Üst katta traduction Anglais
1,273 traduction parallèle
Shin-ae seni üst katta bekliyor.
Shin-ae wants to see you upstairs.
- Seninle üst katta konuşabilir miyim?
- Can I talk to you upstairs?
Pekala, ama üst katta bağırın.
All right, but scream upstairs.
Oh, yerinizde olsam aşağı katta bir kaç kırıkla uyanmak istemiyorsanız üst katta uyumam.
Oh, and, uh, I was you I wouldn't sleep in your upstairs tonight unless you want to wake up downstairs with a thud.
Ailem hemen üst katta!
My parents are right upstairs!
En üst katta kızarmış iki kişi var.
I got two roasts up on the top floor.
- Gerek duyarsanız üst katta olacağım.
- l'll be upstairs if you need me.
- Paltom üst katta.
- My coat's upstairs.
Erkekler yatakhanesi üst katta ve sol tarafta.
Boys'dormitory is upstairs to the left.
Kasa üst katta.
Now, the vault is on the top floor.
Bu insanlara üst katta yardım et.
Help these people upstairs.
Tamam, biz üst katta olacağız, eğer... bilirsin...
Yeah, we'll be upstairs if you, you know...
Annemler üst katta saklanıyor.
My parents are hiding upstairs.
Anne üst katta ameliyatta.
The mother's upstairs in surgery.
Öyleyse, üst katta olan bir kafes dolusu ucubeyi ziyaret edebilirsin.
THEN YOU CAN VISIT THAT CAGE OF FREAKS I'VE GOT UPSTAIRS.
Bir şeye ihtiyacın olursa, ben en üst katta 10-16 numaradayım.
So, if you ever need anything, I'm in room 10-16, top floor.
Ve gözünüz üst katta olsun.
And concentrate on any movement upstairs.
Bale hocası üst katta kimin oturduğunu bilmiyor.
The ballet mistress doesn't know who lives upstairs.
Belki de üst katta bir cehennem patlaması gibi duyulmuştur.
You guys hear that? Tiny little electrical pop.
Sanırım üst katta kalıyor.
I think he lives upstairs.
En üst katta olduğumuz için şanslıyız. Noel Baba geyiklerini dama park edebilir.
It's great we're on the top floor so Santa can park his reindeers, and that.
Bunun üst katta olması gerekirdi.
This ought to be upstairs.
Hayır, senin odan üst katta.
No, your room is upstairs.
Beni dinleyin Birazdan Ling'in ruhu üst katta belirecek
Listen to me very soon she'll appear upstairs
Rukavina'nın kedisi üst katta.
Rukavina's cat, he lives upstairs.
Işık üst katta vardı, Birini olup olmadığını görmek için ağaca tırmandı kadar.
There was light upstairs, so I climbed up the tree to see if somebody's there.
Figuerora binasında tutuluyor, en üst katta.
Condemned building off Figueroa. Top floor.
En azından üst katta uyuyamaz mıyız?
Can't we sleep upstairs?
- Aslında üst katta daha güvenli oluruz.
- I think we'd be safer upstairs. - No.
Pekala, üst katta bu teneke kutulardan bir tane daha var.
Okay, there's another one of those canisters on the level up top.
Buradaydım. En üst katta bir dairem var.
I got an apartment on the top floor.
Evet, normalde bu okul kurallarına aykırı ama üst katta bir oda var. Babam onların kullanmasına izin veriyor.
Yeah, it's out of bounds to the school, but there's a room upstairs Dad let's them use.
Gelenler üst katta.
Arrival's upstairs.
En üst katta oturduğunu niye söylemedin?
WHY DIDN'T YOU TELL ME YOU LIVED ON THE TOP FLOOR?
Sana üst katta bir oda kiralayacaklar.
They'll rent you a room upstairs.
Kalabalık söyleniyor ve kalabalıklaşıyordu, dükkan karanlıktı ama üst katta insanlar insanlar vardı.
The crowd was muttering and growling, and the shop was dark, but there were people upstairs.
Çocuklarla üst katta.
Uh... well, she's upstairs with the kids right now.
VIP toplantısı en üst katta.
The VIP gathering is on the top floor.
Odanız üst katta.
Room, haut, upstairs.
üst katta, solda.
It's up the stairs on the left.
Ama sanırım yemeklerinin çoğunu üst katta yatak odasında yapıyor.
But I think he prepares most of his food upstairs in his bedroom.
Senin ki üst katta.
Yours is upstairs, guest room.
Su şişeleri üst katta.
The bottled water is upstairs.
Anjali'nin üst katta kilitli olduğunu biliyorum.
I know you've locked Anjali upstairs.
Burada bir örtü var. Lavabo ve tuvalet üst katta.
Sink and toilet are upstairs.
Ahtapot gibi kol var adamda. Odalarınız üst katta mı?
You have rooms upstairs?
Anjali üst katta.
Anjali is upstairs.
Ben üst katta olacağım
That's to everyone.
- O kitap üst katta.
You know, I've got that book upstairs.
- Hayır, sanırım üst katta.
- No, I think he's upstairs.
Billy'yi alt katta bıraktık. Kasa için üst kata çıktık.
John had told us that there was a safe underneath the bed.