Zihinsel traduction Anglais
2,244 traduction parallèle
Charcot farklı zihinsel ve nörolojik hastalık çeşitlerini birbirinden ayırıp kategorize etmeye çalışan ilk kişilerden biriydi.
Charcot was one of the first people to try and separate out and categorise different forms of mental and neurological illness.
Belli bir bakış açısında oda bu zihinsel modele uyuyor gibi gözüküyor. Beyin bu acayip şekilli odanın normal olduğuna o kadar çok inanıyor ki içindeki insanların boyutu değişmiş gibi gözüküyor.
From one particular viewpoint, the room looks like it fits that mental model, and the brain has such a powerful belief that this quirky-shaped room is normal that people appear to have changed size.
Bilim çok insani bir faaliyet. Hepimizin bilinçsizce her gün yaptığı bir şey. Dünyayı gözlemlemek, zihinsel modeller oluşturmak ve onları test etmek.
Science is a very human activity, something we unconsciously do every day - observing the world, building mental models, and testing them.
Öfkenin fiziksel ve zihinsel belirtileri.
These are the physical and mental symptoms of rage.
Bir kara deliğin dünyayla genel kavramda bağları yok... Zihinsel düşüncelerimizde bile bunu hayal bile edemiyoruz.
A black hole is the window into a world that we don't have the concept - - we don't even have the mental architecture yet to be able to envision properly.
Evet, ama bunu sevmenin zihinsel bir hastalık oluşturacağını sanmıyorum.
Yeah, but... I don't think liking it constitutes a mental illness.
Kibarca karşılığı "zihinsel olarak dengesiz."
The polite term is "mentally unstable."
İkiniz de zihinsel engelliye benziyorsunuz
You both look mentally challenged.
Evet, ama zihinsel olarak, 20 yıldan daha fazla.
Yeah, but mentally, it's more like 20, so...
Zihinsel olarak öldüreceğim onu...
Psychically kill her...
Zihinsel olarak öldüreceğim onu. Buradan çıkana kadar hayatta tutup sonra işini kendi ellerimle bitireceğim.
Psychically kill her and keep her alive until I get out of here and I can finish her with my hands.
Kusursuz askerler olmak üzere yetiştirilen bu öğrenciler, savaşa gönderilmeden önce ilk olarak bedensel ve zihinsel eğitime tabi tutulmak zorundalar.
Bred to be perfect soldiers, these cadets must first be subjected to intense physical and mental training before heading off to war.
Beta Dalgalarının dağılması, zihinsel hastalıklara neden olur.
The Beta Waves are disturbed, causing mental disorder.
- Böbreğini verecek olan zihinsel özürlü olan adama yardım etmek için hazırlanmaya gidiyorum.
I'm getting ready to help yank the kidney out of a mentally retarded guy who doesn't know any better.
Kendimi zihinsel olarak hazırlıyorum.
I'm preparing myself mentally.
Doğru, o bölgedeki zihinsel sorunlarını unutmuşum.
Oh yes, I forgot about your mental troubles in that area.
"Zihinsel ve fiziksel açıdan dengesiz olan başarısız bir yazar tanırdım."
" I knew a failed writer who was mentally and emotionally unstable.
Bize zihinsel değerlendirmenize ve terapist kayıtlarınıza erişim hakkı sağlayacak izin belgelerini imzalamalısınız.
We have releases for you to sign To give us access to your psych evaluation
Zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak.
Mentally, physically and emotionally.
Zihinsel özürlüler mi yani?
Er, you mean they're mentals?
Belli ki bir tür zihinsel hastalığı var.
You're clearly suffering from some kind of mental illness.
Bir süreliğine Depo 2'yle zihinsel bağlantıda kaldım.
For a time, I had a cognitive connection to Warehouse 2.
Ben zihinsel bir sorun yaşıyorum.
I'm having a mental breakdown.
Zihinsel oklar işlem sürecini değiştirmiş olmalı.
The mental bolt must have changed the algorithm.
Zihinsel oklarım aklını yerinden oynatacak.
My mental bolts will tear your mind apart.
Zihinsel konularda sıkıntı çektiğini herkes biliyor. Karar değişikliğin hiç de şaşırtıcı karşılanmadı.
You know, it's an open secret that you suffer from certain problems, mental issues, so it's no wonder your judgement was impaired.
Mesela benim bütün elektrikli aletlerin üzerinde zihinsel hakimiyetim var.
I have mental command over all power tools,
Gerzek Ben de gelmeye karar verdi çünkü grup burada toplanıyor, çok kıskanç ve şüpheci. Düşündüm de, Ben'e defolup gitmesini söyleyemesem de okuma grubunda, onu zihinsel olarak alt edebilirim.
And now Shitty Ben's decided he's coming because it's happening here and he's all jealous and suspicious, so what I thought was, even though I can't tell Ben to fuck off, I can defeat him mentally
Onun zihinsel engelli olduğunu biliyorum.
You know she is mentally retarded
Bunun üstün araba kontrolü ve muazzam zihinsel odaklanma gerektiren bir sanat olduğunu söyler.
He says it's a art form that requires supreme car control and immense mental focus.
Zihinsel engelli.
Mentally challenged.
Buraya daha önce hiç gelmedim ama zihinsel olarak 11 yaşından beri buradayım
I've never been here, but mentally I've been here since I was eleven.
Annesinin kaybının onda bir çeşit zihinsel engele neden olmasından şüpheleniyorum.
I strongly suspect that the loss of her mother has caused her some sort of mental blockage.
Bunu hafızamdan getirmiyordum... bu kodların, binary kodlarının bir zihinsel resmi oluşmuştu.
I was getting this... not from memory... but this mental picture of these codes written out, this binary-type code.
Zihinsel özürlü karısı bir kılıfmış... Hasta piç!
His retarded wife was a cover for you know... sick bastard!
Tam tahmin ettiğim gibi. Cevap, zihinsel durumunuza ve binanın yapısına göre yapacağınız kaçış yolu.
! based on your mental state and the structure of this abode.
Juli'nin babasının, zihinsel engelli bir kardeşi var.
Juli's father has a retarded brother.
Bu onun suçu değil. Tüm paraları zihinsel engelli amcasının bakımına gidiyor.
Her dad's got a retarded brother and all their money goes to helping him.
Geçmişteki zihinsel sorunlarını biliyor mu?
Does he know about your mental history?
Açıkça konuşmak gerekirse, zihinsel sorunları olan bir kadının adam öldürmek hakkındaki çocukça inançları- - Bu konuda bunun bana ve sana nasıl yardımı dokunacağına emin değilim.
And quite frankly, an allegation from a woman with a history of mental illness and a juvenile conviction for manslaughter... well, I'm just not sure how that's gonna help me... or you, for that matter.
# Zihinsel savaştan kaçınmayacağım
I will not cease from mental fight
Her ne şekilde olursa olsun,... toplum sizi zihinsel yetersizlik lekesiyle damgalar.
At one point or another, society has branded you with the stigma of mentally deficient.
Hastalığının geçmişini inceledim tutarlı ve ciddi bir şekilde otistik olarak ve bazen de zihinsel özürlü olarak teşhis edilmiş.
I looked through her case history, and she has been consistently diagnosed as severely autistic and sometimes even mentally disabled.
Biraz zihinsel yetersizlik yaşıyor, evet.
Well, she has some cognitive disabilities, yes.
Kimse bu seviyede zihinsel aktivitenin baskısına dayanamaz.
Nobody can operate at that level of mental activity and not crash.
Ama verdiğiniz cevap için zihinsel olarak elinizi sıkabilirim.
But I mentally shake hands with you for your answer.
Zihinsel olarak dengesiz.
Mentally unstable.
Zihinsel kontrol manyağı olabilirsin ama.. .. güçlüsün.
Maybe mentally weak but... be strong...
Bunun için kullanılan klinik terim zihinsel özürlüdür.
I believe the clinical term is intellectually disabled.
getiricem hemen o biryani getirmicek biraz problemi var zihinsel problem simdi iyi eger ciddi durumda olsaydi biz burada duramazdik gel gel
y es. y es. I will bring it right away. she won`t bring `biryani`.
Zihinsel engelli mi?
A retard?