Zombiler traduction Anglais
822 traduction parallèle
Zombiler!
Zombies! Aller vite!
Zombiler...
Zombies.
Fakat zombiler hakkında bir bilgim yok.
But I don't know about zombies, Doctor.
Sokaklarda zombiler gibi gezindim.
I walked the streets like a zombie.
Zombiler!
Zombies!
Düşünce okuma, falcılık, ruhlar ve zombiler deyin işte.
Just say mind-reading, fortune-telling, spirits and zombies.
Zombiler, yaşayan ölüler.
Zombies, the living dead
Zombiler hayalet değil.
Zombies aren't ghosts
Bu zombiler Djamballa ile, Kara Kaya'dalar mı?
These zombies with this Djamballa, they're at the Black Rock?
Bernard zombiler konusunda ciddi miydin?
Bernard were you serious about zombies?
Zombiler gibi dans ediyorlar!
They dance like zombies!
Böyle devam edersen zombiler hakkında güzel bir hikayen olmuş olacak.
Keep going and you'll have a nice story about zombies.
Etrafından dönüp dolanan bu zombiler de kim?
Who are these zombies who are always following you around?
Çocuklarıma mutlu olmanın tek yolunun uçmuş zombiler olmak olduğunu söyleyen bir Harvard profesörü var.
There's a Harvard professor telling my kids the only way to happiness... is to become doped-up zombies.
voodooism, zombiler - yüzyıllardır vardır.
voodooism, zombies - have been around for centuries.
Şehrin her ilçesinde, Bronx'tan Brooklyn'e, Queens'ten Coney Adasına, zombiler heryeri ele geçirmiş durumda.
In every borough of the city, from Bronx to Brooklyn, from Queens to Coney Island, the zombies are everywhere.
Zombiler her yerdeler.
The zombies are everywhere.
Zombiler.
Zombies.
Arabaların üzerinde zombiler var.
There's zombies all over the cars.
Tony bak! Zombiler!
[Gasps] Tony, look!
Zombiler.
Zombies!
Deyim yerindeyse zombiler bir harikaydı.
That said, I think the zombies were wonderful.
Zombiler, patlayan beyinler ürkütücü korkunç ve bir parti buluşması.
Zombies, exploding heads creepy-crawlies and a date for the formal. ... creepy-crawlies and a date for the formal.
Askerler önde, zombiler arkada.
Soldiers in front, zombies in the back.
Zombiler, hatırladın mı?
Zombies, remember?
Hayallerimin kadını, zombiler kraliçesi, uzun saçlı Debbie.
Right. She of the long hair, my zombie queen, my fantasy.
"Siktirin gidin, yaşayan ölüler, sizi zombiler, sizi orospu çocukları."
" Back, you walking dead, you zombies, you sons of bitches.
Zombiler memleketi, sanırsın.
It's a nation full of zombies.
Zombiler.
The zombies.
Dövüşecek zombiler vardır diye biraz destek istemiştim sadece.
I just wanted some back-up in case there were zombies to fight.
Uzay istasyonundaki zombiler bunlar!
It's the space station zombies!
Bu roman, gecekondularda zombiler gibi yaşayan insanların hayal kurmasına yardımcı olamaz.
People living in hovels, don't help anyone dream, because they're like zombies.
Gazla çalışan zombiler.
- That's cute. A zombie with a gas attack.
- Zombiler hakkında ne bilirsin?
- What do you know about zombies?
Sadece zombiler yapabilir.
Only zombies can.
Kim? Şu biyonik zombiler mi?
Who, those bionic zombies you told me about?
Ya ejderhalar, dev örümcekler, mumyalar, zombiler ve hayal gücümün diğer ürünleri?
What about dragons, giant spiders, mummies, the living dead and other figments of my imagination?
- Zombiler gibi.
- Like zombies.
Muhtelemen, zombiler. Vudu rahipleri geleneksel olarak birden fazla zombiye ihtiyaç duyar.
Uh, zombies, For most traditional purposes, a voodoo priest would require more than one.
Zombiler canlıların etlerini yemez.
Zombies don't eat the flesh of the living.
Biz elleri kolları bağlanmış kaderleri dünden alınlarına yazılmış yük gemilerinde kürek çeken, beyinsiz zombiler değiliz.
We're not feeble-minded zombies chained to the oars... of some patriarchal galley ship destined foryesterday.
Şimdi, zombiler gelmeden önce içeri girin.
Now get in here before those zombies get you.
- Zombiler, çocuklar.
- Zombies.
- Ama zombiler geliyor.
- The zombies are coming.
- Burada zombiler var.
- There's zombies here.
Diğer zombiler de normale dönerler.
All the other zombies will turn back to normal.
Zalim bir sisteme teslim olan kafasız zombiler.
Mindless zombies capitulating to an oppressive system.
Kaçık arkadaşlarınız bataklığın yanında zombiler diye bağırıyor.
Your crazy friends are near the bayou screaming about zombies.
Etrafta zombiler gibi geziniyoruz.
I don't
Zombiler!
Zombies.
- Ve şimdi de final gerilimi 8 numara İNSAN YİYEN ZOMBİLER Ama bunu kabul edeceğiz, değil mi?
ZOMBIE FLESH EATERS.