Öhö traduction Anglais
166 traduction parallèle
Ona sormazsam, benden ne yapmamı istediğini bilemem ki. - Öhö!
If I didn't ask her, I wouldn't know what she wanted me to do.
Öhö öhö.
BRING HIM OVER.
Dedi ki, "Ben, öhö öhö öhö... için çalışıyorum."
He said, "I work for cough cough cough."
Ehe öhö öhöm.
( clearing the throat )
Aç ağzını, öhö öhö de... Sırtını aç, nefes al...
Open your moot, cough, breath...
- Öhö.
- Ahem.
- Öhö.
- Ahem- -
Öhö-muhafızlar!
C - Guards! C
- Öhö öhö.
- Ahem.
Öhö, evet
Yeah.
Öhö, öhö...
Hrrmm...
Öhö!
Ahem!
Öhö! Öhö vesaire!
[Clears Throat] Ahem!
Öhö, hayır.
No.
- Ja! Öhö...
Ja, euh...
Genç adam seni avukatım olarak işe alıp kendi evlerimi yıkmak için kamulaştırma davaları açmana müsaade etmemi beklemiyorsun ya?
Young man, you don't expect me to hire you as my lawyer and let you bring condemnation proceedings to tear down my own houses? - Oho.
Normal boyutumuza dönebiliriz, değil mi?
You can get us back to normal size? Oho, yes!
Şu lanet güzel bayanın arabası!
Oho, the carriage of that bloodly young woman.
Oo oho, seni görmek ne hoş!
Oh, it's so nice of you to come!
Plakası 28-70 OHO.
The number was 28-70 OGO.
Oho hem de nasıl.
You bet.
Çok tehlikeli adam, çok!
Oho! Oh, he is vicious!
- İyi denemeydi!
- Oho! Nice try!
askeri mahkemeye çıkacaksınız!
Oho?
Öhö.
Ahem.
- Merhaba, Bay Reede! - Oho!
Hi, Mr. Reede!
Bir şey d - Öhö-öhö.
[Imitating Peter Falk As Columbo] Uh, one more thi -
Ooo!
Oho!
Neden bunun içi, oho..
Oh, right. Okay. Nah.
Onun için iyi!
Oho, good for him!
Bir polis olarak birçok şüpheliyi dövmüş olmalısın.
Oho, you must have beat up a lot of suspects as a cop.
Ben ölmedim!
Whoa! Oho! Whoa.
Hala güzel olduğumu düşünüyor musun çocuk?
Boy, do you still think I'm pretty? Oho.
Aa.
Oho.
oho..
- [Farts] - Oh!
Oho... O iş sana kaldıysa...
If you're in charge...
Oho, iğrenç!
Oh-Ho, gross!
Oho, kalacağız.
We will.
Oho!
Oho!
Görmem lâzım. Ölümü davet ediyorsun gibi.
Oho, you want to revenge that country boxer to death!
Oh, evet!
Oho yes!
Hassiktir, müthiş bi'şey bu ya!
Oho kick fucking ass, dude!
Oho?
Whoa!
- Yalan söylemeyin! - Oho!
"Don't tell lies."
- Yalan yere yemin etmeyin! - Oho!
"Don't be guilty of blasphemy?"
- Oho! - Birer birer bozuyorsunuz.
"Been broken by you"
- Yalan söylemeyin! - Oho!
"Don't tell lies?"
- Oho! - Birer birer bozuyorsunuz.
"Been broken by you."
Oho! Baban beni aldatabilir diye milyon yıl önce kiralamıştım onu.
Oh, I hired him a hundred years ago to find out if your father was cheating on me.
Evet. İçki saatinde, tek buzlu bir Macallan koyarken öğretti. Raporlarımda okulda günümün nasıl geçtiğini ve diğer- -
Oho, yeah, during cocktail hour while I was pouring his McKallen 18, three fingers, one ice cube, you know, I had to report in about my day at school and just give him a sort of...
Biz bu karakterleri 10 yıldır yazıyoruz.
We've been doing these characters for ten years. - Oho!