Öküz traduction Anglais
1,252 traduction parallèle
Yolun ortasındaki bu öküz de kim? Dur bakalım.
Who's that shit across the road?
Ayrıca kalan borcu ödemek için... -... on yıI öküz gibi çalıştım. - Konuyu açtığım için özür dilerim.
Additionally, had I not toiled like an ox to discharge the remaining debt -
Öküz sonra büyük bir ateşe atılırdı.
The ox was then put in a huge fire.
Babanızla birlikte Carolyn'in öküz yarışmasına gidiyordunuz.
The two of you were going with Dad to exhibit Carolyn's prize steer.
Kızım öküz yarışmasına katılıyor.
My daughter is entering a prize steer.
Ve ordan sonra gittiler. Ve bir ahır buldular. Öküz ve katırın arasında malum olan kelime doğdu.
and from there they went and found a crib and between the ox and the mule the divine word was born, glory to the blessed mother Victoria glory to the newborn, glory
Öküz!
Ox!
Öküz.
Ox.
Bu beni öküz diye cağırmalarının sebebi.
That's why they call me Stallion.
Öküz, hepten yanlış anladın.
You idiot, you got it all wrong.
Maviyi dene be öküz!
Try the blue, jerk!
Bir öküz öldürecek olsam, ilk tercihim İskoç kılıcı olurdu.
If I had to kill an ox, a claymore would be my first choice, Your Grace.
Hizmetkarım Guthrie, Cunningham'in kılıcı karşısında mezbahadaki öküz gibiydi.
My man Guthrie was like an ox at the knacker's yard under Cunningham's blade. You will need to be twice as quick as poor Will.
Öküz gibi neye bakıyorsunuz?
What are you gawking at?
Lanet olasıca öküz.
Fucking dickhead.
- Öküz konusunda mı?
- About the ox?
bu ne tür bir öküz?
What kind of ox?
bu bir altın öküz!
This is a golden ox!
biri elde ediyor altın öküz mü?
It's hard to get one
hangi şarkının adı altın öküz?
Which new song is named Golden Ox?
Ve öküz gibi sağlıklıyım.
And I'm healthy as a horse... Not a drip.
Bir öküz gibi hem de, IQ'nla eşit olsun diye.
As an ox - to match your IQ.
Sorun sandalye olsaydı, öküz olan sen olurdun. Bu şekilde ben oluyorum.
Well, if the chair were your problem that would make you a jerk.
İyide o adam öküz kadar kuvvetli!
But the guy's strong as an ox!
Kohr oku, öküz arabacısı.
Kohroku, the ox driver!
Bu kötü halinle öküz arabasını nasıl kullanacaksın?
How are you ever going to drive the ox now, all banged up and mangled?
- Öküz gibiydi.
- He was a lump.
Hadi kırdın, bari haber ver öküz!
He could have said so. Idiot.
- Öküz altında buzağı arıyorsun, John.
- You're splitting that hair mighty thin, John.
- Öküz üvendiresi mi?
A cattle prod?
Öküz gibi pazuların var.
You get pretty buff forearms.
80 yaşında ama bir öküz kadar kuvvetli.
He's 80 years old but strong as an ox.
Gemimizde biraz dron ve nanoprobe'larla Geminin gövdesinde iyi bir öküz gözüne sahibiz
With those drones and the nanoprobes on board, we might as well have a bull's - eye painted on our hull.
Oh, oley, oley, öküz... bedava!
Olley, olley, oxen free. Come back!
Öküz herif kapıdan ancak yanyan geçebiliyordu.
That jerk could only pass the doorway sideways.
Öküz.
Jerk.
Ya da oturma odasına ölü bir öküz koyalım?
Or how about puttin'a dead cow in his living room?
Tam bir öküz ya!
What a moron!
- Yalama öyle diyor, öküz! - Ayıp oluyor ama.
- She told you not to lick that finger, you oa f!
Adamının yanında, git karıya yumul, öp, bilmem ne yap hiç sesini çıkarmaz öküz, bitti işte bu.
You can approach girl who's with her man, even kiss her! He won't mind. Bollocks, that's what they are!
- Ulan öküz! Sen evlisin lan!
- You bullock!
Tam bir öküz gibi davrandım.
God, I was such a jerk. Obviously.
Öküz gibi davrandığım için özür dileyeme geldim buraya.
I came here today because I wanted to apologise for being such a jerk. I came here today because I wanted to apologise for being such a jerk.
Daha çok arnikaya ( öküz gözü ) ihtiyacı var.
He needs more arnica.
Bir parça öküz eti. Ödev.
It's a piece of a cow.
Vahşi kekiklerin yetiştiği bir nehir kenarı vardır. Öküz dudağı ve titreyen menekşeler oldukça büyük, sakin ve arı gözlerinin bir araya toplandığı bir yer.
I know a bank where the wild thyme blows where oxlips and the nodding violet grows quite over-canopied with luscious woodbine with sweet musk roses and with eglantine.
Bu zambak dudakların, bu kiraz burnun bu sarı öküz dudağı yanaklar yok artık, yok.
These lily lips, this cherry nose these yellow cowslip cheeks are gone, are gone....
Senin o öküz kıçına tekmeyi basmadıysa bu konu hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Unless she kicked the crap out of your dumb butt, I don't wanna hear about it.
Öküz!
Puts!
Ne kadar öküz olduğumuza inanamıyorum.
I can't believe what a bunch of nerds we are.
Senin için işlerin iyi yürümesini isterdim... benim tam anlamıyla, öküz beyinli dostum.
I really wanted things to work out for you... my weaselly, dimwitted friend.