Abdullah traduction Espagnol
275 traduction parallèle
Tüccar Abdullah'a satıldı.
Vendida al mercader Abdullah. ¡ Rápido!
Birlikte gideceğiz ve sen, Abdullah sen onun muhafızı ve...
¿ Verdad? Cabalgaremosjuntos y tú, Abdullah, serás su protector.
-... koruyucusu olacaksın. - Ben!
¿ Yo, Abdullah?
Abdullah, en hızlı atlı! En büyük kılıç ustası! En vahşi savaşçı!
¡ Abdullah, el jinete más rápido, la mejor espada, el guerrero más fiero!
Abdullah, onunla git!
Abdullah, ve con él.
Abdullah, hala bakıcısısın.
Recuerda, Abdullah, sigues siendo su nodriza.
- Çöl fareleri mi dedin Abdullah?
¿ Has dicho ratas del desierto, Abdullah?
Abdullah kızı getir.
Abdullah, trae a la chica.
Abdullah her haremin gözdesi olursun.
Abdullah, serías el favorito de cualquier harem.
-... küçük maymun? - Neden? Abdullah'ı tabii ki.
A Abdullah, por supuesto.
Harami Abdullah'tan türbanlı harami Abdullah'a dönüşmüş.
Ha pasado de Abdullah el ladrón a Abdullah el ladrón con turbante.
Abdullah, kaldır kıçını.
Abdullah, muévelo.
Abdullah'ın yerinde bizi bekliyorlar.
Nos están esperando en el Abdullah.
Laknan Abdullah
Laknan Abdullah.
Şeyh Abdullah tutuklandı.
Sheik Abdullah ha sido arrestado...
Abdullah! Abdullah!
Abdullah, Gordon Pachá está aquí.
Abdullah'a söyle hazırlıklarına başlayabilir.
Dile a Abdullah que puede hacer sus preparativos.
Abdullah et Taişi'nın ilk halifesiyim. Ve burada kalıyorum.
Soy su califa primero, Abdullah et Taaisha y me quedaré aquí.
Abdullah nerede?
¿ Dónde está Abdullah?
Abdullah SADIKER İyi seyirler... 100 yıldan fazla bir süre boyunca,
CALUGARENI ( I PARTE DE "MIHAI VITEAZUL" ) Durante más de 100 años,
- S. MISHULIN Abdullah
- S. MISHULIN Abdullah
Şu Kara Abdullah tam bir hayvan.
Una gran bestia, ese negro de Abdullah
Bu bölgeye ulaştığımızda, Abdullah burayı terk etmeye ve haremindekileri öldürmeye karar verdi. Böylece başka hiçbir erkek onlara sahip olamayacaktı.
Cuando finalmente llegamos a estos lugares, Abdullah decidió irse al extranjero, y mataría a su harem, para que ningún hombre las tuviera,
Hayır, kadınlar varken Abdullah'ı yakalamamız imkansız.
No, con las mujeres, nosotros, no podemos igualar a Abdullah
Cevdet, o da Abdullah'la birlikte falan mı?
Dzhavdet, - ¿ Estaba con Abdullah o no?
Abdullah ise bir savaşçı.
Abdullah es un guerrero.
Abdullah'ın haremi için dönmesini bekledim.
He esperado que volviera Abdullah por su harem.
- Sen onları al biz de Abdullah'ı yakalayalım.
- Llévatelas, y nosotros podremos ir por Abdullah.
Abdullah oraya gelecektir.
Abdullah irá para allá
Abdullah'ın onbir karısı vardı. Diğer ikisine ne yaptın?
Abdullah tiene once esposas, - ¿ Qué ha hecho con las otras dos?
Sen bir şey anlatma bakalım. Abdullah gelince dilini nasıl koparıyor gör.
Espere a que llegue Abdullah y te arranque la lengua
Gidip Abdullah'a haber ver!
Busque a Abdullah!
Abdullah'ın bir sürü adamı var.
Abdullah consiguió un montón de hombres.
Adamları yüzünden Abdullah bizi öldürür.
Abdullah nos matará, por causa de ellas.
Ve kızlara da söyle Abdullah'tan korkmasınlar, anladın mı?
y dile a las chicas que no habrá Abdullah. - ¿ Lo entiendes?
Abdullah yarın burada olacak.
- Vete! Abdullah vendrá mañana.
- Abdullah'ı mı bekliyorsun?
- ¿ Estas esperando a Abdullah?
Sözün kısası, Abdullah'la bir anlaşma yaptık.
En resumen, he hecho las paces con Abdullah.
İster Abdullah olsun isterse sen ol.
Ya sea Abdullah o usted
"Abdullah, ben hayatım boyunca fakir bir adamdım, ve tanrıdan dileğim sana çok değerli bir kaftan ve atın için de güzel bir koşum takımı göndermesidir."
"Abdullah, toda mi vida he sido pobre, y pido a Dios que te de ropa buena, y un arnés precioso para tu caballo."
Abdullah'ın en gözde karısı benken onu her gün görürdük.
Cuando era la favorita de Abdullah, lo veía cada día
Abdullah, artık ellerini indirebilirsin.
Abdullah, ya puedes bajar las manos.
Abdullah'ı esir aldılar!
Han robado a Abdullah!
Sen Abdullah'ı serbest bırakacaksın ve onlar da geri dönecek.
Si liberas a Abdullah, volverán.
Ve buraya gelmiş olan kızıl saçlı olanının da Abdullah'ı tek başına hakladığı konuşuluyor.
Y ese pelirrojo que estuvo aquí, se dice que ha matado a Abdullah.
- Abdullah kadınları öldürür.
- Abdullah matará a las mujeres!
- Abdullah asıl seni öldürecek.
- Abdullah te matará!
Abdullah, kurşunlarını boşa harcama, en azından bir kurşun bırak yoksa kendini öldürecek tek bir kurşunun bile kalmaz.
Deja al menos unas balas, Abdullah, para matarnos nosotros mismos.
Beni Abdullah gönderdi. Elimizde hiç el bombası kalmadı,... sende ise koskoca bir cephanelik var.
Vengo de parte de Abdullah, se nos acabaron las granadas, y usted tiene muchas
Abdullah!
¡ Abdullah!
- Abdullah!
¡ Abdullah!