English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Z ] / Zindan

Zindan traduction Anglais

761 traduction parallèle
"Eğer konuşursam çocuk ve benim için zindanın kapısını gizlice açacak mısınız?"
"And will you secretly open the jail gates for the child and me, if I speak?"
Gece yarısı vurulacak olmam yeterince berbat değil mi? Bir de, son saatlerimi zindan etmesen?
Isn't it bad enough that I'm going to be shot at midnight without you making my last few hours miserable?
Zindanın anahtarı.
The key of the prison.
Peygamber der ki... tek bir eş insana hayatı zindan eder, çünkü hep canı sıkılır.
The Prophet says one wife makes a miserable life because she always gets bored.
Ev bir zindan, bir türbe sanki.
That house is a dungeon, a sepulcher.
Amacına hizmet eden bir zindan.
Well, as a dungeon, it serves its purpose.
Zindan mı?
- Dungeon?
Yemek salonunun tam aşağısında derin bir zindan varmış.
There's a deep dungeon just off the back of the great hall.
Kiloran iki sevgilinin üzerini soymuş, onları birbirine zincirlemiş ve zindanın içine atmış.
Kiloran stripped the two lovers, chained them together... and threw them into the dungeon.
Avrupa'nın kalbinde, çok büyük bir hapishane,... Gestapo'nun milyonlarca kurbanını içine sürdüğü, uçsuz bucaksız bir zindan.
A vast prison at the heart of Europe, an immense dungeon towards which the Gestapo herded its millions of victims.
Hayatı sana zindan ettiği için ona küllükle vurmuşsundur.
I figure you slugged her with that ashtray because she made life miserable for you.
"Sevdiğim şeyi tekelime almaktansa, " Zindan kokularında bir kurbağa gibi yaşamayı yeğlerdim. "
I had rather be a toad and live upon the vapor of a dungeon than keep a corner in the thing I love.
Şimdiyse kapandım, çevrildim yine. Korkuların zindanındayım.
But now I am cabin'd, cribb'd, confined, bound in to saucy doubts and fears.
Filmimizin adı : "Zindan".
We have named it "Prison".
Burası zindan gibi karanlık.
It's terribly dark in here.
Zindan fokurdayan kazanlar.
Dungeon bubbling cauldrons.
Dövüşmek istemiyorum diye birkaç adam bana hayatı zindan ediyor.
Some of the guys putting me over the jumps'cause I don't want to fight.
Zindan mı?
Some dungeon.
Abuk subuk Versailles Anlaşması halkımızı kasten aşağılıyor. Almanya bir gün kendi soyundan gelen o dehayı uyandırıp bir kurtarıcı gibi o utanç zindanından bizleri salıverecek.
Because of the farcical Versailles Treaty which so deliberately humiliates our people Germany will one day arouse the genius of its blood who will deliver us from His dungeon of humiliation like a saviour.
Zindanım.
My prison.
Ona dünyayı zindan edeceğim. Hayatı boyunca huzur bulamayacak.
I'll see there's enough pinned on her to keep her uncomfortable for the rest of her life.
Zindanın kapıları açılır ve prensimiz özgür kalır.
And now, the gates of a dungeon part, and our prince is free to go his way.
Bu zindanın bir de mahkumu var.
JAMES A. CORRY- - AND THIS IS HIS RESIDENCE :
Çünkü bu zindan, yeryüzünden 14 milyon kilometre uzaklıkta bir asteroit.
NOW WITNESS, IF YOU WILL A MAN'S M IND AND BODY SHRIVELING IN THE SUN- -
Kalmadı artık öyle bir yalanı, zindanı, bağı kaybetme korkusu.
Gone now this fear of losing such a link, a prison, a lie.
Zindan çok uzak.
Far from the dungeon.
Ve böylece dilenci şatonun zindanında hapsedildi.
And so the beggar was imprisoned... in the castle dungeon.
Bu kilise değil... bu bir zindan...
This isn't a church... this is a dungeon...
Giulia yaşayabilir, ya da ölebilir ya da felçli kalıp, 30 yıl bize hayatı zindan eder.
Giulia may live or die or be paralyzed and a burden to us for 30 years.
Zindan da yeterince yemek vermiyorlardı bende bunu yolda buldum!
I didn't have enough to eat in the jail I got this one on the road
ama zindanın yolunu bilmiyor olabilir ona gösteririm madam, ne yapıyorsunuz?
Good, but maybe he doesn't know the way to jail I'll show him lady, what are you doing?
Xin Bey evet gidip zindanı kontrol edin
Master Xin Yes Go and check out at the jail
40 yıl boyunca, sihirli güçlerin hazırlamak ve bu zindanın kapılarını açmak karanlık sırlarını istiyorum.
Forty years have I dedicated to the preparation of magic powders that'd open the gates of dungeons and reveal the darkest secrets.
- Zindan.
- The dungeon.
İşten eve geldiğim vakit, hava zindan gibi karanlık oluyor.
The time I get home from work it's pitch black.
- Zindan gibi kara!
- Pitch black!
- Dört gün zindan, yiyecek veya su yok!
Four days in the dungeon, with no food or water!
- Sen ölünce onlar serbest kalırsa zindan ya da manastır fark etmez bana.
If they're free when you die, it's the dungeon or the nunnery for me.
Yan Tian Long'ın iyilik meleği olduğunu söyledin! Söylesene hangi meleğin böyle bir zindanı vardır?
You say Yan Tian Long is a good person why does he need so many traps at home?
Neden bir zindanınız var?
Why are there so many traps here?
O zindan, atalarımın kullandığı bir yerdi!
Here is passed to me by my ancestor
Parkhurst zindanından yeni çıktı.
He's just done three years in Parkhurst.
Kendisini gizlediği bu karanlık çıkmaz da farkedemeden kendi zindanına dönüştü.
And this hiding place, without him being aware of it, has become a prison.
Özgürlük, aşağılanmış olan için sadece bir zindan değil midir?
Isn't freedom a poison for the humiliated?
Sen hep Danby'leri hapsedecek bir zindan yok, demez miydin?
Pa, you always told me there wasn't a jail that could hold a Danby.
Bu zaman zarfında Apaçiler burayı bize zindan ederler.Şimdi dinleyin beni bir Birleşik Devletler Hükümet görevlisi öldürüldü.
By that time the Apaches will have burnt us all to the ground. Now listen... One United States government man has been killed.
Bir mağara şeklindeki kocaman bir zindan hayal edin.
Imagine a great dungeon in the shape of a cave.
Zindanını terk et ve Eskileri geri getirmeme yardım et.
Leave your prison and help me bring the Old Ones through.
- Evet. Her biri, bir tuzağı devreye sokar. Örneğin şu, eski bir zindanı ortaya çıkarır.
With those buttons, you control the traps That one is the old pit.
Sevgili anne ve babana bir kez daha hayatı zindan etmek için mi döndün?
Back to make life a misery for your lovely parents once more?
Karşınızda bir zindan.
THAT STRETCH TO INFINITY.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]