificer-stop-confirm - stop-override-final-input-code.
Çocukken gittiğim piyano hocamın bir zanaatkarı vardı.
My piano teacher growing up had a craftsman.
Öylesine bir zanaatkar dopingler varsa eminim tepelemişlerdir onları.
If there's such thing as artisanal steroids, I'm pretty sure they were on them.
Zanaatkar işi salsa soslarımız doğal ve organik malzemelerle elde yapılıyor.
Our artisanal salsas are all handcrafted from natural, organic ingredients.
Ekselansları, Boston'daki her zalim ya da sorun yaratanlar için, krala sadık olan 100 tüccar ve zanaatkar var.
Your Excellency, for every miscreant or troublemaker in Boston, there are 100 tradesmen and merchants loyal to the King.
Kendini bir sanatçı, zanaatkar olarak görüyor ama onunla hiç tanışmadım.
He considers himself an artist, a craftsman, but I've never met him.
Kral, zanaatkarın karısını çalmış.
The King stole the craftsman's wife.
Artık en iyi hediyeyi bulmak için dünyayı aramanıza gerek kalmadı. Zanaatkar atalarımızın geleneğini el yapımı ürünlerle sürdürüyoruz.
Now, you don't have to search the world for the perfect gift.
Şüpheliyle Boulanger'lar ya da Marsilya'daki zanaatkar şirket arasında bağlantı bulmaya odaklanmalıyız.
All right, we need to focus on a possible connection between our unsub and the boulanger family or this craftsman company in Marseille.
Zanaatkar bir aileden geliyor, ama akıl sağlığı yüzünden ailesi tarafından dışlanmış.
He comes from a family of craftsmen, but due to his struggles with mental health, they rejected him.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]