910 traduction Espagnol
36 traduction parallèle
910.530 dolar. 910.535 dolar.
$ 910, 530. $ 910, 535.
910.540 dolar.
$ 910, 540.
Nesillerdir bu çiftlik onun ailesinindi.
Esa granja ha estado en su familia por generaciones. $ 910 00 : 53 : 43,303 - - 00 : 53 : 45,305 SÍ, Y ¿ Qué está hecho con ella? .911 00 : 53 : 45,305 - - 00 : 53 : 46,306 La ha arruinado, eso ha hecho.
910 Mabley Terrace'da oturuyor.
Vive en MableyTerrace 910.
910.
910.
Yaşlı babasının iyi bir adam olduğunu düşünüyor.
Piensa que Su viejo es bueno... 910 00 : 39 : 47,842 - - 00 : 39 : 49,830 ¿ Cuál es su hijo?
Bunlardan biri kurt yılan balığı dır. Çevirmen notu : ( daha çok müren e benziyor ) 200 00 : 27 : 10,910 - - 00 : 27 : 14,890 Kesinlikle bir annenin sevebileceği bir yüz.
Uno de ellos es la anguila lobo.
Burada 910'a birçok telefon var, Davis.
Tienes muchas llamadas al 910 aquí, Davis.
Davis 910'dan bir sürü telefonun var.
Tienes muchas llamadas al 910, Davis.
- 910.
- 910.
910 numaralı otobanda keskin virajlar var, tepeden vadiye esen rüzgâr gibi, ve her yıl dört ya da beş sürücü bu noktada öldürülüyor.
La autopista 910 tiene una curva muy cerrada al descender de las colinas al valle y todos los años cuatro o cinco motoristas mueren en este lugar.
Bizimki JJ-910-60 yazan...
El de JJ-910-60 es...
Sıra bendeydi. 910 durumu ne?
- Era mi turno. ¿ Qué pasa con el texto 910?
Yok, kardeşimin bana 910 diye mesaj atması yüzünden buradayım ben.
- Si, no, En realidad estoy aquí Porque mi hermano me mandó un texto de 910.
910 kron nakit.
910 kroner en efectivo.
Eğer öbür cuma işten 4.30 da çıkarsam ve 2 saatte arabayla Cleveland'da olursam, Philadelphia'ya giden gece uçağını yakalarım. 325 00 : 14 : 37,910 - - 00 : 14 : 39,878 peynirli sandviç alıp, kırmızı gözlerle Münihte olurum, ve Milan'a varmadan önce bir şnitzel yemek için ufak bir vaktim olur. 327 00 : 14 : 42,848 - - 00 : 14 : 45,784 Tekrardan hızlı bir Şnitzel yiyeceğin yer.
Si dejo el trabajo el próximo viernes a las 4 : 30 y conduzco hacia Cleveland, podré coger un vuelo nocturno a Filadelfia, tomar queso y carne, otro vuelo nocturno a Munich, lo que me da el tiempo justo para tomar rápido un escalope antes de aterrizar en Milán.
Çünkü yaptığım her şey, basit bir şekilde aldığım her karar, bu eyaletteki yaşayan tüm insanları etkiliyor, tamı tamına 12,910,409 kişi.
Porque todo lo que hago, cada decisión que tomo, hay una influencia concreta, en la vida de cada ciudadano de este estado. Todos los doce millones nuevecientos diez mil cuatrocientos nueve.
107 ) } H { \ fsp-6 } issedebiliyorum 103 ) \ clip ( m 612 150 l 630 131 639 122 657 109 666 104 678 99 691 96 703 93 714 91 731 89 751 86 773 85 797 83 801 76 809 73 816 75 821 78 826 82 830 84 834 81 838 79 843 78 847 80 851 83 857 87 863 86 871 85 877 88 880 93 886 91 891 91 896 93 900 96 903 100 904 106 904 112 908 113 910 116 917 123 928 132 942 147 952 163 1038 175 1052 49 442 33 433 199 ) } H { \ fsp-6 } issedebiliyorum
107 ) } I { \ fsp-6 }'m getting the feeling 103 ) \ clip ( m 612 150 l 630 131 639 122 657 109 666 104 678 99 691 96 703 93 714 91 731 89 751 86 773 85 797 83 801 76 809 73 816 75 821 78 826 82 830 84 834 81 838 79 843 78 847 80 851 83 857 87 863 86 871 85 877 88 880 93 886 91 891 91 896 93 900 96 903 100 904 106 904 112 908 113 910 116 917 123 928 132 942 147 952 163 1038 175 1052 49 442 33 433 199 ) } I { \ fsp-6 }'m getting the feeling
103 ) \ clip ( m 602 153 l 607 147 617 135 632 122 653 109 676 99 694 94 720 86 740 81 766 79 793 78 810 81 813 78 817 76 821 75 825 73 829 74 834 77 838 78 839 79 841 84 846 83 854 83 860 84 864 89 869 94 870 98 875 97 885 98 892 94 897 92 903 93 906 97 910 101 909 105 909 110 912 113 914 109 917 112 918 116 922 121 925 129 930 136 931 142 936 146 941 153 948 160 950 167 952 172 1032 187 1048 48 440 29 465 194 ) } H { \ fsp-6 } issedebiliyorum
103 ) \ clip ( m 602 153 I 607 147 617 135 632 122 653 109 676 99 694 94 720 86 740 81 766 79 793 78 810 81 813 78 817 76 821 75 825 73 829 74 834 77 838 78 839 79 841 84 846 83 854 83 860 84 864 89 869 94 870 98 875 97 885 98 892 94 897 92 903 93 906 97 910 101 909 105 909 110 912 113 914 109 917 112 918 116 922 121 925 129 930 136 931 142 936 146 941 153 948 160 950 167 952 172 1032 187 1048 48 440 29 465 194 ) } I { \ fsp-6 }'m getting the feeling
Lisa'nın hesaplarına göre, yerçekimi, gravitonları taşıyan kapalı döngülü sicimler yüzünden oldukça zayıf olabilir. Bu gravitonlar, zar tarafından kendine çekilmekte, 647 00 : 34 : 03,910 - - 00 : 34 : 06,877 ve bizi dördüncü boyuttan ayıran parelel evrenlerin yerine yoğunlaşırlar.
La matemática de Lisa sugería que la gravedad podría ser tan débil porque las cuerdas de lazo cerrado que portan esta fuerza, los gravitones, están siendo arrancados de nuestra brana y concentrados en cambio en un universo paralelo que está separado de nosotros
Ama elimize geçen yeni kanıtlar ışığında yeni bir suçlamanın eklenmesi gerekiyor : İçkili araç kullanmak. 170 00 : 08 : 22,074 - - 00 : 08 : 25,910
Pero han aparecido nuevas pruebas que requieren que se añada un nuevo cargo... conducir bajo la influencia del alcohol.
Mesafe 910 metre ve dedektif olmak için azami süre 3 dakika 20 saniye.
( De fondo ) Les recordamos que la distancia es de 1.000 metros y la marca para inspector está en 3,20.
Öncelikle, bunların 910'unu düşürüyorlar.
Primero que nada desestiman 910 de ellos.
Kocanın çiçeklerimle iğrenç gösterisini! 986 01 : 11 : 25,910 - - 01 : 11 : 30,810 Kuzenin Bayan Culada'dan bahsetmiyorum bile.
El espectáculo repugnante de su marido con mis buganvillas...
Sadece iguanalar ve kaplumbağalar gibi sert ve dayanıklı hayvanlar bu 600 millik yolculuğu yapabilir.
Los grandes depredadores de la selva, sin embargo, son los mamíferos - 253 00 : 23 : 11,758 - - 00 : 23 : 15,910 grandes, rápidos, y de sangre caliente, como el jaguar.
Çok az, $ 910,000.
Es muy poco. $ 910.000.
$ 910,000?
¿ $ 910.000?
Bin yardadan bir tavuğun göğüs uçlarını vurabilirim efendim.
Puedo darle a los pezones de un pollo desde 910 metros, señor.
Ve... ilk hızımız saniyede 910 metre.
Ahora, nuestra velocidad de salida... son 910 metros por segundo.
Eşyalarının arasında ona ait bu numarayı buldum.
Encontré su número entre sus cosas. ¿ Prefijo 910?
- 910 alan kodlu, neresi oluyor?
¿ De dónde es? - Carolina del Norte.
Patlarsa 136 atm'lik aşırı basınç oluşur.
Si explota producirá una sobrepresión de 910 kilogramos por centímetro cuadrado.
Ara kapı emniyette.
Cuarto 910 inundado...
Oda 910 su altında dışarıya hava salıyoruz.
-... y escape de aire.
Maske kullanmanın virüsün yayılmasını engellemede... etkili olup olmadığı hâlâ tartışılıyor.
todavía hay mucho debate acerca de si o no 280 máscaras 00 : 20 : 12.611 - - 00 : 20 : 15.910 son un medio eficaz de mantener el virus se propague.
Teşekkürler.
Gracias. Mm-hmm. 910.