Öcü traduction Anglais
394 traduction parallèle
Bekle, biraz bekle, az sonra öcü sana gelecek bıçağıyla birlikte.
Wait, just wait a little while, soon the bogeyman will come to you with his chopping knife.
Bekle, biraz bekle, az sonra öcü gelecek...
Wait, just wait a little while, soon the bogeyman will come...
Oğlumun öcü alındığında, yine uyuyabileceğim.
When my son is avenged, I'll sleep again, and soon.
Söyle bakalım, nasıl bir öcü gördün?
Well, what kind of bogey did you see?
Dostumuz Rommel'in kuvvetlerimizin gözünde bir sihirbaz, bir öcü gibi... görünmesi giderek büyük bir tehlike haline dönüşmeye başladı.
"There exists a real danger that our friend Rommel... " is becoming a kind of magician or bogeyman to our troops...
- Karın öcü gibi mi?
- Is your wife a spook?
Bir tür öcü yani.
Some kind of a bogeyman.
Hangisi seni daha çok ilgilendiriyor? Yabancı bir kız mı yoksa Ragnar'ın öcü mü?
What matters more to you, a foreign wench or vengeance for Ragnar?
Bir Yakuza'ya saldırmanın öcü alınmalı.
An offense to a Yakuza must be avenged.
Yediler yiğidin başını. Veli'nin öcü bu yılanda kalmamalı, kalırsa olmaz arkadaş. Zalime boyun eğen adam da zalimdir.
We've got to avenge his murder, or we're criminals ourselves.
" Öcü olup çıkarsın İngilizceyi doğru kullandın mı
" Use proper English, you're regarded as a freak
Al götür, öcü.
Fetch bogeyman.
Ve böyle bir şeyin öcü nasıl alınır.
And which is now so cruelly avenged.
Öcü diye birşey yoktur, varsa da bu onu uzak tutmaz.
There is no Boogy man, and if there was this wouldn't keep him out.
biz Fang Chengtian'ı arıyoruz... Şef Yang'ın öcü için
We're looking for Fang Chengtian... to take revenge for Chief Yang
Bir çeşit öcü gibi görünme yarışmasıydı.
It was a sort of contest for the best bogeyman.
" Doğru adam alınan öcü görünce sevinecek...
" The righteous shall rejoice when he seeth the vengeance...
Avcı uçağı öcü gibiydi.
( Stewart ) The fighter was the boogie man.
Sahtekarlar ve polis Amerikalının sadece bir öcü olduğunu öğrenecek.
Crooks and cops eveywhere will know that the American's just a bogeyman.
- Kutunun içinde öcü yok.
- There's no bogeyman in the box.
Öcü geliyor!
The boogeyman is coming!
Öcü adam!
The boogey man!
- Öcü adam, Öcü adam, Öcü...
- The boogey man, the boogey man, the boogey...
Laurie... öcü adam nedir?
Laurie... what's the Boogeyman?
- Öcü adam dışarıda.
- Boogeyman is outside.
Laurie, öcü adam dışarıda.
Laurie, the boogeyman is outside.
Peki ya öcü adam?
What about the boogeyman?
Öcü adamı gördüm.
I saw the boogeyman.
Öcü adama!
The boogyeman!
Öcü sadece Cadılar Bayramı'nda gelebilir, değil mi?
The boogyeman can only come out on Halloween night, right?
Öcü adam orada!
There is the boogeyman!
Bak, öcü adam dışarıda.
Look, there is the boogeyman outside!
Öcü adamı gördüm!
I saw the boogeyman!
Öcü yok.
There's no boogeyman.
Hemen! - Bu öcü adam, değil mi?
- It's the boogeyman, isn't it?
Öcü adam mıydı?
Was it the boogeyman?
Öcü adamı öldüremezsin.
You can't kill the boogeyman.
O öcü adam mıydı?
Was that the boogeyman?
Kocaman kıllı bir öcü mü?
A great big hairy bogey?
Sus yoksa öcü gelir.
Quiet or he'll get you.
Nişanlımın öcü için babanı dışarı çağır
Call your dad to compensate the death of my daughter
Bir kere orada öcü adam var.
Well, for a start, that's where the bogeyman lives.
Sence öcü adam mı bu?
Do you think it's the bogeyman?
- Paddy'nin öcü adam sandığı şeyi.
- The face Paddy thought was a bogeyman.
- Öcü adam değil o.
- He's not the bogeyman.
Öcü adam!
The bogeyman.
Nihayet Antonio'nun öcü alındı. Yine de bir köpeği ısırmak...
At last, Antonio is finally avenged!
Öcü adamdı.
It was the boogeyman.
Öcü alınacak iki ölüm var artık, biri Christian...
I have two deaths to avenge, now,
Herkes öcü görmüş gibi korkmuştu.
It was as if the animal papão it was after the esquina.
Öcü adam, sizin gibi küçük çocukları yakaladığında... ne olur biliyor musunuz? Öcü adam mı?
The bogeyman?