Ziyaretine traduction Anglais
850 traduction parallèle
Gerçekten görmek istiyordum, o yüzden ziyaretine gittim.
I really wanted to see him again, so I went to visit him.
Örneğin, gece yarısı Şeytan'ın ziyaretine maruz kalan cadıyı hatırlayalım.
We remember for instance that the witch received nightly visitations by the Devil.
Beni nikaha mı bekliyor, hafta sonu ziyaretine mi?
Is she expecting me for a weekend or a wedding?
Sözleri, ekim ayının 5'i ile 8'i arasında ziyaretine gelecek adam ile ilgili olarak belirsiz tehditlerle abartılı bir hal almıştı.
His words were extravagant with vague threats... regarding the forthcoming visit of a man... who was due between October 5th and 8th.
Bu güzel fabrika ziyaretine teşekkür etmek için buna yeniden başlayabilirim.
I'm almost thinking I could do it again. To thank you for making a factory visit into such a kind celebration.
Belki akraba ziyaretine gitmiştir.
Perhaps she's visiting relatives.
Ziyaretine sık sık geleceğim James.
I'll be coming out to see you regular, James.
Sonra ziyaretine gelirim.
I'll drop back later.
Burada ne yapıyorsun? Burada olduğunu öğrendim, ziyaretine geleyim dedim.
I've learned you were here so I've come to see you.
Yoksa bir süredir ziyaretine gelmediğim için mi?
Is it because I didn't visit for a while?
Daha önce burada olduğu sırada hiç ziyaretine gelen olur muydu?
The other times he was here, did he have any visitors? None listed.
Evet, ziyaretine sevindim ama seni burada görmeyi ummuyordum.
Yes, I like your visit. But I didn't expect to see you here.
Rufe kardeş ziyaretine geldi.
Brother Rufe's come to pay you a little visit.
- Çünkü kimse ziyaretine gelmiyor.
'Cause no one visits him.
Ziyaretine bile gidemedim.
I couldn't even visit him.
Kimse ziyaretine gelmiyor.
No one visits him.
Mr. Sumata dağa çıktı, kuzen ziyaretine.
Mr. Sumata go to mountain, visit cousin.
Çok yakında ziyaretine geleceğim, ve sana sık sık yazacağım.
I'll come back to see you very soon, and I'll write often.
Yarın ziyaretine gelirim.
Then tomorrow I'll come visit you.
Yarın ziyaretine geleceğim.
I do. I'll be along tomorrow.
Hastaneye ziyaretine gelirim.
I'll visit you in the hospital.
Tamam, vaktim olursa ziyaretine giderim.
All right, I'll visit him if I have time.
Ben onu sadece bütün dünyadakü en iyi arkadaşımı ziyaretine geldiğinde görürüm.
I only see him when he comes to visit my best friend in the whole world.
Kabul edersen mutlaka ziyaretine geleceğim.
I'll certainly be coming to visit you, if you'll have me.
Şey, ev ziyaretine gitmem gerek.
Well, got to make a house call.
Hastaneye yatacakmış, her gün ziyaretine gidecekmişim böylelikle de bu genç doktordan hoşlanmaya başlayacakmışım.
She enters the hospital, wants me to come visit her every day then hopes that I would start to like this young doctor.
Ziyaretine geleyim dedim.
Thought I'd pay you a little visit.
Her gün ziyaretine gideceğim.
I'll see him every day.
Onlar ölülerinin anısını yaşatmak için.. mezar ziyaretine gelenler!
The stride-detectives are visiting the graves to cherish the memory of the dead
Efendi, önceki gün benim önerimi kabul etmeniz halinde, ölü ziyaretine gittiğinizde böyle kaza olmazdı.
Master, if you accepted my advice the day before yesterday, there wouldn't be accidents when you visited the grave to cherish the memory of the dead
O çit, senin bir sonraki ziyaretine kadar gidiyor.
It only lasts from one of your visits to the next.
Karısı ne zaman ziyaretine gelse, arkasına düşüyor.
Every time his wife came to visit, he'd fall behind.
Annen ziyaretine geliyor muydu?
Did your mother visit you?
Şimdiden rahip geliyordu ziyaretine.
The priest has already been in to see him.
Ya da yoktur ziyaretine gideceğimiz bir ailemiz.
No family with a fond Daddy who plays
Sandrina ve ben 7 farklı kilisede... kabir ziyaretine gittik.
Sandrina and me went to visit the tombs. ... in seven different churches.
Başka bir siyasi mahkûm. Birkaç gün önce ziyaretine geldi.
Another "political" - he visited her a few days ago
Pazarları ziyaret günü. Ziyaretine gidebilirsiniz.
You can visit him there every other Sunday.
Fransa'dan dönünce akrabaları ziyaretine gelmedi mi?
But did none of her relatives ever call on her after her return to this country?
- Benim için annemin ziyaretine git.
- Go see my mother for me.
Arkadaşları ziyaretine gelmişti.
His pals came here to see him.
Buraya geldiğinizden beri hiç ziyaretine gitmediniz.
You haven't been home since you came here.
İş tatilinde onun ziyaretine gidiyorum
I went to visit him on my holiday.
Joe, görüş saatlerini söyle de, ara sıra ziyaretine geleyim.
Joe, you tell me your visiting hours, I'll come up and see you sometime.
Efendim, aslında ziyaretine geldiğim kişi Susan.
Well, sir, actually it's Susan I came to visit.
Bay Jena'nın yarınki ziyaretine hazırlanıyorlarmış.
They are preparing for Mr. Jena's visit tomorrow.
Söylentilere göre birisi ziyaretine gelmiş. Baker'ın olaydan haberi var.
Word's around you had a visitor and Baker knows it.
Biri ziyaretine geldi.
You had a visitor.
Pederin ziyaretine dün gitmiştik.
already we were yesterday in the baptism
Ziyaretine geleceğim.
I'll come to visit.
Neden tuvalet ziyareti tıpkı mezarlık ziyaretine benzer?
Why is a trip to the bathroom exactly like a trip to the cemetery?