English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ş ] / Şokta

Şokta traduction Anglais

566 traduction parallèle
Bir şokta ise götürmesi garanti.
A shock surely would.
Hem de şokta.
In shock too.
Adamın hala şokta olduğu görüşünü savunmaya istekliyim.
Well, I'm inclined to take the view that the man was still suffering from shock.
- Hala şokta.
- She's still suffering from shock.
Sanki şokta gibi.
Looks like she's in shock.
Bir kız çocuğu bulduk, galiba şokta.
Picked up a little girl who seems to be in shock.
Hala şokta doktor.
She's still in shock, Doctor.
- Bu çocuğa araba çarpmış ve şu an şokta.
- This child was hit by a car and is in shock.
Duygusal bir şokta olmasının dışında durumu iyi.
Otherwise, well, she's been through a very emotional shock.
Doktordan sadece şokta olduğunuzu ve bunu sağ salim atlatacağınızı duymak çok rahatlatıcıydı.
It was a tremendous relief when we telephoned the doctor next morning... and he told us you were simply in a state of shock... and would come out of it all right.
Çatışmanın etkisiyle şokta efendim.
Sir. He's a bit shellshocked.
Belki hala şokta ama yardımsız değil.
He may be shell-shocked, but he's not helpless.
Şokta olman gerekmiyor muydu senin.
You were supposed to be in a state of shock.
Şokta gibi gözüküyor.
Appears to be in shock.
- Şokta.
- He's shocked.
Şokta.
He's in shock.
- Şokta.
- He's in shock.
Sorunum - kaptan derin şokta.
My problem : The captain is in deep shock.
Sadece şokta.
Just shock.
Şokta, çok güçlü bir duygu yaşıyor.
She's in shock, it's a powerful emotion. She's in shock, it's a powerful emotion.
Pentagon şokta!
The Pentagon is shocked!
- Hâlâ şokta.
- Still in a state of shock.
Üç hafta şokta kaldım.
I was in shock for three weeks.
Şef bence adam şokta.
Chief I think he is in shock.
- Şu anda hala şokta.
- She's still in shock now :
- Neden şokta olsunlar ki?
- Why would they be in shock?
Büyük ihtimalle şokta.
He's probably in shock.
Şokta gibiydi.
He seemed to be in a state of shock.
Şokta olduğunu varsayalım.
Suppose he were in a state of shock?
Hala şokta.
He's still in shock.
- Hala şokta.
It's still defib.
Bence tutuklandığından beri şokta.
I think she was in shock from being arrested.
Hala şokta olmalı.
He must still be in shock.
Kadın şokta.
She's in shock.
Vücudu kaçınılmaz bir şokta bu yüzden onu doğruca hastaneye götürmeliyiz.
There's the inevitable shock so, we'll have to get him to a hospital straightaway e.
Şu anda şokta.
She's in a state of shock!
- Şokta mıydın, kızgındın, üzgündün?
- Were you shocked, angered, saddened?
Huzurlu kır evinde şu an kavga çıktı tüm dünya şokta. Cenevre görüşmeleri durdu.
Fight breaks out in peaceful mountain cottage... shocking world and bringing Geneva talks to a halt!
Şu anda şokta.
She's in shock.
Şu anda şokta.
He's in shock.
Şokta, çok kan kaybetti.
She's in shock, lost a lot of blood.
O şokta.
He's in shock.
Polis, dün gece katil olduğunu sandığı şüpheliyi kıstırdı. Kaçmayı başaran şahıs, geride dört ceset bıraktı. Polis şokta.
Last night, a man thought to be the long sought after slasher... was surrounded by police, only to escape in a burst of new killings... that left four officers dead and a police department in shock.
Burada kadınlar şokta.
Women here in shock.
Sadece şokta.
- She's just in shock.
Şokta, acı çekiyor.
She's in shock, suffering from exposure.
"Şokta. x-ray cihazını getirin, boyun, omurga, göğüs ve karın röntgeni gerek."
"He's in sinus tach. Give me an x-ray, stat : Cervical, spine, chest and abdomen."
Zavallı adam hâlâ şokta.
He's in shock.
Sanırım şokta.
I think he's in shock.
Hâlâ şokta.
He's in shock.
- Şokta, hadi, biraz su iç.
Go on, drink.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]