48 traduction Espagnol
4,701 traduction parallèle
48... 49... 50.
48... 49... 50.
48. Bölge.
Área 48.
Yüzbaşım daha 48 saat oldu.
Capitán, solo han pasado 48 horas.
Çünkü ilk 48 saat hiçbir sey yapmazlar
Porque no podrían hacer nada incluso durante 48 horas...
North Beach 50 km. uzaklıkta ama 500 km. gibi geliyor.
North Beach está a 48 km. Que parecen como 480 km.
48 saatlik nöbetim vardı ama Saidelman hafta sonu yerime bakabileceğini söyledi.
Estaba de guardia 48 horas, pero Saidelman dice que me puede cubrir el fin de semana.
Evet, patlamasına 48 dakika var. Tamam.
Sí, y puedo decirles que hay y apos ; s sólo 48 minutos antes de que explote.
Kırk sekiz, kırk dokuz, elli, elli bir elli iki, elli üç!
48... 49 50... 51 52 53.
Zaten 48 numaradan büyük ayakkabı bulundurmuyoruz.
Además, no tenemos nada arriba de 47.
Brittany Lyttle ise 48 saattir.
Brittany Lyttle ya lleva 48.
Yoksa seni 48 saatliğine bir hapishaneye postalarım.
O la arrestaré por 48 horas.
Vücudunun % 48 i yağ ama, sıska bir piç gibi oturuyorsun karşımda.
¡ Con 48 % de grasa corporal y usted, flacucho desgraciado!
48 kiloda dövüşen bir adamdan daha iyi dövüşen 68 kiloluk bir adamı nasıl yenebilirsin ki?
Y como demonios derribas a un hombre de 68 kg, que puede pelear mucho mejor que el hombre que tu eras cuando pesabas 47.6 Kg.
Eve Dönüş : 48 Hadi, daha hızlı!
Dias restantes : 48 Vamos, Rapido!
Eve Dönüş : 48 Havan atışları durmadı...
Dias restantes : 48 Los morteros no paran,
Sizin de bildiğiniz gibi protokol labaratuarın 48 saat kilitlenmesini öngörüyor.
Nuestro procedimiento indica que encerremos el lugar por lo menos 48 hrs
Sıcaklık 43 ile 48 derecelerin üstüne çıkınca, sıcaklık raporları ve uyarıları sekiz eyalette bazı bölgelere asıldı.
Más alertas fueron declaradas hoy en partes de los ocho estados... donde las temperaturas oscilaron entre los 43 ° y los 48,8.
Güneybatı çölünde ise sıcaklık 48 derece.
En el sureste del desierto, hizo 48ºC.
Görüyorum ki cinayetler arasında 48 saat olması kuralına pek inanmıyorsun.
Veo usted no cree en el habitual brecha de 48 horas entre los asesinatos.
O aşağılığı tutukladım. 48 saat sonra valizimi toplayıp Batıya yönelmiştim.
Arresté al hijo de puta. Y 48 horas más tarde, estaba haciendo mis valijas con destino al oeste.
Bu peşpeşe gelen 48. zaferleri.
Esta es su 48a victoria consecutiva.
Yastığımın altında 48.50 rupi var.
En mi cama guardo 48,50Rs.
Karar vermek için 48 saatin var.
Tienes 48 horas para decidir.
- Bir aralar'48 Knuckle motorum vardı.
Yo solía tener una Knucklehead del'48. ¿ Sí?
- Sana 48 saat veriyorum.
- Tienes 48 horas.
Bana verdiği 48 saatlik mühleti aşmaktan endişeleniyorum.
Tengo un poco de aprensión, temo no respetar el plazo de 48 horas.
48 saatlik mühleti aşmaktan korkuyor.
Teme no respetar el plazo de 48 horas.
- Sana 48 saat mühlet veriyorum.
- Te doy 48 horas.
Sana 48 saat, artı 24 saat bonus verdim.
Ya te di 48 horas, y 24 horas extra.
- Hemen başlıyorum. - 48 saat süren var.
Empezaré en seguida.
- Tabii efendim.
- 48 horas. - Perfecto.
Tamamen iyilesmeleri bekleniyor. Caitlin Maguire, 1.70 boylarinda 48 kilo, uzun kahverengi saçli, mavi gözlü.
Caitlin Maguire mide 1,70 m, pesa 48 kg, de cabello castaño y ojos azules.
Fail 48'in yeri hakkında bilgi istiyorum.
Necesito información acerca de la ubicación de un sujeto :
Alan Rickman sade bir vatandaşmış 48 yaşına kadar hiçbir filmde oynamamış.
Alan Rickman, un compatriota, no obtuvo un papel en una película hasta que cumplió 48.
Bu ayet hakkında kararsız isen Luka 12 : 48.e bak
Si aún estás indeciso después de leerlo, lee Lucas 12 : 48.
Ama o 48 saniyede koşuyor.
Él 48 segundos.
Hemen $ 48 milyonu Bay Tang'in hesabına aktar.
Transfiérale 48 millones a la cuenta del señor Tang inmediatamente.
Açlık hava 48 dereceyken, annelerin yaz tatilinde olmalarına rağmen çocuklarını okulda tutmaya çalışmasıdır.
El hambre es.. .. cuando bajo la ardiente temperatura, las madres.. realizan protestas fuera de la escuela..
48 saat içerisinde kapı gibi iş planı, açık pazarlama stratejisi ve 3 yıllık kâr zarar listesiyle dön yoksa sana çek falan yok! Bu kadardı.
- Volved en 48 horas con un buen plan de negocio, una buena estrategia de mercado y un resumen del índice de rentabilidad o no habrá cheque.
- Erlich, 48 saatim var.
Elrich, tengo 48 horas.
- Ben ciddiyim, ilk 48 saat...
- Lo digo en serio, las primeras 48 horas...
Yaşadığın travmanın üzerinden daha 48 saat bile geçmedi.
Estás ni siquiera 48 horas quitadas de un evento traumático.
Org müziğini tam olarak 11.48'de başlayacak şekilde ayarla...
Programa la música del órgano para que suene justo a las 11 y 48...
Ya konvensiyonel kuvvetlerini yüz yirmi bölüme ayıracaksın ya da altı-yedi bölümden oluşan âni müdahale taktik ekibi oluşturacaksın asıl önemli olan da askerî hareketlilik kurallarından şaşmayacaksın böylelikle iş, iki gün sürmüş olacak, iki hafta değil.
construir sus fuerzas convencionales a 120 divisiones, o crear una fuerza táctica de reacción rápida de 6 o 7 divisiones, y reelaborar completamente su procedimiento de movilización por lo que tomara 48 horas, no dos semanas.
Her durumda, seni 48 saat cinayet şüphesinden göz altına alıyorum
En cualquier caso, se lo detendrá por 48 horas como sospechoso de homicidio.
48 saatiniz var.
Tienes 48 horas.
48 saatten kısa sürede alabiliriz.
Podemos tenerlas en las próximas 48 horas.
Kırk sekiz saatiniz var.
¡ Tienen 48 horas!
48. km
Puedes desear un baño de verdad
- Kaç model? - Adı Mabel.'57 Pan motor ve'48 Springer destek.
Mabel es una Panhead del 57 con Springer del 48.
Hepsi bu.
00 : 04 : 48,872 - - 00 : 04 : 50,874 Tranquilo, muchacho.