Üzülürüm traduction Anglais
310 traduction parallèle
Eğer sen ölürsen ben çok üzülürüm.
I'll be troubled if you die.
Beni babamla bir tutmaya başlarsan... Buna çok üzülürüm.
If you've made yoursel f as father has... i hope i should be sorry.
Rahatsızlık verdiysem çok üzülürüm.
I should be very sorry if I had inconvenienced you.
Ve Gömböş'e uğramayı düşünmezseniz de çok üzülürüm...
And I shall be very sorry, too if you do not decide to go on to Gömbös.
Diğerleri gibi okula gitmezsen çok üzülürüm.
If you can't go when others do I'll regret it, too.
Düğününüzü kaçırırsam çok üzülürüm.
I'd be very sorry to miss your wedding.
Kaybolursa çok üzülürüm.
It'd be awful if you lost him.
- Başına bir şey geldiyse üzülürüm.
- I'm sorry if anything happened.
Bir uşağı öldürdüğüm için üzülürüm sonra.
I would regret having to kill a servant.
Bu sonuncu olursa çok üzülürüm.
I'll be sorry if we make this the last.
- Gücendinizse sözlerime, çok üzülürüm gerçekten. - Gücenecek bir şey yok.
- I'm sorry they offend you, heartily.
Çok üzülürüm sonra.
It would break my heart.
Belki biraz üzülürüm
I may be down
Gerçekten çok üzülürüm.
It would really hurt my feelings.
Yani, buna gerçekten üzülürüm.
I mean, that really upsets me.
Beğenmediyseniz üzülürüm,... çünkü ona her şeyimi verdim, ekibimin her üyesi kadar.
I will be sad if you did not like it, because I gave it my all, as much as any member of my crew.
Ben üzülürüm diye korkmana gerek yok.
You needn't be afraid of hurting me feelings.
Kapının önüne koyulduğunu görürsem üzülürüm.
I should be sorry to see him turned out-of-doors.
Beğenmediğinizi söylerseniz çok üzülürüm.
If you don't, I'll be so disappointed.
Yüzünü göremezsem, çok üzülürüm. - Şansımı denemek istiyorum.
I'd rather see their faces.
♪ Ve ben üzülürüm yeni aşkımız ♪
♪ Would be sad if our new love ♪
Ve bu yüzden çok üzülürüm.
And I'm very, very sad about the whole thing.
Fakat..... eğer bu Shimazo denen adam doğru söylüyorsa..... onun için son derece üzülürüm.
But... if what that Shimazo guy says is true... you've got to feel sorry for him.
Giorgio telefon eder de bulamazsa üzülürüm.
I don't want to miss Giorgio's call.
Sayın Bakan ve eşi rahatsız olduysa çok üzülürüm.
I regret very much if the Minister and the Madam Minister have been disturbed.
Beş parasız kalırsan üzülürüm.
I'd be upset if you were stranded
Evet ya, İsa'nın doğum gününün Noel'de olmasına hep üzülürüm.
I always felt sorry for Jesus having his birthday on Christmas Day.
senin yaşlarında, ve bu duruma üzülürüm açıkçası.
just your age, and I would find it distressing.
Biliyor musunuz, eğer beni tekrar görmek istemezseniz çok üzülürüm.
If you were to tell me you won't see me again, I would feel lost.
- Seni kaybedersem de üzülürüm.
- Not you, though.
Yoksa çok üzülürüm!
I would be very sorry!
Telefonu kapatırsan üzülürüm.
I'm so sorry it hangs you up.
Dinlemiyorsanız çok üzülürüm.
I'd be upset if you weren't.
- Çok üzülürüm.
- I'd be very upset.
- Evet, ama sonrasında üzülürüm.
- Yes, but I'm sorry afterwards.
Çok üzülürüm.
How sad.
Şey, eğer oysa, çok... çok üzülürüm.
Well, if it was her, I... I'd be very sorry.
Ama terkedersen üzülürüm.
But if you leave I'll be sad.
Çok üzülürüm.
Very sad.
Böyle izlenim aldıysanız çok üzülürüm.
I'm deeply sorry if it came over like that.
Karşılaşamazsak çok üzülürüm.
I'd be sory if we didn't.
Böyle düşünüyorsun çünkü ben kadınım, üzülürüm. Ben iyiyim.
You think because I'm a woman, I'm going to be upset. I'm fine.
Çok üzülürüm.
Jesus, I couldn't take that kind of rejection.
Eğer tek eğlencemin çaresiz kader kurbanlarının sorunları olduğunu düşünüyorsanız üzülürüm.
Dr Haydock, I would be very distressed if I thought you believed that the only excitement in my life was predicated on the unfortunate fate of helpless victims who somehow seem to fall into my path.
Bu terslik kariyerinizi tehlikeye düşürürse, üzülürüm.
I'd hate to see this incident jeopardize your career.
Tabii, çok üzülürüm.
Naturally, sir. I would, deeply.
Evet, üzülürüm.
Yes, I'd mind.
- Evet, üzülürüm.
- Aye, that I would.
Tabii muhakkak içinde hamam böceği, ölü bir hamam böceği olsa hayal kırıklığına uğrarım ve üzülürüm.
I mean - I mean, obviously, if the cockroach - if there is a dead cockroach in it... well, then I just have a feeling of disappointment, and I'm sad.
Yazdıkları basılmazsa çok üzülürüm.
I'd hate to see him not able to get into print.
Hapise girersen, gerçekten çok üzülürüm.
I'd be very sad if you went to prison.