Zohan traduction Anglais
53 traduction parallèle
Hadi Zohan! Gidiyoruz!
Let's go!
Hiç kimse Zohan'ın canını yakamaz!
No one can hurt the Zohan.
- Hoşça kal Zohan, hoşça kal!
- Bye, Zohan.
Zohan, biz Fantom'u iade ettik.
Zohan, we gave back the Phantom.
Zohan, sakin ol!
Zohan, relax.
Hadi ama Zohan, bu anlaşmayı kabul etmek zorundasın.
Come on, Zohan, you have to like that deal.
Bu işlerin Zohan'dan sorulduğunu biliyorsun.
You know you were going to ask the Zohan.
Neden böyle yapıyorsun Zohan?
Zohan, why you say this!
Zohan, ne yapıyorsun orada?
Zohan, what are you doing!
Zohan'a gülünmez.
You don't giggle at the Zohan.
Zohan'a gülmek yok!
No giggling at the Zohan.
Zohan'a asla gülünmez.
You never giggle at the Zohan.
Zohan, annen ve babana söylemeyeceksin de kimlere söyleyeceksin?
Zohan, if you can't tell your parents, who can you tell!
- Zohan, şimdi!
- Zohan, now!
Benim adım Zohan.
The Zohan.
Zohan.
Zohan.
Zohan, yakalayamaz.
Zohan, bring it.
Ben Zohan'ı öldürdü!
I kill the Zohan!
Zohan öldü.
Zohan is dead.
Hey, Zohan.
Hey, Zohan.
Sorun yok, burada hiç kimse beni duyamaz Zohan.
It's okay, no one can hear me in disco, Zohan.
Ben Zohan değilim.
I'm not Zohan.
Tabi ki sen Zohan Dvir'sin.
Of course you are Zohan Dvir.
Zohan, hiç sorun değil.
Zohan, it's okay.
Sen en iyisin, Zohan.
You are the best, Zohan.
- Hayır, eski Zohan'a hiç benzemiyorsun.
- No, you don't look like same Zohan.
Endişelenme, Zohan.
Don't worry, Zohan.
Ve ben Zohan'ın hayalini yok etmesine izin vermeyeceğim.
And I won't let the Zohan kill his dream.
Tek istediğim Zohan'a bir iş bulmak.
I just want job for the Zohan.
Bu ay boyunca, Fantom Döner'den çocuk menüsü alın Fantom Serisinden "Zohan'a ölüm" oyuncaklarından biri sizin olsun.
This month, order Muchentuchen Happy Lunch and get action figures from Phantom Presents : Death to Zohan.
- Zohan Dvir.
- Zohan Dvir.
- Zohan'a bulaşılmaz.
- You don't mess with the Zohan.
Zohan'ı buldum.
I find the Zohan.
Sen Zohan'ı öldürmemek.
You not kill the Zohan.
Ben öldürdü Zohan.
I kill the Zohan.
Bu aynı Zohan.
This is same Zohan.
Bak, bu kesinlikle aynı Zohan.
Look, this is same Zohan.
Neden böyle söylüyor sen?
Why you say! You the Zohan.
Zohan, sen sadece İsrailli değilsin.
Zohan, you're not just Israel.
Zohan, yapamam.
Zohan, I can't.
- Zohan.
- Zohan.
Hoşça kal, Zohan.
Goodbye, Zohan.
Oh, Zohan artık dövüşmek istemiyor.
Oh, Zohan does not want to fight anymore.
Zohan?
Zohan?
Zohan.
The Zohan.
Sonra Zohan'ı öldürür.
Then I kill the Zohan.
Karşılık ver Zohan.
Fight back, Zohan.
Sen Zohan'la mı vuruşuyorsun?
You tapping the Zohan!
Ve, hayır, Fatoush, ben Zohan'la vuruşmuyorum.
And, no, Fatoush, I am not tapping the Zohan.
Zohan?
Zohan!
Merhaba Zohan.
Hello, Zohan.