English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Z ] / Zencefil

Zencefil traduction Anglais

342 traduction parallèle
- Zencefil, burada!
- Ginger, here!
- Zencefil!
- Ginger!
Zencefil seviyormuş.
He loves ginger.
- Zencefil birası?
- Shandy?
- Soda, bira, zencefil gazozu ya da...
- I can give you soda, beer, ginger ale...
Zencefil likörüyle mi?
Ginger snaps?
Bir bardak limonlu zencefil gazozu aldı.
She had a glass of ginger ale with a twist of lemon in it.
Bir bardak zencefil gazozu ile fazla kural çiğnemiş olmazsın.
You can't be breaking many rules with a little ginger ale.
"Broadway Bill. Babası Yanan Zencefil annesi Mary D."
"Broadway Bill by Burning Ginger, out of Mary D."
Bunca yılımı, bir beyaz üniforma, koca bir ay ve zencefil çiçekleriyle aceleye getirilmek için harcamadım.
I didn't spend these years to be rushed off my feet by a white uniform a big moon and ginger flowers.
- Rom ve zencefil.
- Rum and, uh, ginger. Two of them.
Şu anda, muazzam büyüklükteki, bir zencefil yatağındayız.
We are now in a stupendous deposit of cinnabar.
Sardalye, bisküvi, zencefil.
Sardines, biscuits, ginger.
Evet, zencefil gazozu istiyorum.
Yeah, I'd like a ginger ale.
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Ginger ale, ginger pop, ginger beer, beer bubbles bubble cola, double cola, double-bubble burp-a-cola that carbonated stuff that tickles your nose.
The Suez, peynir ve yoğurt işinde Rothschild ise hardal ve zencefil işinde yatırım yapmaktadır.
The Suez Company is in cheese and yogurt, and Rothschild is investing in mustard and gingerbread.
Bana yumurta, İspanyol şarabı, zencefil, tarçın ve karanfil getirin.
Now bring me a basket of eggs, a bottle of wine from Spain, ginger, cinnamon, and clover.
Zencefil birası, dondurma ve limon suyu lütfen... fakat sakın karıştırmayın.
Ginger beer and lime juice with ice cream, please... but don't stir it.
Sadece zencefil birasını ve dondurmayı.
Just ginger beer and ice cream.
- Sam, benim burbonla zencefil nerede? - Affedersin, tamam geliyor fıstık.
- Sam, where's my bourbon and ginger?
Zencefil?
Ginger snap?
Hey, sakin ol zencefil
Hey, easy ginger
Pekala o zaman cin ve zencefil birası lütfen.
It is well, a gin with "ginger beer", please.
Tamam o zaman, cin ve zencefil birası olsun!
That itself. Gin and "ginger beer".
- Eğer Ginger'a ( Zencefil ) birşey olursa yaşayamam.
[Woman ] If Ginger fell, I'djust die. [ Meows]
Zencefil ve çavdar viskisi.
Rye and ginger.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
The ancient Hawaiians often turned to the soothing rhizome of the ginger plant to ease the pain of profound confusion, which, more often than not, was sexual.
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
Ginger is nonaddictive, cocaine is.
Şu sıcak zencefil çayını içsin.
Have her drink this hot ginger tea.
Bütün ev hindistan cevizi, zencefil ve biber kokularıyla dolmuş...
The whole house smells the nutmeg, to ginger, the pepper of the Jamaica...
Bu da ne, zencefil mi?
What is this, ginger?
Bir insanın nasıl zencefil yediğini anlamıyorum.
I can't understand how anyone can eat ginger.
Ballı zencefil çayı, 80 santigrat derece.
Ginger tea with honey, 80 degrees Celsius.
Zencefil çayı mı?
Ginger tea?
Hatta domatesler, kırmızı biberler ve zencefil de!
Even the tomatoes, chillies and ginger too!
Benim için her zaman fazladan zencefil çayın vardı değil mi?
There was always extra ginger tea for me, wasn't there?
Elinde Pyrellian zencefil çayı vardı.
He had Pyrellian ginger tea.
Nasıl ele geçirdiğini bilmiyorum, ama zencefil çayını severim.
I don't know how he got it, but I happen to like ginger tea.
Biraz zencefil çayı?
A little ginger tea?
Zencefil çayı alacak parası vardı.
He had the money for ginger tea.
Karabiber köftesi, zencefil tatlısı acıkabak çorbası ve kırmızı biber salatası. Galiba benim hafızam yerine gelmeye başlıyor!
Pepper-balls, ginger sweets bitter gourd soup and chilies-salad.
Sakin ol Zencefil, sakin ol.
Eh, easy, Ginger, easy.
Zencefil, bütün gece başımdan ayrılmadı.
Ginger stayed up all night with me.
Zencefil'i bırakamam!
I can't leave Ginger!
Kısa bir süre sonra, Zencefil, Joe ve ben de... sevdiğimiz ve bildiğimiz her şeyden millerce uzakta bulduk kendimizi.
In no time, Ginger and Joe and I... also found ourselves miles away from everything dear and familiar.
Ama bu, Zencefil'i öfkelendirmişti.
But it made Ginger angry.
Zencefil'in daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordum.
I didn't know how much longer Ginger could stand it.
O olaydan sonra... hanımım Zencefil'i hiç arabaya koşturmadı.
After that... my lady never called for Ginger again.
Bu durumda bir limonlu zencefil gazozu alabilirim. At boynu olarak bilinir.
Oh.
- C, C ve zencefil.
- What is it?
Bu zencefil birası.
It's ginger ale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]