Affet traduction Espagnol
4,584 traduction parallèle
Ama affet onu.
- Es muy malo.
Seema, affet onları.
Seema, perdónalos.
Beni de affet.
Perdóname también.
Affet beni ilişkilerimle ilgili çok açık oldum, gelenlerimle ve gidenlerimle ilgili.
Perdóname... por ser tan peatonal sobre mis asuntos, mis idas y venidas.
Affet beni Peder, günah işledim.
Perdoneme padre, porque he pecado.
Lütfen yeğenimi affet.
Por favor, perdona a mi sobrino.
Hepimizi affet.
Por favor, perdónanos.
Affet beni.
Perdóname.
İnan bana, bir hataydı, Lütfen bizi affet.
Créeme, fue un error, por favor perdónanos.
Affet beni lütfen.
Perdóname, por favor.
Affet beni, Paula!
Perdóname, Paula.
Her şey yolunda Clara. Çok özür dilerim. Lütfen beni affet...
Está bien, Clara, lo siento mucho, por favor perdóname...
Beni affet ancak bu idareten yapılmış gibi durmuyor mu?
Perdóname, ¿ pero esto no es todo un poquito, bueno... como reciclar?
Öyleyse beni affet.
Entonces, perdóneme.
Yapmak zorunda olduğum şey için beni affet.
Perdóneme... Por lo que debo hacer.
Tanrim bu hizmetkarini affet
¡ Señor, perdona a tu siervo!
Baba! Affet onları! Çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Padre, perdonalos... porque no saben lo que hacen.
Affet beni, bilmiyorum...
Disculpa, no sé...
Affet beni.
Perdóname...
Tüm yaptıklarım için beni affet Tanrı'm.
Perdóname, Señor, por todo lo que he hecho.
Mükemmellik arayışında olduğum için beni affet senin için.
Disculpa por buscar la perfección... para ti.
Affet beni amma...
Discúlpame, pero...
Affet beni!
Perdóname!
Lütfen beni affet.
Por favor, perdóname.
Affet beni Jubei!
¡ Perdóname, Jubei!
Affet beni.
Lo siento de verdad.
Affet beni.
Lo siento.
- Affet beni.
- Lo siento tanto.
Özür dilerim, lütfen beni affet.
Perdón, por favor discúlpame.
Aslında "Shane üzgünüm" veya "Tom olaylara böyle yaklaştığım için beni affet" filan gibi şeyler söylemediği halde, sanki bize saygı gösterdiğini bu şekilde gösteriyormuş gibiydi.
Y aunque no lo dijo, era como, ya sabes, "Shane, lo siento" o, "Tom, lo siento Por la forma en que nos dejamos llevar"
Beni affet.
- Perdóname.
Abi lütfen beni affet.
Hermano, por favor perdóname.
"Affet, beni o kadar çok sevdiğini bilmiyordum."
" Perdóname, no sabía que me amabas tanto.
Ben aşığım, Tanrım affet beni.
"Estoy enamorado de ti, que Dios me perdone."
Lütfen beni affet.
Por favor, perdóname. Jefe.
Eğer hayır derse, o zaman bacım affet beni.
Si ella dice no, debo decir "perdón hermana".
Kabullen, affet, özgür bırak.
Acepta, olvida, libera.
Düşüşünü kabullen, kendini affet ve suçluluğunu özgür bırak.
Acepta tu caída, olvídate a ti mismo, libera tu culpa.
Affet beni ama bu önemli.
Perdón, pero esto es importante.
- Beni affet.
- Perdóname.
Yardım edin. Lütfen beni affet.
Por favor, perdóname!
Tanrım, Günahlarımı affet.
Padre, perdóname mis pecados.
Aceleci davrandığım için beni affet ama bu konuda birinden tavsiye aldın mı?
Perdona por presionarte, pero ¿ tienes alguien más para que te aconseje en esto?
Lütfen, affet beni.
Por favor, perdóname.
Bella, beni affet!
¡ Bella, perdóname!
Beni affet.
Perdóname.
Lütfen onu affet Manav.
Manav.
Affet beni Tanrım, günah işledim.
Perdóname, padre, porque he pecado.
Lütfen Tanrı adına beni affet.
"Por favor, perdónalo."
Özür dilerim, affet beni.
Lo siento, perdóname.
Affet bizi.
Perdónanos.