Zips traduction Anglais
71 traduction parallèle
Bazen fermuarlı göze koyardı.
Sometimes she zips it in the pocket. - Mmm.
Şimdi Pratt topa bastı, Pratt'a kısa bir pas rahatça aldı ve ilerideki Pratt'a geçirdi.
And now Pratt is on the ball, a neat little flick back inside to Pratt who takes it nicely, zips it through on the far side to Pratt.
Dikkat edin, burada iç içe geçmiş haldeyiz.
Be advised, we got zips in the wire down here.
Sonra içki içelim mi?
( Zips ) have a drink later?
Ve kurt gerçekten hazır olduğunda, bütün parayı toplayıp, kayıtları silecek.
And when the worm's ready, it zips out with the money and erases its tracks.
Bugün buraya... bu iki herifle gelirdim... ve sen ölürdün.
I would've come here today... with these two zips... and you would go.
Fermuarını asla çekmeyen...
Who never zips up his fly
Harika!
It zips!
- Diğer hiçlerin yanına git.
- Go out with other zips.
Diğer zamanlar... bir saat sadece... bir dakikada geçer.
Where other times... an hour just... just zips by in like a minute.
Az iş kaldı, Maura. Birazdan buradan çıkacağız.
Just a few zip-zips, Maura and we're out of here
Lanetleneceğim.
I'll be damned. [ZIPPER ZIPS]
Permian, North Shore Galena'yı kolaylıkla 17-3 yendi.
Permian zips past North Shore Galena, 17-3.
Suyun üstünden seken bir torpil, başımın bu kadar yakınından geçti.
A torpedo shoots out of the water, zips over our heads that close.
Avukatını gönder, yoksa patronum ensene binecek. Ve çenesini kapatsın.
Unless you want my boss all over you, you get your lawyer down there and make sure he zips it.
Bu bilimsel bir veri... İzlanda'da... fermuarlar büzüşür.
It's a well-established scientific fact... that zips... shrink in Iceland.
Burada fermuarlar büzüşüyor.
Zips shrink here.
Şu fermuarı nasıl çektiğine bak.
I mean, look how he zips now.
Ya ben karşıya geçerim ya da o fermuarı çeker!
- Either I zip down or he zips up!
Ayrıca fermuarını çekip dirseklerini de ovuyor.
He also zips you up and sands your elbows.
Tetikçiler, Luciano Reggio adına çalışan bir grup serseriydi.
The shooters were a couple of zips working for a guy named Luciano Reggio.
Babam, onun en iyi arkadaşıyla düzüştüğünü ve o serserilerin önünde gösteriş yaptığını biliyor muydu?
Did my father know you were fucking his best friend and parading in front of those fucking zips?
Evet, hepsi aynı yeri sıkıştırıyor.
Yeah, and it zips all the way up.
Kutuyu çıkarıyor içine koyuyor, kapatıyor ve parayla yürüyerek çıkıyor.
Pulls out the box, puts it in, zips up the bag, and she walks away with the money.
Altın sarısı fermuar. Çok sikici görünüyordum.
Golden zips And i looked fucking good.
Fermuar millet!
Zips man!
Reklamlardaki çocuklar fermuarı çekince yıldırımlar saçar.
In the commercial the zips, kids start lighting came out off it!
Okulda bile lanet fermuarlar modaydı!
Asking schooll was like fucking some zips!
Onlar 20. yüzyılın teknolojisi.
Zips are twentieth-century...
Zips Haber Ulaştırma.
Zips Messenger.
İşi yapacak adamları çağırdık.
Calls were made to zips.
Kuzenini ve öteki serserileri öldürecek miyiz?
Kill that cousin of yours and the rest of those zips?
Küçük robotumsu bir şey atmosferi delip geçer ve karlı gezegene çarpar.
"A little spy robot thingy zips through the atmosphere" "and crashes into the snowy planet below."
Bir kere de uyuya kalıp vampir kadınların katliamını kaçırmıştın.
[zips] Then there was the time you overslept and missed the massacre of the vampire women.
Belki de çok hızlı biri, bir koşucu gibi... vınlayan biri.
Maybe it's someone who's fast, like a runner--someone who zips.
Daha sonra Bonfantes nerede saklandığımı öğrendi ve adamlarından birini gönderdi.
The Bonfantes found out where I was hiding and they sent one of their zips.
Ama ikiniz bunu mahvettiniz.
( re-zips duffel bag )
Kemerinize takılıyor.
This zips into your utility belt.
Sertleşmiş bir şekilde yatağa gittim. Dışarıdan gelen sesleri, çantadan bir şeyler çıkardığını, fermuar sesini, Poppers'ın kapağının sesini, hepsini duyuyordum.
I went on the bed with a hard-on and I heard all this clanging and things coming out of bags and zips and poppers and things, and I...
Zırt diye geçiyor.
It just zips by.
- Hazırlanıyor.
- It zips.
Zips, biz gerçek bir grubuz.
Zips, we are a real band.
Lastikleri ateşle, Zips!
Burn rubber, Zips!
İlk kurşun senin alnına saplandığında her şey değişir.
When the first bullet zips past your head, everything changes.
- Porto Riko çukuruna uçuyor.
Zips by the shuttle... Ends up in the Puerto Rico trench.
Sadece yandan görünüyor.
He just zips right by in profile.
Babam benim yerime kapardı.
Daddy always zips it for me.
Evet, itiraf etmem lazım ki düğmelerden, fermuarlardan falan pek anlamam.
Yeah, I got it. Uh, yeah, I have to admit I'm not very good with buttons or zips or that sort of thing.
En çok sevdiğim şeylerden birisi tuvaletimi yaparken bölge ve zip kodlarını okumaktır.
One of my favorite bathroom reads is areas and zips.
Homer Simpson?
( ZIPS PANTS ) MONA :
- Yapma.
( Zips up jacket ) Don't do it.